.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 92 Numaralı Sicil (H. 1120-1121 / M. 1709)
cilt: 60, sayfa: 551
Hüküm no: 627
Orijinal metin no: [92b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Edirne’deki tavukçu esnafına ahalinin satmak için getirdikleri tavuklara nizama aykırı olarak tavukçubaşının yaptığı müdahalenin engellenmesine dâir İstanbul ve Edirne kadılarına hüküm

Akdâ kudâti’l-Müslimîn evlâ vülâti’l-muvahhidîn ma‘deni’l-fazli ve’l-yakīn râfi‘iyu i‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn vârisü ulûmi’l-enbiyâi ve’l-mürselîn el-muhtassân bi-mezîd-i inâyeti’l-Meliki’l-Mu‘în Edirne ve İstanbul kādıları zîdet fezâiluhû tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olıcak ma‘lûm ola ki Tavukçu hirfeti fukarâsı mukaddemâ Edirne’de Dîvân-ı hümâyûn’uma arzuhâl edip etrâfdan re‘âyâ yediyle gelen tavuğu ashâbından kendimiz alıp dükkânlarımızda fürûht edip bu ana değin İstanbul’da ve Edirne’de oldukça mîrî tavukçubaşı olanlar tarafından şehre gelen tavuğa bir vechile müdâhale olunmak lâzım gelmez iken ve mîrî tavukçubaşı olanların mahsûs tavuk gelecek ocaklığı dahi var iken mahsûs tavuk ocaklığı olan kazâların aynî tavuğunu almayıp tavuk bedeli akçe alıp Edirne ve İstanbul’da oldukça taşradan şehre gelen tavuğu tegallüben alıp bize aldırmayıp dükkânlarımızı ibtâl etmekle fîmâ-ba‘d tavukçubaşı olanlar kendilere ocaklık ta‘yîn olunan kazâların aynî tavukların alıp şehre gelen rençberân tavuğuna müdâhale eylememek bâbında emr-i şerîfim ricâ eyledikleri ecilden Hazîne-i âmire’mde mahfûz olan Mevkūfât defterlerine nazar olundukda Hüdâvendigâr ve Bolu ve Gelibolu sancakları kazâlarında avârızları mukābelesinde senede seksen sekiz bin üç yüz on yedi tavuk ve yirmi dokuz bin yüz seksen piliç ve yine ocaklığı tekmîli için beş bin beş yüz on altı guruş dahi nüzûl mâlından aynî guruş verildiği derkenâr olundukda mezbûr tavukçubaşı şehre fürûht için gelen tavuğa bir vechile [Defterin ciltleme esnasında sayfaları karıştırılmış olduğundan bu hükmün devamı [92a]’dadır.] [92a’da] müdâhale eylemeyip mu‘tâd-ı kadîm üzere taşra köylerden âdem gönderip Matbah-ı âmire için lâzım gelen tavuğu tedârik edip ve şehre gelen tavuğa müdâhaleden men‘ olunması arz ve telhîs olundukda telhîs mûcebince müdâhaleden men‘ olunmak üzere fermân-ı âlî-şân sâdır olmağın mîrî tavukçubaşı kendiye ocaklık olan tavuğu alıp İstanbul’da ve Edirne’de oldukça rençberân yediyle şehre gelen tavuğa müdâhale eylemeyip tavukçu tâifesi alıp dükkânlarında fürûht eyleyeler deyü bin yüz dört Recebi’l-mürecceb’inin on ikinci günü târihiyle müverrah emr-i şerîf verildiği derkenâr olundukda derkenârı mûcebince amel olunmak emr olunup dahi mîrî tavukçubaşı olanlar kendilere ocaklık ta‘yîn olunan tavuğu alıp İstanbul’da ve Edirne’de oldukça rençberân yediyle şehre gelen tavuğa tegallüben fuzûlî müdâhale ettirmeyip şehre fürûht için rençberânın getirdiği tavuklar rençberân dükkânlarında fürûht olunup hilâf-ı mu‘tâd ve mugāyir-i emr-i şerîf fukarâya cevr ve te‘addî ettirmeyesiz deyü mukaddemâ hüdâvendigâr-ı sâbık zamânında emr-i şerîf verilip ol emr-i şerîfi Dersa‘âdetime getirip tecdîdin ricâ etmeleriyle imdi mûcebince amel olunmak bâbında fermân-ı âlî-şânım sâdır olmuşdur buyurdum ki hükm-i şerîfimle vardıkda bu bâbda mukaddemâ ve hâlâ verilen evâmir-i şerîfemin mazmûn-ı mesfûru üzere amel edip hilâfına kat‘â rızâ ve cevâz göstermeyesiz şöyle bilesiz alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız.

Tahrîren fi’l-yevmi’r-râbi‘ min-Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene ihdâ ve işrîn ve mi'ete ve elf.

Be-makām-ı Kostantıniyyeti’l-mahrûse

Kad vasale ileynâ fi’l-yevmi’r-râbi‘ min-Şa‘bâni’l-mu‘azzam sene 1121