.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 150 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1730-1732)
cilt: 65, sayfa: 269
Hüküm no: 256
Orijinal metin no: [55b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Tarsus mütesellimi es-Seyyid Ahmed Ağa b. Mahmud ve ortağı el-Hâc Abdülkadir Ağa ile Mehmed Paşa çukadârlarından İbrahim Ağa’nın aralarındaki alacak davasında sulh oldukları

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde ketb ü tahrîri için bi’l-iltimâs savb-ı şer‘-i kavîmden irsâl olunan başkâtibimiz Mevlânâ Mustafa Efendi b. el-merhûm Yusuf Efendi Dîvân-ı âlî çavuşlarından olup mahmiye-i İstanbul’da Akbıyık Mahallesi’nde sâkin Süleyman Çavuş b. Ali’nin menziline varıp zeyl-i sahîfede mastûrü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde sâbıkā Tarsus mütesellimi olup mahmiye-i mezbûrede Tavukpazarı kurbünde vâki‘ Tahta hânda müsâfiren sâkin es-Seyyid Ahmed Ağa b. Mahmud ile şerîki medîne-i Üsküdar’da Hasanağa Mahallesi’nde sâkin el-Hâc Abdulkādir Ağa b. Molla İbrahim nâm kimesneler meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda müteveffâ İbrahim Paşa kethüdâsı Mehmed Paşa çukadârlarından bâ‘isü hâze’l-kitâb İbrahim Ağa b. Bayezid mahzarında her biri ikrâr ve takrîr-i kelâm edip târih-i kitâbdan üç sene mukaddem beynimizde ma‘lûm bir husûsun temşiyyeti’çün bi-tarîkı’r-rüşve mâlımızdan mezbûr İbrahim Ağa’ya bin beş yüz guruş ve yüz guruş kıymetli iki re’s at ve iki yüz elli guruş kıymetli Acemü’l-asl Ali nâm gulâm def‘ ve teslîm ol dahi yedimizden ahz u kabz etmeğin meblağ-ı mezkûr ve iki re’s at ve gulâm mevcûd ise ayınlarını müstehlek ise ba‘de’s-sübût kıymet-i şer‘iyyelerini taleb ve da‘vâ eylediğimizde mezbûr İbrahim Ağa inkâr etmeğin biz müdde‘âmızı isbât sadedinde iken ba‘de vukū‘ı’l-münâza‘a beynimize muslihûn tavassut edip da‘vâ-yı mezkûremizden bizi mezbûr İbrahim Ağa ile an-inkâr dört yüz guruş ve yüz guruş kıymetli bir re’s kır at ve yüz guruş hediyeli bir Mushaf-ı şerîf üzerine sulh eylediklerinde biz dahi sulh-ı mezkûru ba‘de’l-kabûl bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr ile eşyâ-i mezkûreyi yedinden tamamen ahz u kabz eylediğimizden sonra husûs-ı mezkûra ve târih-i kitâba gelince sâir beynimizde cereyân eden ahz u i‘tâya müte‘allika âmme-i da‘vâdan birbirimiz âharı ibrâ-i âmm-ı kātı‘u’n-nizâ‘la ibrâ ve iskāt eyledik dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mezbûr el-Hâc Abdulkādir Ağa iâde-i kelâm edip mârru’z-zikr Tarsus’da sâbıkā alaybeyi olan mezkûr es-Seyyid Ahmed Ağa’nın karındaşı es-Seyyid Mehmed Ağa asâleten veyâhud tarafından vekâleten bir kimesne husûs-ı mezkûra müte‘allika mezbûr İbrahim Ağa’dan nesne taleb ve da‘vâ ve ahz u kabz ederse me’hûzuna ben zâmin ve kefîlim dediğini mevlânâ-yı mezbûr mahallinde ketb ü tahrîr ve ma‘an irsâl olunan Sarrac Süleyman b. Abdullah ve Muhzır Mustafa b. Ahmed ile meclis-i şer‘a gelip her biri alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fî 24 Cumâdelâhire sene [1]143.

Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-akrân Mustafa Ağa, Ahmed Çelebi b. Seydî, Ebûbekir Ağa b. Mustafa, Mehmed Halîfe b. Mustafa, es-Seyyid İbrahim Çelebi b. es-Seyyid Süleyman, İsmail Beşe b. Hüseyin, Hüseyin Bey b. Hasan, Yusuf Çelebi b. Abdullah, Molla Ali b. Mahmud, Nurallah Halîfe b. Mustafa, el-Hâc Mustafa b. Hasan, Ahmed Efendi b. Hasan, Hasan b. Yusuf, Süleyman Ağa b. Mehmed, Abdullah Ağa b. Hasan, Ali Efendi b. el-Hâc Abdurrahman, Mehmed Çelebi b. Mustafa.