|
Bab Mahkemesi 150 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1730-1732) cilt: 65, sayfa: 303 Hüküm no: 297 Orijinal metin no: [65a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Bursa’da Arab Mehmedefendi Mahallesi’nde sakin olan Aliye Hatun bt. Mustafa’nın para vakfiyesi
Mâ-fîhi mine’l-vakfi’l-müseccel ve’l-habsi’l-mükemmel cerâ zâlike indî ve sahha ve hakemtü bi-sıhhatihî ve luzûmihi âlimen bi’l-hilâf beyne’l-eimmeti’l-eşrâf ve ene abdü’l-fakīr ilallâhi’l-kadîr Yahya Mukīmzâde el-müvellâ hilâfeten bi-medîneti Kostantıniyye el-mahmiyye -humiyet ani’[l-]beliyye- gufira leh.
Elhamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn ve’s-salâtü ve’s-selâmu alâ-Seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecma‘în emmâ ba‘d işbu kitâb-ı sıhhat-nisâbın inşâsına bâ‘is ve bâdî oldur ki mahrûse-i Bursa’da Arab Mehmedefendi Mahallesi sâkinelerinden olup mahmiye-i İstanbul’da Mahmud Paşa Câmi‘-i şerîfi kurbünde müsâfiren sâkine sâhibetü’l-hayrât ve’l-hasenât Aliyye Hatun bt. Mustafa b. Yusuf meclis-i şer‘-i şerîf-i hatîr-i lâzımü’t-teşrîfde vakf-ı âti’z-zikre li-ecli’t-tescîl ve’l-itmâm emri’t-tekmîl mütevellî nasb ve ta‘yîn eylediği sadrî kebîr oğlu es-Seyyid İbrahim Efendi b. es-Seyyid Mehmed mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip atyeb-i mâlımdan elli guruş ifrâz ve vakf ve habsedip şöyle şart ve ta‘yîn eyledim ki meblağ-ı mezbûr elli guruş yed-i mütevellî ile alâ-vechi’l-helâl onu on bir buçuk guruş üzere i‘mâl olunup hâsıl olan galle ve nemâsından mahrûse-i mezbûrede vâki‘ Kalenderiye Medresesi’nde ulûm-i nâfi‘adan tedrîse kādir bir âlim ve fâzıl kimesne haftada iki gün talebe-i ulûma tedrîs eyledikden sonra yevmî iki akçe vazîfeye mutasarrıf ola ve yevmî bir akçe dahi vazîfe-i tevliyet ola ve meblağ-ı mezbûr bir münâsib akār düşdükde yed-i mütevellî ile akāra tebdîl oluna ve tevliyet-i mezbûre hayâtta oldukça bana meşrûta olup benden sonra evlâdıma ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdımın eslah ve erşedine meşrûta ola ba‘de’l-inkırâz re’y-i hâkimü’ş-şer‘a müfevvaz olup eğer mürûr-ı zamân ile vakf-ı mezbûruma ri‘âyet müte‘azzire olur ise vakf-ı mezbûr mutlaka fukarâ-yı Müslimîne meşrûta ola deyü ta‘yîn ve şart ve tebyîn-i kuyûd edip meblağ-ı mezbûru fâriğân ani’ş-şevâgil mütevellî-i mezbûra teslîm ol dahi vakfiyet üzere kabz ve sâir evkāf mütevellîleri gibi tasarruf eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vâkıfe-i mûmâ-ileyhâ Aliyye Hatun inân-ı kelâmını cânib-i şikāka sarf edip İmâm-ı A‘zam ve hümâm-ı efham Ebû Hanîfe el-Kûfî hazretleri re’y-i şerîfleri üzere vakf-ı nukūdun adem-i sıhhati kütüb-i mu‘teberâtda mastûr olup ve eimme-i nehârîr -rahmetullâhi’l-meliki’l-kadîr- hazretleri katında dahi gayr-ı mu‘teber ve lâzım olduğuna binâen vakf-ı mezbûrdan rücû‘ ve kemâfi’l-evvel mülküme istirdâd ederim suâl olunup meblağ-ı mezbûr elli guruşu bana teslîme mütevellî-i mezbûra tenbîh olunmak murâdımdır dedikde gıbbe’s-suâl mütevellî-i mezbûr cevâbında eğerçi hâl bast olunan minvâl üzeredir lâkin İmâm-ı a‘lem ve efdâl hazret-i <> Ebû Yusuf indinde vâkıf menâfi‘-i vâkıfı nefsine şart ve tahsîs dahi eder ise mücerred vakaftü kavliyle vakf müeyyed olur deyü meblağ-ı mezbûru teslîmden imtinâ‘-birle tenâzu‘ ve tehâsum ve fasl-ı hasma tâlibân olduklarında sadr-ı kitâb-ı müstetâbda mastûr hâkim-i fazîlet-meab -veffakahullâhu ale’s-sıdk ve’s-savâb- hazretleri dahi tarafeynin kelimâtında fikr-i dakīk ve teemmül-i amîk edip savb-ı vakfı savâb ve müstecâb ve ecr ve sevâb görmekle sıhhat ve lüzûmuna hükm-i sarîh-i şer‘î ve kazâ-i sarîh-i mer‘î etmeğin min-ba‘d naks ve nakzına mecâl muhâl oldu. “Femen beddelehû ba‘demâ semi‘ahû ve fe-innemâ ismühû ale’l-lezîne yübeddilûnehû innallâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıf ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm.”
Cerâ zâlike hurrire fi’l-yevmi’s-sâmin min-Recebi’l-mürecceb li-sene selâse ve erba‘în ve mi’e ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Hüseyin Efendi b. Mehmed, İmâmzâde Mustafa Efendi b. Yunus, el-Hâc Mehmed Efendi b. Hasan, Abdullah Çelebi b. Hüseyin, es-Seyyid Ahmed Efendi b. es-Seyyid Mehmed, es-Seyyid Mehmed Reşid Efendi b. es-Seyyid Hüseyin Efendi, Mehmed Çelebi b. Abdullah
|