Bab Mahkemesi 150 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1730-1732) cilt: 65, sayfa: 306 Hüküm no: 299 Orijinal metin no: [66a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
İbrahim b. Alişah’ın babasından kalan eve el koyan Mühürdar Mustafa Ağa b. Musa’nın evden el çekmesinin tembih edildiği
Vilâyet-i Rumeli’nde medîne-i Siroz mahallâtından el-Hâc İsa Mahallesi’nde iken bundan akdem vefât eden İbrahim b. Alişah b. Abdurrahman [nâm] kimesnenin verâseti sulbî kebîr oğlu işbu bâ‘isetü’l-vesîka Derviş Abdullah nâm kimesneye münhasıra olduğu müte‘ayyin olmağla mezbûr Derviş Abdullah meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde zikri âtî menzile vaz‘-ı yedi mütehakkık olan Mühürdâr Mustafa Ağa b. Musa nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan mahalle-i mezbûre mescid-i şerîfinde müezzin olanlara meşrûta vakf menzil ve bir tarafdan Kürkçü Liko zimmî zevcesi Korni nâm Nasrâniye menzili ve iki tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd ma‘lûmü’l-müştemilât menzil babam müteveffâ-i mezbûr İbrahim’den müntakil mülk-i mevrûsum olup mezbûr Mustafa Ağa menzil-i mezkûru bi-gayr-ı hakkın zabt etmekle mahallinde bana teslîme mezbûr Mustafa Ağa’ya tenbîh olunmak matlûbumdur deyü bin yüz kırk iki târihiyle Kostantıniyye-i mahmiye kādısı olan Mehmed Râşid Efendi huzûrunda ve [bin yüz] kırk üç târihinde Siroz nâibi Abdullah Efendi huzûrunda menzil-i mahdûd-ı mezkûru merkūm Mustafa Ağa’dan taleb ve da‘vâ eylediğimde mezbûr Mustafa Ağa cevâbında yedimde olan nâib-i merkūm imzâsıyla mümzâ bir kıt‘a hüccet-i şer‘iyye derûnunda tafsîl olunduğu üzere da‘vâyı ref‘ ü def‘ mezkûr beni mûmâ-ileyh huzûrunda isbâtdan âciz ve tahlîfe dahi taleb olmamağla menzil-i mezkûru bana mahallinde teslîme tenbîh olunmuş iken yine bi-gayr-ı hakkın tasarruf eder suâl olunsun dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Mustafa Ağa cevâbında fi’l-vâki‘ müdde‘î-i merkūmun yedinde olan hüccet-i şer‘iyye mantûkunca menzil-i merkūm müdde‘î-i mezbûrun babası müteveffâ-i mezbûrun müntakil mülk-i mevrûsu iken yedimde olan hüccet-i şer‘iyye mantûkunca gāib ani’l-meclis Molla Ahmed nâm kimesneye üç yüz guruş semen-i medfû‘ ve makbûza bâtten bey‘ edip ol dahi kezâlik yedimde olan hüccet-i şer‘iyye mantûkunca üç yüz guruş semen-i medfû‘ ve makbûza bâtten bana bey‘ etmekle mülk-i müşterâmdır deyü mûmâ-ileyhâ huzûrlarında da‘vâyı def‘ ü ref‘-i mezkûrumu [bin yüz] kırk üç târihinde Siroz nâibi merkūm Abdullah Efendi huzûrunda vech-i şer‘î üzere isbât edip mahallinde müdde‘î-i merkūm bî-vech mu‘ârazadan men‘ olunmuşdur deyicek gıbbe’l-istintak ve’l-inkâr mezbûr Mustafa Ağa’dan def‘-i mezkûruna mutâbık beyyine taleb olundukda ityân-ı beyyineden izhâr-ı acz ve tahlîfe dahi tâlib olmamağla mûcebince menzil-i mahdûd-ı mezkûrdan kasr-ı yed ve müdde‘î-i mezbûr Derviş Abdullah’a mahallinde teslîme merkūm Mustafa Ağa’ya tenbîh-birle mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Hurrire fî-11 min-Recebi’l-ferd sene [1]143.
Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Çelebi b. Abdullah, Moravî Hasan Ağa, Salih Çelebi b. Süleyman, el-Hâc Hasan b. Abdullah, İbrahim b. Mustafa, Berber el-Hâc Mustafa, Yusuf Sipâhî, Ali Yazıcı b. Veli Sirozî, Ahmed b. Mustafa, Eyüb b. Ahmed Halil.
|