Üsküdar Mahkemesi 396 Numaralı Sicil (H. 1150-1151 / M. 1737-1738) cilt: 68, sayfa: 184 Hüküm no: 192 Orijinal metin no: [58a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Gürcü asıllı cariye Fatıma’nın hür olduğunu ispat ettiği
Rıkk-ı sâbıkını mu‘terife olan orta boylu kara kaşlı Gürciyyetü’l-asl Müslimetü’l-mille hâfızatü hâze’l-kitâb Fâtıma b. Abdullah meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde mevsûfe-i mezbûreye vaz‘-ı yedi mütehakkık olan el-Hâc Ali b. Mustafa nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i [kelâm] edip ben aslında müteveffiye Kezban bt. Abdullah b. Abdurrahman nâm hatunun câriye-i memlûkesi iken müteveffât-ı mezbûre Kezban Hatun hâl-i hayâtında vefâtından altı ay mukaddem cemî‘ mâlından beni âzâd edip hürre olmuş iken müteveffât-ı mezbûrenin verâseti sadrî kebîr oğulları el-Hâc Mustafa ve Mehmed ibney Abdullah b. Abdülkerim nâm karındaşlara münhasıra olup mezbûrân el-Hâc Mustafa ve Mehmed’den her biri ber-vech-i muharrer anaları müteveffât-ı mezbûre Kezban beni cemî‘ mâlından i‘tâk eylediğini şuhûd mahzarlarında ikrâr ve işhâd dahi etmişler iken mezbûr el-Hâc Ali rıkk olmak <<üzere>> zu‘muyla bana vaz‘-ı yed eder suâl olunup kasr-ı yed ve sebîlim tahliye olunmak matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr el-Hâc Ali cevâbında işbu müdde‘iyye-i mevsûfe-i mezbûreyi gāib ani’l-meclis Esirci ( ) nâm kimesneden semen-i ma‘lûm ve medfû‘a iştirâ edip mülk-i müşterâm olmak üzere vaz‘-ı yed eylediğini ikrâr lâkin müdde‘iyye-i mezbûrenin ber-vech-i muharrer müdde‘âsını inkâr edicek müdde‘iyye-i mevsûfe-i mezbûreden müdde‘âsını mübeyyine beyyine taleb olundukda udûl-ı ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden medîne-i Üsküdar’da Câmi‘-i Kebîr mahallesi ahâlîsinden Ahmed Efendi b. Hasan ve Süleyman Ağa b. Hasan ve Ahmed Çelebi b. Mehmed ve Ömer Çelebi b. Süleyman ve diğer Ahmed Çelebi b. İsmail nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırûn olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka işbu müdde‘iyye-i mevsûfe-i mezbûre Fâtıma aslında müteveffiye Kezban bt. Abdullah b. Abdurrahman nâm hatunun câriye-i memlûkesi olup mezbûre Kezban fevt oldukda verâseti sadrî kebîr oğulları el-Hâc Mustafa ve Mehmed nâm kimesnelere münhasıra olmuş iken mezbûrân el-Hâc Mustafa ve Mehmed nâm karındaşlar mevsûfe-i mezbûre Fâtıma için anaları müteveffât-ı mezbûre Kezban Hatun hâl-i hayâtında vefâtından altı ay mukaddem cemî‘ mâlından âzâd edip hürre olduğunu ve kendülerinin mevsûfe-i mezbûre Fâtıma kat‘â alâka ve medhalleri olmadığını her biri bizim huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd eylediler biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince mezbûre Fâtıma’nın ıtkına ba‘de’l-hükm müdde‘iyye-i mezbûrenin sebîli tahliye olunup mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.
Fî 15 Safer sene 1151
Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-kuzâti’l-kirâm Ahmed Efendi b. Hüseyin Efendi, Mustafa Ağa b. Ahmed, es-Seyyid Süleyman b. Mehmed, Süleyman Ağa b. Hasan.
|