.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 150 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1730-1732)
cilt: 65, sayfa: 332
Hüküm no: 330
Orijinal metin no: [73b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Firuz Ağa Camii imamına meşrûta olan evin süknâsı hususunda önceki imam Mehmed ile yeni imamın vasisi Fâtıma bt. Mehmed’in anlaştığı

Husûs-ı âti’l-beyânın mahallinde keşf ve tahrîri için sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen cânib-i şer‘den irsâl olunan keşif nâibi Mevlânâ Yusuf Efendi hâssa mi‘mârlarından Hüseyin Halîfe b. Ali ile mahmiye-i İstanbul’da Sultan Ahmed Hân -aleyhi’r-rahme ve’l-gufrân- Câmi‘-i şerîfi kurbünde Firuzağa Mahallesi’nde vâki‘ merhûm-ı mezbûr Firuz Ağa Câmi‘-i şerîfinin sâbıkā imâmı gāib ani’l-meclis Mehmed b. Mehmed b. Mustafa’nın sâkin olduğu menzile varıp zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde mârru’z-zikr Firuz Ağa Câmi‘i’nin hâlâ imâmı olan Ali b. Mehmed nâm sagīrin tesviye-i umûruna kıbel-i şer‘den mansûbe vasîsi ve vâlidesi Fâtıma bt. Mehmed nâm hatun meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda imâm-ı sâbık mezbûr Mehmed’in vekîl-i şer‘îsi üveği babası Hüseyin Ağa b. Ali muvâcehesinde üzerine takrîr-i da‘vâ ve tasvîr-i müdde‘â edip işbu akd-i meclis olan bir tarafı Harâcî Küçük Ali Ağa menzili ve bir tarafdan Ahmed Ağazâde Mehmed Ağa menzili ve bir tarafdan mahalle-i mezbûre müezzinine meşrûta menzil ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd fevkānî üç oda ve dehlîz ve tahtânî bir matbah ve bir kenîf ve bir kömürlük ve bir câmeşûycu dukkânı ve bir camcı dükkânını müştemil menzil-i mezbûrun süknâsını câmi‘-i mezkûrda imâm olanlara meşrûta olmağla sâlifü’z-zikr menzili sagīr-i mezbûr için bana teslîme vekîl-i mezbûr Hüseyin Ağa’ya tenbîh olunmak bi’l-vesâye matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Hüseyin Ağa cevâbında mârru’z-zikr menzil bundan akdem müşrif-i harâb ve mâil-i türâb olup bir vechile süknâ mümkün olmamağla sâlifü’z-zikr Firuz Ağa Câmi‘i’nin bundan akdem imâmı ve mütevellîsi olan müvekkilem mezbûr Mehmed’in emriyle menzil-i mezbûru müceddeden mâlım ile binâ eylemişidim hâlâ masrûfâtım keşif ve tahmîn-i sahîh ile ba‘de’t-tahmîn ve’t-takvîm mezbûr Fâtıma masrûfâtımı bana tamamen edâ etmedikçe menzil-i mezkûru teslîm etmem deyip ve ebniye-i mezkûre ba‘de’l-mu‘âyene ve’l-müşâhede hâl mezbûr Hüseyin Ağa’nın takrîr-i meşrûhuna mutâbık olduğu lede’ş-şer‘i’l-enver zâhir ve mukarrer olmağla mi‘mârân-ı mezbûrân ebniye-i mezkûreyi ba‘de’l-mesâha ve’t-takvîm min-haysu’l-mecmû‘ ebniye-i mezkûrenin kıymeti elli bir bin akçeye bâliğ olup ve bundan ekal ile mümkün değildir deyü mi‘mârân-ı mezbûrân [74a] haber ve Müslimûn-ı merkūmûn icmâ‘ ve ittifâk eylediklerini mevlânâ-yı mezbûr mahallinde ketb ü tahrîr ve ba‘de ma‘an ba‘s olunan Mustafa Çelebi b. Mehmed ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihî ba‘de’l-inhâ beynlerinde muslihûn tavassut edip mezbûr Hüseyin Ağa ebniye-i mezkûreyi semen-i mislinden nâkıs olan yirmi dört bin akçeye vasiyye-i mezbûre Fâtıma’ya bey‘ ve temlîk eylediğinde ol dahi nef‘an lâ-sagīr [li’s-sagīr] bi-şartü’r-rücû‘ mâlıyla ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve kabz ve kabûl eyledikden sonra semeni olan meblağ-ı mezbûr iki yüz guruşu mezbûre Fâtıma merkūm Hüseyin Ağa’ya def‘ ve teslîm ol dahi yedinden tamamen ba‘de’l-ahz ve’l-kabz ve mezbûr Hüseyin Ağa menzil-i mezkûru vasiyye-i mezbûreye ba‘de’t-teslîm menzil-i mezbûra ve semen-i mezkûra müte‘allika âmme-i da‘vâdan her biri âharın zimmetini ibrâ-i âmm-ı kātı‘u’n-nizâ‘la ibrâ ve iskāt etmeleriyle mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.

Bâ-imzâ-i hazret-i efendi.

Fi’l-yevmi’s-sâlis min-Cumâdelâhire li-sene selâse ve erba‘în ve mi’e ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: es-Seyyid Süleyman Efendi b. es-Seyyid Hasan, Ali Ağa b. Mustafa, es-Seyyid el-Hâc Abdurrahman b. es-Seyyid Mustafa, Çorbacı İbrahim Ağa b. Derviş, el-Hâc İbrahim b. Halil, Habib Ağa b. Ömer, İbrahim Çelebi b. Mustafa, Süleyman Efendi b. Osman, Mübâşir Ahmed Ağa.