.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Üsküdar Mahkemesi 396 Numaralı Sicil (H. 1150-1151 / M. 1737-1738)
cilt: 68, sayfa: 234
Hüküm no: 261
Orijinal metin no: [68a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ada-i Kebîr kalesini muhasara eden ordunun muzafferiyeti için bütün cami, mescid, medrese, zâviye ve tekkelerde dua edilmesi

Üsküdar kādısı fazîletlü efendi

Bi-avnillâhi’l-meliki’l-allâm asâkir-i İslâm-ı nusret-encâm taraf taraf düşmen-i dîn-i nekbet-fercâm ile mukābele ve muhârebe edecek vakitler olup cünûd-ı zafer-mev‘ûda du‘â-yı hayr ile imdâd ve i‘ânet olunmak mesnûn olup hâlâ Ada-i Kebîr kal‘asını cünûd-ı İslâm muhâsara ve tazyîk ve sa‘âdetlü, mürüvvetlü vezîriazam sütûde-şiyem ve serdâr-ı ekrem hazretleri dahi Niş’den hareketi ve a‘dâ-yı dîn-i müşrikîn ile mukābele vakti karîb olmağla cevâmi‘ ve mesâcidde imâmlar ve meşâyihîn akīb-i ferâiz ve vâ‘azda kıyâmen ve medârisde müderrisîn-i kirâm akīb-i dersde kıyâmen tekye ve zâviyelerde dahi meşâyih-i tarîk akīb-i mukābelede kıyâmen dergâh-ı kādi’l-hâcât olan Rabb-i müste‘ândan zafer istimdâd ve asâkir-i İslâm’ın a‘dâ-yı dîn üzerlerine gālib ve fütûhât-ı kesîrden el-berekât ile müfettah olmak üzere du‘âya dest-i ber-dâşte iştigāl eylemeleri’çün tenbîh ve te’kîdi muktezî hatt-ı hümâyûn-ı mevhebet-makrûn şeref-yâfte-i sudûr olmağla şeref-rîz-i sudûr olan hatt-ı hümâyûn-ı ma‘âdelet-makrûnun mazmûn-ı sa‘âdet-rehîni üzere bi’l-cümle Üsküdar’da olan eimme-i cevâmi‘ [ve] mesâcidde akībe’l-ferâizde ber-minvâl-i muharrer cünûd-ı zafer-mev‘ûdun düşmen-i dîn-i hazelân-karîn üzerlerine galebe ve her hâlde mansûr ve muzaffer ve düşmen-i dîn-i dûzah-mekîn ale’d-devâm makhûr ve müdemmer olmak üzere kıyâmen du‘âya iştigāl eylemeleri’çün tenbîh ve te’kîd ve hareket-i meşâyih-i kirâm ve müderrisîn-i fihâm akīb-i [ferâ’iz] ve va‘z ü dersde ve tekye ve zâviyede hitâm-ı mukābelede cüyûş-ı Müslimîn ve guzât-ı muvahhidînin düşmen-i dîn üzerlerine envâ‘-ı fütûhât ve galebe ile bî-kâm ve düşmen-i kâm-ı sefer-makāmın inhizâm ile i‘lâmlari’çün kemâl-i huşû’ ve huzû‘ birle kıyâmen du‘âya iştigāl ve muvâzabet eylemeleri bâbında hatt-ı hümâyûn-ı inâyet-makrûn sudûr olduğunu cümlesine ifhâm tarîkı ile her birine tarafınızdan âdem irsâl eyleyesiz deyü buyruldu.