Bab Mahkemesi 150 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1730-1732) cilt: 65, sayfa: 343 Hüküm no: 341 Orijinal metin no: [77a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Hacce Râbia Hatun’un Kabasakal Vakfı’na ait evin tasarrufu konusunda Mustafa Çelebi üzerine açtığı davada haksız olduğu Mahmiye-i İstanbul’da Cerrâhpaşa kurbünde el-Hâc Ahmed Mahallesi sâkinelerinden olup zâtı Hasan Ağa b. Mustafa ve Ali Çelebi b. İsmail nâm kimesneler ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan Hâcce Râbia bt. Hasan nâm hatun meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde Kabasakal Vakfı’nın bi’l-fi‘il mütevellîsi el-Hâc Osman b. el-Hâc Mehmed hâzır olduğu hâlde işbu hâfızü’l-kitâb Mustafa Çelebi b. Hasan nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip vakf-ı mezbûr müsakkafâtından olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan Ali Çelebi menzili ve bir tarafdan Yusuf Paşa bahçesi ve bir tarafdan Araboğlu Abdullah menzili ve bir tarafdan ba‘zan Ömer Çelebi menzili ve tarîk-i âm ile mahdûd bi’l-icâreteyn taht-ı tasarrufumda olan vakıf menzilin nısf-ı şâyi‘i ölünceye değin beni infâk ve iksâ etmek şartıyla mezbûr Mustafa’ya bi’l-ma‘rifet-i mütevellî-i merkūm ferağ ve tefvîz eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer tefevvüz ve kabûl eylediğinden sonra merkūm Mustafa beni infâk ve iksâ etmemek ile merkūm Mustafa’ya suâl olunup nısf-ı şâyi‘-i mezkûru ber-vech-i muharrer geri bana red ve teslîme tenbîh olunması matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr Mustafa cevâbında müdde‘iyye-i mezbûre nısf-ı menzil-i mezbûru bundan akdem iki yüz elli guruş bedel-i makbûz mukābelesinde bâ-ma‘rifet-i mütevellî bana ferağ ve tefvîz ben dahi ber-minvâl-i muharrer tefevvüz ve kabûl eylediğimden sonra mezbûre Hâcce Râbia Hatun bir def‘a dahi nısf-ı menzil-i mezkûru benden da‘vâ ve beynimize muslihûn tavassut edip mezbûre Hâcce Râbia Hatun’u da‘vâ-yı mezkûresinden yirmi guruşa benimle sulh eylediklerinde ben dahi sulh-ı mezkûru kabûl ve bedel-i sulh-ı mezkûr yirmi guruşu yedimden ba‘de’l-kabz nısf-ı menzil-i mezkûre müte‘allika âmme-i da‘vâdan zimmetimi ibrâ ve iskāt eylemişidi deyü ba‘de’d-def‘ ve’l-inkâr mezbûr Mustafa’dan def‘-i meşrûhuna mutâbık beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden mahalle-i mezbûre imâmı Mehmed Efendi b. Abdullah ve Mustafa Ağa b. Halil ve el-Hâcı Hüseyin b. Mehmed ve Mehmed Çelebi b. Abdullah nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzirûn olup istişhâd olunduklarında fi’l-vâki‘ işbu müdde‘iyye-i mezbûre Hâcce Râbia Hatun bundan akdem nısf-ı menzil-i mezkûru mezbûr Mustafa’dan da‘vâ ve muslihûn tavassutu ile da‘vâ-yı mezkûresinden yirmi guruşa mezbûr Mustafa ile musâlaha eylediğinde ol dahi ba‘de’l-kabûl bedel-i sulh-ı mezbûr yirmi guruşu bizim huzûrumuzda yedinden ahz u kabz eylediğinden sonra nısf-ı menzil-i mezkûra müte‘allika âmme-i da‘vâdan mezbûr Mustafa’nın zimmetini ibrâ ve iskāt etmişidi biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-yı şehâdet-i şer‘iyye eyledikde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebince müdde‘iyye-i mezbûre Hâcce Râbia Hatun bî-vech mu‘ârazadan men‘-birle mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ ve’l-ışrîn min-şehri Recebi’l-ferd li-sene selâse ve erba‘în ve mi’e ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Hâfız Mustafa Efendi b. İbrahim el-Kastamonî, Hasan Ağa b. Mustafa, Mehmed b. Mustafa, el-Hâcı Abdullah b. Mustafa, Ahmed Çelebi b. İbrahim, Hasan Çelebi b. Mustafa, Ali Çelebi b. İsmail, Mehmed Çelebi b. Abdullah ve gayruhum.