.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 150 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1730-1732)
cilt: 65, sayfa: 379
Hüküm no: 385
Orijinal metin no: [87b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Zaim Mustafa Ağa b. Abdülhafız’ın Söğüt kasabasında vakfettiği ev, hân ve hamama ait vakfiye

Mâ-fîhi mine’l-vakfı ve’t-tescîl kad sâre lâzımen bi’l-hükmi ve’t-tesbîl ve innî kadaytü bi-sıhhatihî ve lüzûmihi fî-husûsihî ve umûmihî âlimen bi’l-hilâfi’l-vâki‘ beyne’l-eimmeti’l-eşrâf ve’l-meşâyihü’l-eslâf ve ene’l-fakīru ileyhi sübhânehû Ömer el-müvellâ-hilâfe bi-Kostantıniyye el-mahmiyye

Gufira-leh.

Hamd-i cemîl-i mevfûr ve şükr-i cezîl-i gayr-ı mahsûr ol vâkıf-ı hafâyâ-yı damâ’ir ve âlem-i habâyâ-yı serâ’ir olan mûcid-ı cemî‘ mümkinât ve münşî-i cümle kâinât te‘âlâ zâtühû -ani’t-teşbîh ve’t-temsîl ve takadde[se] şânühu ani’n-nazîr ve’l-adîl- hazretinin dergâhına sezâvâr ve vâcibü’l-iktisârdır ki cemî‘-i kâinâtı acîbü’t-terkîb ve cümle mevcûdâtı garîbü’t-tertîb bî-nazîr ve bî-misâl bi-gayr-ı fütûr ve ihtilâl nesak-ı vâhid üzere ibdâ‘ ve husûsen nev‘-i Benî Ademi kudret-i kâmile ve hikmet-i şâmile-birle inşâ ve ihtirâ‘ edip dünyâyı onlar için mezra‘a-i âhiret ve ûlâ-yı muhreze-i âkıbet kıldı ve âkıl ve kâmil olanlar uhrâ ûlâdan ahrâ ve evlâ idiğine vâkıf ve dânâ ve fâzıl olanları derecât-ı ukbâ-yı dünyâdan a‘lâ idiğine ârif kıldı ve salât ü salavât-ı vasılât ve tahiyyât ve kâmilât-ı vafiyyât ol sultan-ı cumhûr-ı enbiyâ ve unvân-ı mişver-i asfiyâ bâ‘is-i feyz-i hakāyık ve hâfız-ı esrâr-ı dekâyık imâm-ı Kâ‘be-i Kuds ve hümâm-ı medîne-i ins sadr-ı suffe-safâ bedraka-i şahrâh-ı hüdâ resûl-i ekrem-i müctebâ nebiyy-i muhterem-i murtazâ Muhammed Mustafa -sallallâhu te‘âlâ aleyhi ve sellem- hazretlerinin meşhed-i mu‘attar ve merkad-ı münevverlerine olsun ki, vücûd-ı şerîfi sebeb-i îcâd-ı kevn-i mekân ve bâ‘is-i hilkat-ı ins ü cân oldu ve tahiyyât-ı firâvân ve teslîmât-ı bî-pâyân âl ve evlâd-ı kirâm ve ashâb-ı zevi’l-ihtirâmlarına olsun ki her biri sırât-ı mustakīmde necm-i hüdâ ve felek-i ihtidâda şems-i duhâ oldular -rıdvânullâhi te‘âlâ aleyhim ecma‘în.- Emmâ ba‘d işbu kitâb-ı sıhhat-nisâbın tahrîr ve inşâsına bâ‘is ve bâdî oldur ki, Dârü’l-hilâfeti aliyye ve Kostantıniyye el-mahmiyede merhûm Ebu’l-feth Sultan Mehmed Hân -tâbe serâhu- Câmi‘-i şerîfi kurbünde Taşçı Mustafabey Mahallesi’nde sâkin umdetü’l-emâcid ve’l-ekârim sâhibü’l-hayrât ve’l-hasenât ve tâlibü’s-sadakāt ve’l-meberrât hâfız-ı hâze’l-kitâb Za‘îm Mustafa Ağa b. el-merhûm Abdülhâfız b. Mustafa -âmelehu’llâhu te‘âlâ bi-lutfihi’l-celiy ve’l-hafî- vakta ki hayât-ı fâniye kesb-i hayât-ı bâkiyye “ve men amile sâlihan min-zekerin ev ünsâ ve hüve müminun fe-le nuhyiyennehu hayâten tayyibeten ve le necziyennehüm ecrehum bi-ahseni mâ kânû ya‘melûn” hakīkat-ı meşhûnundan haberdâr ve hırâs-ı yevm-i kıyâmetde “yevme yestezıllü’l-mer’u bi-zılli sadakātihî” sâye-i bâkiyesinde âsûde ve mezra‘a-i âhiret olan dünyâda “men zellezî yukridullâhe kardan hasenen fe-yâ‘felehû [yudâifehu] ve lehû ecrun kerîm” mûcebince sadaka tohmun ekip “ke-meseli habbetin enbetet seb‘a senâbile fî-külli sünbületin mi’etü habbetin” fehvâ-yı sa‘âdet-ihtivâsınca “ellezîne yünfikûne emvâlehum fî-sebîlillâh” sırren ve alâniyeten “felehum ecruhum inde Rabbihim” hâsılın biçip “ve lâ havfun aleyhim velâhüm yahzenûn” misdâkını tedebbür ve tefekkür etmeğin meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde vakf-ı âti’z-zikre li-ecli’t-tescîl ve’l-itmâm-ı emrü’t-tekmîl mütevellî nasb ve ta‘yîn olunan umdetü’l-akrân Ahmed Ağa b. Hüseyin mahzarında ikrâr ve takrîr-i kelâm edip vakf-ı âtî sudûruna değin yedimde mülk ve hakkım olup vilâyet-i Anadolu’da [88a] Söğüt kasabasında Aşağı Mahallesi’nde vâki‘ iki tarafdan el-Hâc İbrahim nâm kimesne mülkü kârgîr ve tahta hân ve bir tarafdan Halil Ağa veresesi hânı ve bir tarafdan Kemercioğlu mülkü ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd on yedi ocak ve taşrasında havluyu muhtevî kebîr hân ve kasaba-i mezkûrede Zîr Mahallesi’nde vâki‘ iki tarafdan Ali Ağa b. Osman Ağa mülkü ve bir tarafdan Ebûbekir Çelebi b. Ali Ağa mülkü ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd iki bâb selâmlık odası ve dîvânhâne ve kenîf ve tûlen ve arzen bi-hesâb-ı terbî‘i dört yüz kırk zirâ‘ havluyu muhtevî mülk menzil ve kasaba-i mezbûrede Câmi‘-i cedîd Mahallesi’nde vâki‘ bir tarafdan Kâşife bt. Mehmed nâm hatun mülkü ve iki tarafdan İbrahim b. Mahmud nâm kimesne mülkü ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd iki kurnalı bir halvet ve sovukluk ve câmekân ve mahtab ve kenîf ve kanavât-ı müsennân ile muharrer bir masura mâ-i lezîzi muhtevî mülk hamamı cemî‘ tevâbi‘ ve levâhık ve kâffe-i menâfi‘ ve merâfıkı ile hasbeten lillâhi te‘âlâ ve taleben li-merzâti’r-Rabbi’l-a‘lâ vakf-ı sahîh-i müebbed ve habs-i <> sarîh-i muhalled ile vakf ve habsedip şöyle şart ve ta‘yîn eyledim ki zikrolunan hân ve menzil ve hamam icâre-i mu‘accele ve müeccele ile âhara îcâr olunup hâsıla olan icârlarından mukaddemâ mahalle-i mezbûrede binâ ve ihyâ ve vakıf eylediğim mescid-i şerîfe imâm olan kimesne yevmî dört akçe ve müezzin olan kimesne yevmî iki akçe ve kayyûm ve bevvâb olan kimesne yevmî iki akçe ve câbî ve kâtib olan kimesne yevmî bir akçe vazîfeye mutasarrıf olup her biri hizmet-i mezkûrelerinde mücid ve sâ‘î olup tehâvün ve tekâsül etmeyeler ve yevmî iki akçe vazîfe tevliyet olup tevliyet-i mezkûre müddet-i hayâtımda bana meşrûta ola bi-emri’llâhi te‘âlâ kazâ-i nahb ve likā-i Rab eylediğimde tevliyet-i mezkûre mahalle-i mezbûre ahâlîsinin muhtârları olan bir sâlih ve mütedeyyin kimesneye re’y-i hâkimü’ş-şer‘le tevcîh olunup vazîfe-i mersûmesine mutasarrıf ola ve icâre-i mezkûreden her ne fazla kalırsa zikrolunan mescid-i şerîfin revgan-ı şem‘ ve hasır ve sâir mühimmâtına harc ve sarf oluna ve vakf-ı mezbûrun tebdîl ve tağyîr ve taklîl ve teksîri merreten ba‘de uhrâ yedimde ola ve vakf-ı mezbûra ahâlî-i mahalle-i merkūme hasbî nâzır olalar ve mürûr-ı eyyâm ve kürûr ve şuhûr-ı a‘vâm ile vakf-ı mezbûra fütûr ârız olup şürût-ı mezkûreye ri‘âyet müta‘azzire olursa ol zamân vakf-ı mezbûr mutlaka vakıf fukarâ-yı ehl-i icâre ola deyü ta‘yîn ve şart ve tebyîn-i kuyûd edip zikrolunan hân ve menzil ve hamamı kamârigan [fâriğan] ani’ş-şevâgil bundan akdem mahallinde mütevellî-i mezbûre def‘ ve teslîm ol dahi vakfiyet üzere kabz ve tesellüm ve sâir evkāf mütevellîleri gibi zabt ve tasarruf eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vâkıf-ı mûmâ-ileyh ca‘lallalâhu seyyidehû meşkûren inân-ı kelâmını cânib-i vifâkdan semt-i âhara sarf edip vakf-ı akār İmâm-ı A‘zam hümâm-ı efham Ebû Hanîfetü’l-Kûfî -cûziye hayrü’l-cezâ ve kûfiye- mezheb-i şerîflerinde sahîh-i gayr-ı lâzım olduğundan gayrı vâkıf menfa‘at-ı vakfı nefsine şartı sıhhat-i vakfa münâfi‘ olmağın vakf-ı mezbûrdan rücû‘ ve zikrolunan hân ve menzil ve hamamı kemâ-kân mülküme istirdâd ederim dedikde vekîl-i mezkûr cevâb verip eğerçi hâl bast olunan minvâl üzeredir lâkin İmâm-ı Ebû Yusuf hazretleri mezheb-i hatîrlerinde vâkıf mücerred vakaftü demekle menâfi‘-i vakfı nefsine şart dahi etse teslîm-i mütevellî ile İmâm Muhammed mezheb-i şeriflerinde vakıf sahîh ve imâmeyn-i hümâmeyn mezheb-i şerîflerinde sıhhat lüzûmu müstelzimedir [88b] deyü red ve teslîmden imtinâ‘ ve bu bâbda nizâ‘ edip hâkim-i hâsim -esbaga’llâhu ni‘amehû aleyh- hazretleri huzûrunda müterâfi‘ân ve her biri mübtegāsınca fasl u hasma tâlibân olduklarında hâkim-i müşârun-ileyh lâ-zâle müşârun-ileyh hazretleri mesâil-i evkāfda beyne’l-eimme vâki‘ olan hilâf ve ihtilâfa âlim olduğu hâlde “el-vâkıfu [el-vakfu] izâ sahha lezime” diyenlerin re’y-i reşid ve mezheb-i serîrleri üzere vakf-ı mezbûrun sıhhat ve lüzûmuna hükm-i sahîh-i şer‘î [ve] kazâ-i sarîh-i mer‘î etmeğin min-ba‘d vakf-ı mezbûr sahîh ve lâzım olup naks ve nakzına mecâl muhâl oldu. “Femen beddelehû ba‘demâ semi‘ahû fe-innemâ ismühû ale’l-lezîne yübeddilûnehû innallâhe semî‘un alîm ve ecrü’l-vâkıf ale’l-hayyi’l-cevâdi’l-kerîm.”

Cerâ zâlik hurrire fi’l-yevmi’l-hâmis min-Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene selâse ve erba‘în ve mi’e ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: El-hâc Hüseyin b. Mustafa, Ahmed Ağa b. Hüseyin, el-Hâc Mehmed b. Abdullah, Konevî Mehmed Efendi b. Mehmed, es-Seyyid Mustafa b. Mehmed, Çukadâr Mehmed b. Abdullah, Hasan b. Abdullah, Ali b. Abdurrahman, Mehmed b. Ahmed, Ali Efendi b. Mehmed, Ahmed Efendi b. Mehmed, Ali Efendi b. Abdullah, Salih b. İbrahim, Hüseyin Efendi b. Hasan, Ahmed Haseki b. Mustafa, İbrahim Ağa b. Abdullah, Ali Haseki b. Mehmed.