Bab Mahkemesi 150 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1730-1732) cilt: 65, sayfa: 389 Hüküm no: 397 Orijinal metin no: [91a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Bolu sancağına bağlı Kurukavak ahalisi ile voyvodaları Yusuf Ağa ve ortakları Ahmed Bey ve Salih Bey’in aralarındaki alacak davasında sulh oldukları
Vilâyet-i Anadolu’da Bolu sancağında Kurukavak kazâsı ahâlîsinden olup Mahmiye-i İstanbul’da müsâfireten vechi üzere sâkin Halil Efendi b. Hasan ve Salih b. Satılmış ve Hızır b. Ahmed ve Mahmud b. Durmuş ve İbrahim b. Süleyman ve Mehmed b. Şa‘ban yine kazâ-i mezbûra tâbi‘ Adiller nâm karyeden İbrahim b. Şa‘ban ve Mehmed b. Hızır ve Eyüb b. Mehmed ve Hüseyin b. Osman ve Yusuf b. Hızır ve Süleyman b. Şa‘ban ve Ahmed b. Hüseyin ve diğer Hüseyin b. Ahmed ve Hasan b. Veli ve Halil b. Şa‘ban ve Mehmed b. Ahmed ve Ali b. Arslan ve diğer Ali b. Maksud ve diğer Şa‘ban b. Maksud ve Mustafa b. Ahmed nâm kimesneler ile kazâ-i mezbûr ahâlîsinden olup gāibûn ani’l-meclis ma‘lûmü’l-esâmî ve mahsûrü’l-eşhâs kimesneler taraflarından vekâlet iddi‘â eden işbu Hüseyin b. İbrahim nâm kimesne meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde ber-vech-i mâlikâne livâ-i mezbûr hâssı voyvodası umdetü’l-emâcid ve’l-e‘âlî Yusuf Bey b. Ahmed Ağa tarafından husûs-ı âti’l-beyâna vekîl olup Mehmed b. Ahmed ve Osman b. Mustafa nâm kimesneler şehâdetleriyle şer‘an vekâlet[i] sâbit ve sübût-ı vekâletine hükm-i şer‘î lâhık olan Mustafa Efendi b. el-Hâc Ömer Efendi mahzarında her bir[i] asâleten ve mezbûr Hüseyin asâleten ve vekâleten meclis-i şer‘-i hatîr-i lâzımü’t-tevkīrde ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip müvekkil-i mûmâ-ileyh Yusuf Bey’in husûs-ı mezbûrda şerîki olan umdetü’l-akrân ve’l-ekâbir izzetlü İbrahim Paşa’nın oğulları Ahmed Bey ve Salih Bey nâm kimesneler babaları tarafından voyvodalık umûrunu rü’yetde oldukları ecilden üzerimize edâsı lâzım gelen hukūk ve rüsûmumuz[u] edâ edip dahl îcâb eder hâlimiz yoğiken babaları şirket üzere voyvoda olduğu günden ceste ceste her birimizden kazâmız ahâlîsinden olup gāibûn ani’l-meclis ma‘lûmü’l-esâmî kimesnelerden zulmen ve bi-gayr-ı hakkın üç bin beş yüz guruşumuzu ahz u kabz etmişleridi bizler dahi gelip huzûr-ı sadrâzamî hazretlerine arzuhâl ve murâfa‘a olmak için Âsitâne’[ye] ihzârını iltimâs eylediğimizde müvekkil-i mûmâ-ileyh Yusuf Bey bunda bulunmağla ben müvekkilim deyü bizi iğfâl ve men‘ murâd etmekle biz dahi hem ( ) ve hem kefîlsiz deyip beynimizde nizâ‘-ı küllî cereyânından sonra beynimize muslihûn tavassut [-edip] bizi mezbûrân Ahmed Bey ve Salih Bey’den matlûbumuz olan üç bin beş yüz guruşdan bin otuz guruş üzerine bizi mûmâ-ileyh Yusuf Bey ile biz dahi asâleten ve vekâleten sulh-ı mezbûru [91b] ba‘de’l-kabûl ve bedel-i sulh olan bin otuz guruşu meclis-i şer‘de mûmâ-ileyh Yusuf Bey tarafından Mustafa Efendi yedinden tamamen ahz u kabz eyledik. Fîmâ-ba‘d gāibân ani’l-meclis mezbûr Ahmed Bey ve Salih Bey’in bâkī iki bin dört yüz yetmiş guruş da‘vâsından ve târih-i kitâba gelince ma‘lûme ve mechûle âmme-i da‘vâdan mezbûrûn Ahmed Bey ve Salih Bey ve Yusuf Bey’in zimmetlerini ibrâ-i âmm-ı kātı‘u’n-nizâ‘la ibrâ ve iskāt eyledik müvekkil-i mûmâ-ileyh Yusuf Bey dahi bedel-i sulh deyü bize medfû‘u olan bin otuz guruş da‘vâsından bizim zimmetimizi ibrâ-i âmm-ı kātı‘u’n-nizâ‘la ibrâ ve iskāt ettik dediklerinde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.
Hurrire fi’l-yevmi’l-hâdî ve’l-ışrîn min-Şa‘bâni’l-mu‘azzam li-sene selâse ve erba‘în ve mi’e ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Süleyman Çavuş Ağa b. Ahmed, el-Hâcı Mehmed Çavuş Ağa b. Ahmed, el-Hâc Ya‘kub b. Mehmed, Mehmed b. Ahmed, Osman b. Mustafa, Osman Çelebi b. Mustafa.
|