Üsküdar Mahkemesi 531 Numaralı Sicil (H. 1204-1207 / M. 1790-1793) cilt: 81, sayfa: 224 Hüküm no: 197 Orijinal metin no: [18a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Bostancı Seyyid Şeyh Mustafa’nın, Gebze’de Fazlullah Paşa Zaviyesi meşihati ve zaviyedarlığı vazifesinden haksız yere azledildiği iddiasıyla vakfın mütevellisi İbrahim Ağa’ya iki defa açtığı davada haksız bulunduğu
Ma‘r[ûz]
Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen hâlen Haremeyn-i muhteremeyn müfettişi müderrisîn-i kirâm-ı zevi’l-ihtirâmdan Ali Efendi tarafından meb‘ûs Hocazâde Mehmed Tâhir Efendi ile medîne-i Üsküdar mahkemesinde bi’l-ma‘iye akd-i meclis-i şer‘-i şerîf olundukda sâhib-i arzuhâl Bostanî es-Seyyid eş-Şeyh Mustafa meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda medîne-i mezbûreye muzâfe Gekbûze kasabasında vâki‘ merhûm Fazlullah Paşa Zâviyesi’nin hâlâ zâviyedârı olan arzuhâlde ismi mezkûr Derviş İbrahim b. Süleyman muvâcehesinde zâviye-i mezkûre vakfının bi’l-meşrûta mütevellîsi İbrahim Ağa hâzır olduğu hâlde ben bundan akdem zâviye-i mezkûrenin berât-ı âlî-şân ile şeyhi ve zâviyedârı olup azlimi mûcib harekâtım yoğiken mütevellî-i mezbûr İbrahim Ağa ve kâtib-i vakf ve kasaba-i mezbûreden ba‘zı ashâb-ı ağrâz nefsâniyetlerini icrâ için hilâf-ı vâki‘ mevâd isnâdıyla meşîhat ve zâviyedârlığımı üzerimden ref‘ ve mezbûr Derviş İbrahim’e tevcîh olunmağla meşîhat-i mezkûre ve zâviyedârlık-ı mezbûrdan Derviş İbrahim ref‘inden sâhib-i evvel ve müstahak olduğuma binâen kemâ-fi’l-evvel bana tevcîh ve yedime berât-ı âlî-şân ihsân olunmak matlûbumdur dedikde işbu bâlâ-yı arzuhâlde sâhib-i arzuhâlin mukaddem uhdesinde olan meşîhat ve zâviyedârlık ne vechile ref‘ olmuşdur ve ref‘inde kimin sun‘ ve medhali vardır ve fi’l-hakīka ahâli-i Gekbûze’nin muhtârı olup şeyh-i merkūm mağdûr mudur gereği gibi teftîş ve tefahhus ve gadr [ve] himâyeden ârî vechile hakīkat-i hâli zâhire ihrâc birle vukū‘u üzere i‘lâm eyleyesiz deyü şeref-bahş-ı sudûr eden fermân mûcebince kasaba-i mezbûre ahâlisinden es-Seyyid Mustafa Ağa b. Mehmed ve Hasan Ağa b. Mehmed ve Hafız Mehmed Efendi b. Halil ve eş-Şeyh Ali b. Mustafa ve Hüseyin b. Mustafa ve Hasan b. Mahmud ve el-Hâc Nuh b. el-Hâc Ahmed ve Mehmed Ağa b. Memiş ve Ahmed b. Mehmed ve İshak Beşe b. Mehmed nâm kimesneler meclis-i şer‘a ihzâr ve şeyh-i merkūmun keyfiyet-i hâlî suâl olundukda şeyh-i merkūm kendi hâlinde olmayıp zâviye-i mezkûrede hilâf-ı şer‘-i şerîf ef‘âl-i şenî‘aya tasaddî ve cümleye şütûm-ı galîza ve kelimât-ı kabîha ile şetm ile dâimâ tekdîr eylediğinden mâ‘adâ bi-gayrı hakkın umûr-ı vakfa müdâhale ve umûr-ı vakfın ihtilâline bâ‘is ve cümle ahâlinin kendiden emniyet ve rahatları külliyen meslûb olmağla Gekbûze nâibinin i‘lâmı ve ahâlinin mahzarı ile bâ-fermân-ı âlî ref‘ olmuşdur deyü şeyh-i mezbûrun sû’-i hâlini muvâcehesinde haber verdiklerinden sonra mezbûr es-Seyyid eş-Şeyh Mustafa tekrar arzuhâl ile iştikâ eyledikde husûs-ı merkūmu tahkīk için kıbel-i şer‘den kuzâtdan Kâtib Mehmed Emin Efendi dâ‘îleri irsâl olunup ol dahi kasaba-i mezbûreye varıp şeyh-i mezbûrun keyfiyet-i hâli ve ef‘âl [ve] harekâtından suâl eyledikde ahâli-i kasabadan mazbûtü’l-esâmî seksen neferden mütecâviz mevsûku’l-kelim bî-garaz kimesneler şeyh-i mezbûrun ber-minvâl-i muharrer sû-i harekâtını ve ef‘âl-i nâ-merziyesini ve adem-i emniyetlerini bi’ş-şöhret ve’t-tevâtür alâ-tarîki’ş-şehâde ba‘de’l-ihbâr şeyh-i mezbûr bundan böyle kemâl-i ta‘annüdünden yine arzuhâl ile Devlet-i aliyye’yi tasdî‘ ve ahâli-i mezbûreyi ta‘cîze cesâret eder ise tedîb buyurulmak bâbında fermân-ı âlîleri sudûrunu istid‘â ve istirhâm eyledikleri ba‘de’l-inhâ bi’l-iltimâs huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 22 min-Ş sene 1204
|