Bab Mahkemesi 150 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1730-1732) cilt: 65, sayfa: 445 Hüküm no: 479 Orijinal metin no: [106b-4] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Haçir b. Sefer’in Müezzin İsmail Çelebi b. Abdullah’ın evinde yaptığı tadilalatın keşfi
Bâ-mühr-i hazret-i efendi.
Ma‘rûz.
Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen kıbel-i şer‘den irsâl olunan keşif nâibimiz Abdurrahman Efendi dâ‘îleri hâssa mi‘mârlarından el-Hâc Mehmed Halîfe ve Yusuf Halîfe ve el-Hâc Mustafa Halîfe ve Mehmed Halîfe ile İstanbul’da Esîrci Kemal Mahallesi’nde vâki‘ mahall-i nizâ‘a varıp nazar eylediklerinde sâhib-i arzuhâl Haçir v. Sefer nâm zimmî derûn-ı arzuhâlde zikrolunan mahalle-i mezbûre müezzini İsmail Çelebi b. Abdullah ile akd-i meclis olunan menzilini bundan akdem harâba müşrif olmağla tabaka-i ulyâsını hedm ve tecdîd ve vustâsını ve süflâsını bi-kadri’l-kifâye ta‘mîr ve termîm edip içinde mevcûde olan enkāz ile mahlûten kendi kerestesi ve levâzım-ı sâiresiyle ulyâda bir bâb oda ve bir sofa ve bir dehlîzi tecdîd ve vustâda olan bir bâb oda ve matbah ve ocak kubûru ve mahall-i sâiresini ta‘mîr ve termîm etmek üzere götürü yüz altmış guruşa fâsiden akd edip şer‘an lâzım olan amelenin ücretiyle ve enkāz-ı mevcûde üzerine ziyâde ettiği kereste ve levâzım-ı sâiresinin kıymetleri olmağla mi‘mârûn-ı mezbûrûn mesfûr Haçir’in menzil-i merkūmda müceddeden binâ eylediği ebniyeye ve mahlûten binâ ettiği mevâzi‘a ve ta‘mîr ve termîm ettiği mahallere nazar ve bennâ zirâ‘ıyla mesâha ve takvîm ve tahmîn eylediklerinde müfredâtı fiyatıyla ale’t-tafsîl cerîdede mastûr olduğu minvâl üzere cem‘an otuz altı bin dokuz yüz yetmiş dokuz akçe ile ancak olur deyü bi’l-ittifâk haber verdiklerini ve mesfûr Haçir’in i‘tirâfı üzere mezbûr İsmail Çelebi’nin kendiye teslîm eylediği yirmi üç bin beş yüz yirmi akçeyi ba‘de’l-ihrâc tahmîn-i mezkûr üzere mezbûr İsmail’in dahi mesfûra on üç bin dört yüz dokuz akçe vereceği kaldığını mezkûr-ı âlîleri mahallinde tahrîr ba‘dehû ma‘an ba‘s olunan Çukadâr Abdullah ve Muhzır Mustafa ile bu dâ‘îlerine inhâ eylediği huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 3 Rebî‘ülevvel sene 1143.
|