.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 150 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1730-1732)
cilt: 65, sayfa: 592
Hüküm no: 811
Orijinal metin no: [145a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Buğday döğücü esnafının Kapan-ı dakik’ten buğday alırken kendi kileleriyle ölçüm yapmalarına engel olunmamasına dair ferman

Ma‘rûz.

Akzâ kuzâti’l-Müslimîn evlâ vülâti’l-muvahhidîn me‘âdinü’l-fezâil ve’l-yakīn râfi‘û a‘lâmü’ş-şerî‘ati ve’d-dîn vârisü ulûmi’l-enbiyâi ve’l-mürselîn el-muhtas bi-mezîd-i inâyeti’l-meliki’l-Mu‘în Mevlânâ İstanbul kādısı -zîdet fezâiluhû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olıcak ma‘lûm ola ki; Unkapanı’nda olan buğday döğücü tâifesi sütte-i [südde-i] sa‘âdetime arzuhâl edip bunlar mâ-takaddemden berü Çardak tarafından sâir ekmekçi tâifesi misillü şinik alageldikleri yoğiken Çardak tarafından bunlara şinik teklîf olundukda sâbıkā İstanbul kādısı Salih -zîdet fezâiliû-nun zamânında kadîme mugāyir te‘addî olunmamaları’çün men‘ olunmuş iken Kethüdâzâde gününde sizi ekmekçiler gibi deftere kaydettirdim deyü yedlerinde olan senedâtların fuzûlî şak edip hilâf-ı kānûn Çardak tarafından şinik aldırdıp hıntanın fâsidine bâ‘is ve fukarânın dahi zarûret ve muzâyakalarına bâdî ve gadr-ı küllî olunduğun bildirip ma‘rifet-i şer‘le husûs-ı merkūm navluncu tâifesinden ve sâir bî-garaz Müslimînden suâl ve tefahhus ve kadîme mugāyir te‘addî olunmamaları bâbında hükm-i hümâyûnum ricâ ve sâlifü’z-zikr hınta döğücü tâifesinin kethüdâları Mustafa ve yiğitbaşıları Ömer ve erbâbından cemm-i gafîr meclis-i şer‘de kadîmü’l-eyyâmdan berü her biri birer mikdâr buğday almak murâd eylediklerinde hâlisü’l-ayâr tammü’l-vezn kendi kileleriyle alıp ekmekçi tâifesi gibi Kapan-ı dakīk’den ücret-i gāliye ile kile alıp onunla ölçmek bize ve sâir ibâdullâha gadr olunmağın Kapan-ı dakīk ahâlîsinden iki nefer kimesneler bilâ-sened mücerred tama‘-ı hâmlarından nâşî celb-i mâl için her birlerine ve sâir ibâdullâha gadretmeleriyle hakīkat-ı hâl navluncu ve arpacı tâifesinden ve sâir ehl-i vukūfdan tehaffus olunup haberleri tahrîr ve der-i devlet-medâra i‘lâm ve bî-vech te‘addîleri men‘ ve def‘ olunmak matlûbumuzdur dediklerinde zikrolunan navluncu tâifesinden Ali Bey b. Ahmed ve el-Hâc Mehmed b. el-Hâc Ali ve arpacılar kethüdâsı İbrahim Çelebi b. Mehmed ve Davud Bey b. Ahmed ve Osman b. Mustafa ve İsmail Beşe b. Receb dizekli [demekle] ma‘rûf kimesneler fi’l-vâki‘ sâlifü’z-zikr döğücü tâifesi kadîmden berü birer mikdâr buğday aldıklarında sahîhü’l-ayâr tammü’l-vezn kendi kileleriyle alıp ekmekçi tâifesi gibi ücret ile kapandan kile almak mezbûrûna ve sâir ibâdullâha muzırdır deyü her biri ba‘de’l-ihbâr hakīkat-ı hâlî tefahhus için cânib-i şer‘den irsâl olunan Mevlânâ Mustafa -zîde ilmühû- Kapan-ı dakīk’e varıp kapan-ı mezkûr kâtibi Abdullah -zîde ilmühû- ve mârru’z-zikr navluncu tâifesinden el-Hâc Osman b. el-Hâc Süleyman ve İbrahim Çelebi b. el-Hâc Mehmed ve el-Hâc Mehmed b. Veli ve el-Hâc Ali b. Mehmed ve el-Hâc Ali b. Abdullah ve el-Hâc Mustafa b. el-Hâc Halil ve Mehmed Ağa b. Murad ve Hasan Beşe b. Musa ve el-Hâc Osman b. el-Hâc Süleyman ve sâir mazbûtü’l-esâmî on altı nefer Müslimînden tefahhus eylediğinde fi’l-vâki‘ sâlifü’z-zikr döğücü tâifesi kadîmü’l-eyyâmdan berü hınta iştirâ ettiklerinde sahîhü’l-ayâr tammü’l-vezn kendi kileleriyle alıp ekmekçi tâifesi misillü Kapan-ı dakīk’den ücret ile kile almak kendilere ve sâir ibâdullâha gadr deyü her biri ihbâr ettiklerini mahallinde tahrîr ve ma‘an irsâl olunan ümenâ-i şer‘le meclis-i şer‘a gelip ba‘de’l-inhâ sâlifü’z-zikr döğücü tâifesi ber-vech-i muharrer kadîmî üzere kendi kileleri ile ölçüp kapan-ı dakīk kilecileri tarafından ücret-i gāliye ile rencîde ve te‘addî olunmamak bâbında emr-i âlî iltimâs eylediklerin seninle [sen ki] mevlânâ-yı mûmâ-ileyhsin Bâb nâibin olan kıdvetü’l-ulemâi’l-muhakkikīn Mevlânâ Yahya -zîde ilmühû- i‘lâm etmeğin mûmâ-ileyhin i‘lâmı mûcebince amel eylemek bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur. Buyurdum ki hükm-i şerîfimle vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan emrim ve mûmâ-ileyhin i‘lâmı mûcebince amel dahi seninle [sen ki] mûmâ-ileyhsin vech-i meşrûh üzere döğücü tâifesi ber-vech-i muharrer kadîmî üzere kendi kileleriyle ölçüp Kapan-ı dakīk kilecileri taraflarından ücret-i gāliye ile rencîde ve te‘addî ettirilmeyip sâdır olan emr-i şerîfim mazmûn-ı münîfiyle amel olup min-ba‘d hilâfına nizâm ve cevâz göstermeyesin, şöyle bilesin ba‘de’n-nazar hükm-i hümâyûnumu mezbûrların yedlerinde ibkā edip alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasın

Tahrîren fî-evâsıtı şehri Recebi’l-ferd li-sene selâse ve erba‘în ve mi’e ve elf.

[Be-makām-ı] Kostantıniyye el-mahrûse.