|
Bab Mahkemesi 150 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1730-1732) cilt: 65, sayfa: 594 Hüküm no: 813 Orijinal metin no: [145b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Duvar ve arsa davasında sulh olduğu
Uhbirtü bimâ-fîhi nemekahü’l-fakīr ileyhi sübhânehû ve te‘âlâ Abdurrahman el-kādı bi-medîneti Kostantıniyye el-mahmiyye
Gufira-anhu.
Husûs-ı âti’z-zikrin mahallinde ketb ü terkīmi iltimâs olunmağın savb-ı şer‘den irsâl olunan Mevlânâ Abdülbâki Efendi mahmiye-i İstanbul’da Uzun Şücâ‘ Mahallesi’nde sâkin fahrü’l-eşbâh el-Hâc Mustafa Efendi b. Ömer Ağa’nın menziline varıp zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde mûmâ-ileyh Mustafa Efendi’nin câr-ı mülâsıkı olan Âişe Hanım bt. Mahmud Paşa tarafından ber-vech-i âtî bey‘ ve kabz-ı semen ve ibrâya vekîl olduğu zât-ı mezbûreyi bi’l-mu‘arrefeti’ş-şer‘iyye ârifân el-Hâc Osman b. Mehmed ve el-Hâc Süleyman b. Ahmed şehâdetleriyle sâbit olan li-üm er karındaşı Osman Efendi b. Ahmed meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda râfi‘u’l-kitâbi’l-müstetâb mûmâ-ileyh Mustafa Efendi mahzarında bi’l-vekâle ikrâr ve takrîr-i kelâm edip mûmâ-ileyh Mustafa Efendi müvekkilem mezbûre Âişe Hanım’ın tûlen yirmi altı zirâ‘ ve kadden sekiz zirâ‘ ve arzen bir zirâ‘ bi-hesâb-ı terbî‘i iki yüz sekiz zirâ‘ bahçe duvarını ve kezâlik tûlen yirmi altı buçuk zirâ‘ ve kadden ma‘a temel beş zirâ‘ bi-hesâb-ı merkūm yüz otuz iki buçuk zirâ‘ sed duvarını hedm ve enkāzını bi-gayr-ı hakkın kabz eylediğinden gayrı kırk bir zirâ‘ sed arsasını müvekkilem mezbûrenin babası müteveffâ Mahmud Paşa hayâtında menzili hizâsında vâki‘ bahçesine gitmek üzere mülk duvarından taşra alıkoyduğu seksen yedi buçuk zirâ‘ arsa ki cem‘an yüz yirmi sekiz buçuk zirâ‘ arsasını dahi bi-gayr-ı hakkın gasben ahz u kabz etmekle mi‘mâr ağa ma‘rifetiyle keşif olundukdan sonra beynimize muslihûn tavassut edip tarafeynden îcâb ve kabûlü hâvî bey‘-i bâtt-ı sahîh-i şer‘î ile zikrolunan duvar arsalarını ve enkāz-ı fazla yüz elli guruşa ve kırk bir zirâ‘ sed arsasıyla bahçeye gitmek üzere alıkoyduğu seksen yedi buçuk zirâ‘ arsayı mûmâ-ileyh Mustafa Efendi’ye beş yüz on dört guruşa bi’l-vekâle bey‘ ve temlîk ve teslîm eylediğimde ol dahi iştirâ ve tesellüm ve kabz ve kabûl eyledikden sonra semenleri olan min-haysu’l-mecmû‘ altı yüz altmış dört guruşu mûmâ-ileyh Mustafa Efendi yedinden bi’l-vekâle ahz u kabz ve tesellüm eyledim ba‘de’l-yevm zikrolunan arsalar ve enkāz-ı fazla mûmâ-ileyh el-Hâc Mustafa Efendi’nin mülk ve hakkı olup husûs-ı merkūma müte‘allika da‘vâdan mûmâ-ileyh el-Hâc Mustafa Efendi’nin zimmetini bi’l-vekâle ibrâ ve iskāt eyledim dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahallinde ketb [ü] tahrîr ba‘dehû ma‘an ba‘s olunan Mustafa Çelebi b. Mehmed ve Çukadâr Ali Çelebi b. Abdullah ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî 27 Şa‘bâni’l-mu‘azzam sene 1143.
Şuhûdü’l-hâl: Ebûbekir Efendi b. Mehmed, Süleyman Ağa b. Hüseyin, el-Hâc Mustafa Ağa b. İbrahim, Abdullah Çelebi b. Osman, İbrahim b. Salih, Ali Çelebi b. Hüseyin, Mehmed Çelebi b. Musa.
Beyâz, beyâz, beyâz.
|