Bab Mahkemesi 150 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1730-1732) cilt: 65, sayfa: 603 Hüküm no: 822 Orijinal metin no: [148b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Taze meyve sermayecilerinin ihtisab umuruna karışmalarına müsaade edilmemesi Akzâ kuzâti’l-Müslimîn evlâ vülâti’l-muvahhidîn ma‘deni’l-fazl ve’l-yakīn râfi‘-i a‘lâmü’ş-şerî‘ati ve’d-dîn vârisü ulûmi’l-enbiyâi ve’l-mürselîn el-muhtas bi-mezîd-i inâyeti’l-meliki’l-Mu‘în Mevlânâ İstanbul kādısı -zîdet fezâiluhû- ve iftihârü’l-emâcid ve’l-ekârim câmi‘ü’l-mehâmid ve’l-mekârim el-muhtas bi-mezîd-i inâyeti’l-meliki’d-Dâim bi’l-fi‘il Dergâh-ı mu‘allâm yeniçerileri ağası ( ) -dâme mecdühû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olıcak ma‘lûm ola ki; kıdvetü’l-emâcid ve’l-a‘yân İstanbul ihtisâbı emîni İbrahim -zîde mecdühû- dîvân-ı hümâyûnuma arzuhâl edip mukāta‘a-i mezbûre ber-vech-i mâlikâne uhdesinde olup tahrîrden sonra mâl-ı mukāta‘aya zam olunan akçe bitirim nâmıyla alınagelen rüsûmâtdan hâsıl kaydolunmağla ber-vech-i mu‘tâd kavun ve karpuz ve saman ve kömür ve soğan ve sarımsak kayıklarından dahi minvâl-ı meşrûh üzere bu ana gelince ihtisâb emînleri taraflarından bitirim rüsûmâtı alınagelmişiken meyve-i ter sermâyecileri olan Kâhîcioğlu Mehmed ve Vefalı Mustafa ve Ömer Usta ve sâirleri sâbıkā emîn olan Ebûbekir ile yek-dil olup levinde bir türlü tezvîrât ile zikrolunan rüsûmâtın tahsîline mümâna‘at ve rencberânın kayıkları başına varıp ashâblarını ta‘cîz ve mâl-ı mîrînin tahsîline muhâlefet ve noksanına bâ‘is oldukların bildirip men‘i’çün emr-i şerîfim verilmek bâbında istid‘â-yı inâyet ricâ eylediği ecilden Hazîne-i âmiremde mahfûz olan İstanbul mukāta‘ası defterlerine nazar olundukda mukāta‘a-i mezbûreye sonradan zammolunan izdiyâd akçesi bitirim tâ‘bir olunur kānûn üzere alınagelen emti‘a-i mütenevvi‘aların her birinden birer mikdâr akçe hâsıl ve bu vech üzere izdiyâdı bu makūle rüsûmâtdan dolmağa muhtâc olmağla kadîmü’l-eyyâmdan berü ihtisâb mukāta‘ası’çün bitirim nâmıyla hıyar ve kabak mevsiminde iki yüz guruş ve hora üzümü mevsiminde yüz guruş ve İstanbul iskelelerine gelen kavun ve karpuz sefînelerin kebîrinden üç guruş, vasatından iki guruş ve sagīrinden bir guruş ve yine zikrolunan sefîneler saman ve kömür ve soğan ve hıyar ve sarımsak yükleri nakleylediklerinde kebîrinden üç guruş, vasatından iki guruş ve sagīrinden bir guruş ve Karadeniz cânibinden elma ve kestane getiren sefînelerden beşer guruş ve Bursa tarafından kestane getiren sefînelerden üç guruş ve parmak ve Amasya üzümleri mevsiminde dört yüz guruş beher sefîne yalnız bir def‘a olmak üzere ashâbı yedinden alınagelip ve tahsîli için emr-i şerîfim verilmişiken meyve-i ter sermâyecilerinden bazıları mücerred kendi celb-i menfa‘atleri’çün tecemmu‘ ve bitirim rüsûmunun tahrîr defterlerinde kaydı yokdur deyü sene-i mezbûrelerde veregeldikleri bitirim rüsûmunu vermemek üzere bir tarîk ile yedlerine emr alıp rüsûmât-ı mezbûrun bi’l-cümle ta‘tîl ve ibtâline bâ‘is ve bâdî ve emîn-i merkūma gadr ve mâl-ı mîrîye kesir ve noksan terettüb etmeleriyle mukaddemâ rüsûmât-ı mezbûre tahsîli için verilen fermân-ı âlîşânım kaydı terkīn olmadın mezbûrların mugāyir aldıkları emrin kaydı terkīn olunup ba‘de’l-yevm bir türlü ihtilâle bâ‘is ve bâdî olunmamak için emr-i şerîfim verildiği derkenâr olundukda siz ki kādı ve ağa-yı mûmâ-ileyhimâsız ma‘rifetiniz ile görüldükde meyve-i ter sermâyecileri olan mezbûrların ihtisâb umûruna fuzûlî müdâhaleleri men‘ ve def‘ ve kadîmden alınagelen rüsûmâtı tahsîl ettirilip eğer memnû‘ ve mütenebbih olmazlar ise haklarından gelinmek için isim ve resimleri ile arz u i‘lâm olunmak üzere iftihârü’l-ümerâ ve’l-ekâbir bi’l-fi‘il başdefterdârım el-Hâc İbrahim -dâme ulüvvühû- arz ve telhîs eylemeğin imdi telhîs mûcebince amel olunmak emrolunup dahi husûs-ı mezbûru ma‘rifet-i şer‘le göresin meyve-i ter sermâyecileri olan mezbûrların ihtisâb umûruna fuzûlî olan müdâhaleleri men‘ ve def‘ edip kadîmden alınagelen rüsûmâtı tahsîl ettirilip eğer memnû‘ ve mütenebbih olmazlar ise haklarından gelinmek için isim ve resimleriyle sıhhati ve hakīkatı üzere arz u i‘lâm eyleyesin deyü hüdâvendigâr-ı sâbık zamânında emr-i şerîf verilip tecdîdin ricâ etmeğin buyurdum ki bu bâbda mukaddemâ ve hâlâ verilen emr-i âlîşânımın mazmûn-ı mesfûru üzere amel edip hilâfına bir türlü rızâ ve cevâz göstermeyesin şöyle bilesin alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasın. Tahrîren fi’l-yevmi’t-tâsi‘ aşer şehr-i Cumâdelûlâ sene [1]143. Be-makām-ı Kostantıniyye el-mahrûse.