Bab Mahkemesi 151 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1731) cilt: 66, sayfa: 77 Hüküm no: 36 Orijinal metin no: [8b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Ayasu köyü halkının Midilli mukataası emini İbrahim Ağa ve adamlarıyla bir daha kendilerinden fazla para talep etmemek şartıyla sulh oldukları Midilli cezîresinde vâki‘ Ayasu nâm karye ahâlîsinden olup İstanbul’da müsâfiren sâkin Panayot v. Anaştaş ve Panayot v. Andon ve Dimitri v. Balat ve Yorgi v. Kostantin ve Yorgi v. Sofiye ve Nikola v. Vavalı ve Praşkova v. Kostantin ve Vasili v. Yorgi ve Yorgaki v. Kara Komtinah v. Voralı ve Yanaki ve Kostantin ve Mahol v. Dimitri ve Yani v. Şinakiri ve İstaki v. Boyacı Vargiri v. Çemar ve Gaci Yorgi v. Apostol nâm zimmîler meclis-i şer‘-i hatîrde ber-vech-i mâlikâne Midilli nezâreti mukāta‘ası emîni işbu kitâb-ı sıhhat-nisâbın sahibi olan umdetü’l-emâcid ve’l-ekârim izzetlü el-Hâc İbrahim Ağa b. Ahmed mahzarında her biri karye-i mezbûre ahâlîsinden ma‘lûmü’l-esâmî ve mahsûrü’l-eşhâs re‘âyâ taraflarından vekâleten ve kendileri asâleten ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip mûmâ-ileyh el-Hâc İbrahim Ağa’nın karye-i mezbûra zâbit ta‘yîn eylediklerine üzerimize [9a] edâsı lâzım gelen a‘şâr-ı şer‘iye ve rüsûm-ı örfiye vesâir cüz’î ve küllî hukūk ve rüsûmumuzu emr-i defter mûcebince edâ edip kusûrumuz yoğiken on iki seneden beri bizlerden ve çorbacılarımızdan sûret-i defterden ziyâde odun ve saman ve müft[ü]-i meccânen zâd u zahîremiz alıp ve dağdan kat‘ ve menzillerimizi ta‘mîr için ağaç kat‘ ve tahta biçip menzil binâ eylediğimizde tahtadan dahi mîrî toprakdan hâsıl olmuşdur deyü öşr-i tahta bedeli alıp ve kadîmden üç yüz kantar zift Hâsbahçe Kayıkhânesi’ne ocaklık olan zifti kendileri verip bizlerden ziyâde bahâlarını alıp bunun emsâli ef‘âli sebebiyle küllî akçemizi alıp mahâllinde şer‘le görülüp emr ve sûret-i defterden ziyâde makbûzlarını adamlarından ve kendiden istirdâd murâd edip emr-i şerîf ısdâr ve mübâşir olduğumuzda emîn-i mûmâ-ileyh dahi emr ve sûret-i defterden ziyâde alınmamışdır. Mukāta‘anın nizâmına halel verilir deyü da‘vâ etmekle beynimizde münâza‘ât-ı kesîre ve muhâsamât-ı şedîde vukū‘undan beynimizde muslihûn tavassut edip emîn-i mûmâ-ileyh el-Hâc İbrahim Ağa kadîmî üzere yine zifti ocaklık olup müvekkillerimiz ile bizler kendi yedimizle Kayıkhâne’den kabzına me’mûr kimesneye edâ ve teslîm etmek üzere ve hâsıl olan zeytunun aynından dahi aynî yedide bir öşür ve’l-hâsıl sûret-i defter-i cedîd-i hakānî ve mugāyir-i fermân-ı âlî gerek kendi bi-nefsihi ve gerek adamları taraflarından dahi min-ba‘d ziyâde mutâlebe ve rencîde etmemek üzere sulh eylediklerinde biz dahi vekâleten ve asâleten sulh-ı mezbûru kabûl eylediğimizden sonra fîmâ-ba‘d emîn-i mûmâ-ileyh Hacı İbrahim Ağa’nın ve adamlarının zimmetlerini ibrâ-i âmm-ı kātı‘u’n-nizâ‘ ile ibrâ ve ıskāt eyledik dediklerinde ağa-yı mûmâ-ileyh dahi vicâhen ve şifâhen tasdîk ve tahkīk etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ min-Şevvali’l-mükerrem li-sene selâse ve erba‘în mie ve elf. Şuhûdü’l-hâl: el-Hâc İbrahim Ağa b.( ). Çukadâr Ahmed b. İbrahim, Haseki Ali Ağa b. İbrahim, Mehmed b. el-Hâc İbrahim, Ağa hamelecisi Kara Mustafa b. Abdullah, Kayıkhâne ustası Mehmed b. Süleyman, Mehmed b. Abdullah.