.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 151 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1731)
cilt: 66, sayfa: 81
Hüküm no: 40
Orijinal metin no: [10a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Sofçuzâde Osman Ağa’nın küçük oğluna kalan ve tamire gücü yetmeyen evin vasîsi tarafından satıldığı

Husûs-ı âti’l-beyânın mahâllinde ketb ü tahrîri için bi’l-iltimâs savb-ı şer‘-i kavîmden irsâl olunan Mevlânâ Mustafa Efendi b. el-merhûm Yunus Efendi mahmiye-i İstanbul’da Ali Fakih mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Sofcuzâde es-Seyyid Osman Ağa b. es-Seyyid Mustafa’nın terekesinden olup zikri âtî menzile varıp zeyl-i kitabda muharrerü’l-esâmî Müslimîn mahzarlarında akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde müteveffâ-yı mezbûrun verâseti zevce-i metrûkesi Fâtıma bt. Süleyman Efendi nâm hatun ile sulbî oğlu es-Seyyid Mehmed Ataullah nâm sagīre münhasıra ve terekesi sekiz sehimden olup sihâm-ı mezkûreden biri zevcesi mezbûre Fâtıma Hatun’a ve yedisi sagīr-i mezbûra isâbet ve intikāl eylediği şer‘an müte‘ayyin oldukdan sonra zâtı Molla Ali b. Mahmud ve İbrahim Çelebi b. Ahmed ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan mezbûre Fâtıma Hatun asâleten ve sagīr-i mezbûrun tesviye-i umûruna ber-mûceb-i hüccet kıbel-i şer‘den mansûbe vasîsi olmağla vesâyeten meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda bâ‘isetü hâzihi’l-vesîka Şerîfe Âişe bt. es-Seyyid Mustafa nâm hatun mahzarında bi’l-asâle ve bi’l-vesâye ikrâr ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden olup zikrolunan Ali Fakih mahallesinde vâki‘ bir tarafdan el-Hâ[c] Mehmed nâm kimesne mülkü ve iki tarafdan merhûm el-Hâc Evhad vakfı odalar ve bir tarafdan tarîk-ı âm ile mahdûd iki bâb fevkānî oda ve tahtında bir matbah ve havlu ve kenîfi muhtevî menzil müşrif-i harâb olup ta‘mîr ve meremmete ve oğlum sagīr-i mezbûrun iktidârı olmadığından gayrı istidâne ile ta‘mîr olundukda hâsılı harcına vefâ etmeyip ve ben hisse-i irsiyemi âhara bey‘ murâd etmemle mümkün olmadığı ecilden ba‘de’l-müzâyede ve inkıtâ‘ı’r-<<şer‘iye>> ragbe semen-i misli müte‘ayyin olduğu yüz yirmi guruşa menzil-i mezkûru cümle tevâbi‘ ve levâhıkı ile bi’l-asâle ve bi’l-vesâye mezbûre Şerîfe Âişe Hatun’a bey‘ ve temlîk ve teslîm eylediğimde ol dahi ve ber-vech-i muharrer iştirâ ve temellük ve tesellüm ve kabûl eylediğinden sonra semeni olan meblağ-ı mezbûr yüz yirmi guruşu yedinden asâleten ve vesâyeten ahz u kabz eyledim fîmâ-ba‘d menzil-i mahdûd-ı mezkûr mezbûre Şerîfe Âişe Hatun’un mülk-i müşterâsı olup kat‘a benim ve oğlum sagīr-i mezbûrun alâka ve medhalimiz kalmadı keyfe mâ teşâ ve tahtâr mutasarrıfe olsun dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vâ[ki‘] hâli mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde ketb ve tahrîr ve ma‘an ba‘s olunan Mahmud b. Mehmed ve mezbûr İbrahim Çelebi ile meclis-i şer‘a gelip her biri vukū‘u üzere inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’t-tâsi‘ min-Şevval li-sene selâse ve erba‘în mie ve elf.

Şuhûdü’l-hâl: Berber Mustafa b. Abdullah, es-Seyyid Ali b. el-Hâc Mehmed, es-Seyyid İsmail Efendi b. es-Seyyid Mehmed Efendi, İbrahim Çelebi b. Ahmed, es-Seyyid Mustafa Çelebi b. el-Hâc Ali, Molla Ali b. Mahmud, Çalık Mehmed el-attar, Mustafa Çelebi el-attar.