Bab Mahkemesi 151 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1731) cilt: 66, sayfa: 120 Hüküm no: 87 Orijinal metin no: [23a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Fâtıma Hatun’un boşandığı kocası Serdar Mehmed Beşe’de kalan eşyaları için açtığı davanın sulhla sonuçlandığı Husû-ı âti’l-beyânın mahâllinde ketb ü tahrîri için bi’l-iltimâs savb-ı şer‘-i şerîf-i enverden irsâl olunan Mevlânâ Müezzinzâde Mehmed Efendi Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Kostantıniyyeti’l-mahmiye’de vâki‘ Mollagürânî mahallesinde sâkin fahrü’l-eşbâh Koru Ağası es-Seyyid Mustafa Ağa b. Mehmed’in menziline varıp zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî Müslimîn mahzarlarında akd-i meclis-i şer‘-i kavîm ettikde fi’l-asl vilâyet-i Rumeli’nde İpsala kasabası mahallâtından Hoca Hamza mahallesi mütemekkinelerinden olup mahalle-i mezbûre ve menzil-i mezkûrede alâ-tarîkı’l-müsâferet sâkine ve zâtı babası İmâm Abdülmümin Efendi b. Mustafa ve Abdullah b. Mustafa ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan Fâtıma bt. el-mezbûr Abdülmümin Efendi meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda zevc-i sâbıkı bâ‘isü hâzihi’l-vesîka Serdar Mehmed Beşe b. Yunus mahzarında ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip mezbûr Mehmed Beşe ile zevciyet beynimizde kāime iken eşyâ-i memlûkemden ber-mûceb-i defter mecmû‘u otuz bin akçe kıymetli eşyâmı yedimden bi-gayr-ı hakkın ahz etmekle zikrolunan eşyâ-i mevcûde ise aynılarını müstehlek ise ba‘de’s-sübût kıymet-i şer‘iyelerini da‘vâya tesâddî eylediğimde ol dahi cevâbında fi’l-vâki‘ eşyâ-i mezkûremi ber-vech-i muharrer ahzını ba‘de’l-ikrâr bundan akdem sâlifü’z-zikr kasabada mahzar-ı Müslimîn bi-a‘yânihâ tamamen sana def‘ ve teslîm etmişidim deyü da‘vâmı def‘ ve def‘-i meşrûhunu isbât üzere iken beynimizde muslihûn tavassut edip da‘vâ-yı mezkûremde beni an-inkârin yüz elli guruş üzerine inşâ-i akd-i sulh eylediklerinde ben dahi sulh-ı mezbûru [23b] ba‘de’l-kabûl mezbûr Mehmed Beşe yedinden bi-safkatin vâhidetin yüz elli guruş semen tesmiyesiyle iştirâ ve kabz eylediğim bir sîm çapkın rahtı ve bir sîm topuz ve bir sîm kınlı gaddâre semeni olan yüz elli guruşu mezbûr Mehmed Beşe bedel-i sulh-ı mezkûra takās ve mahsûb eylediğinde ben dahi ber-vech-i muharrer mukāssa ve kabûl eylediğimden sonra husûs-ı mezkûr târih-i kitâba gelince beynimizde cereyân eden ahz u i‘tâ ve hukūk-ı ma‘lûme ve mechûleye müte‘allika âmme-i da‘vâ ve kâffe-i mutâlebât ve eymân ve muhâsamâtdan mezbûr Mehmed Beşe’nin zimmetini ibrâ-i âmm-ı râfi‘u’l-hısâm ile ibrâ ve ıskāt eylediğimde ol dahi vech-i meşrûh üzere benim zimmetimi ibrâ ve ıskāt eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘i’l-mu‘teberi’l-mer‘î vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde tahrîr ve ba‘dehû ma‘an ba‘s olunan Çukadâr el-Hâc Halil b. İsmail ve Muhzır Mustafa b. Hasan ile meclis-i şer‘a gelip her biri alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fi’l-yevmi’t-tâsi‘ ve’l-işrîn min-Şevvali’l-mükerrem li-sene selâse ve erba‘în ve mie ve elf. Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Efendi b. Şeyh Süleyman ve Osman Çelebi b. Ömer ve Berber el-Hâc Mustafa b. Mehmed, Abdullah b. Mustafa İpsala’dan, Salih Beşe b. Hasan, Hatîb el-Hâc Halil Efendi b. Süleyman, es-Seyyid Ali Ağa b. es-Seyyid Mustafa Ağa, es-Seyyid Es‘ad Çelebi b. es-Seyyid Mustafa Ağa, Mumcu Ömer Beşe b. Mehmed el-mübâşir, İsmail Çelebi b. Ahmed tâbi‘-i es-Seyyid Mustafa Ağa, Mustafa b. Hasan Urfalı.