|
Bab Mahkemesi 151 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1731) cilt: 66, sayfa: 159 Hüküm no: 141 Orijinal metin no: [36a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Darıca subaşısı Haseki Küçük Mustafa Ağa’nın terekesinin vârisleri arasında taksimi
<> Bâ-imzâ-i hazret-i efendi.
Medîne-i Üsküdar muzâfâtından Gekbuze nâhiyesinde Darıca karyesinde subaşı olduğu hâlde vefât eden Haseki Küçük Mustafa Ağa b. Hasan b. Abdurrahman’ın verâseti zevcesi Âlime bt. Mustafa nâm hatun ile sulbî sagīr oğulları Ömer ve Hüseyin ve İbrahim ve sulbiye sagīre kızı Âişe’ye ve zevce-i merkūme batnında hamle münhasıra oldukdan sonra merkūme Âlime Hatun tarafından da‘vâ-yı âti’z-zikre vekîl olduğu el-Hâc Mehmed b. Abdullah ve Süleyman b. Abdullah nâm kimesneler şehâdetleriyle şer‘an vekâleti sâbit olan Osman Çelebi b. Ahmed meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde râfi‘u’l-kitâb Ali Ağa b. Ömer nâm kimesne mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müvekkilem merkūmenin zevci mezbûr Küçük Mustafa Haseki vefât eyledikde müvekkilem merkūme Âlime Hatun kendi tarafından asâleten ve sıgār-ı merkūmûnun kıbel-i şer‘den ma[n]sûbe vasîleri olmağla vesâyeten tereke-i müteveffâ-yı merkūmdan hisselerini ahz ve kabza ve kendiye îsâle tarafından merkūm Ali Ağa’yı vekîl nasb ve ta‘yîn eyledikde ol dahi ba‘de kabûlü’l-vekâle tereke-i müteveffâ-yı merkūme bi’l-vekâle vaz‘-ı yed ve beş bin guruş kıymetli menkūl terekesini âhara bey‘ ve semenini istihlâk etmekle suâl olunup meblağ-ı mezkûru müvekkilem merkūmeye bi-tarîkı’d-damân teslîme merkūm Ali Ağa’ya tenbîh olunmak murâdımdır dedikde gıbbe’s-suâl merkūm Ali Ağa cevâbında fi’l-vâki‘ müvekkilem merkūme tarafından ber-vech-i meşrûh vekâletini ve tereke-i müteveffâ-yı merkūme ber-mûceb-i defter-i kassâm vaz‘-ı yedini ikrâr lâkin ber-vech-i defter-i kassâm tereke-i müteveffâ-yı merkūm esmânında makbûzumu müvekkile-i merkūme Âlime Hatun’a tamamen def‘ ve teslîm edip hatta bin yüz otuz altı Cemâziyelevveli’nin on beşinci günü mezbûre ile hesâb gördüğümde yedimde ancak yedi yüz akçe zuhûr etmekle meblağ-ı mezkûr[u] dahi yedimden kabz ve tesellüm edip medîne-i Üsküdar’da Bâb Mahkemesi’nde müvellâ olan Halil Efendi tarafından meb‘ûs Yahya Efendi b. Abdullah huzûrunda müteveffâ-yı merkūmun terekesinde zimmetimde bir akçe ve bir habbe kalmayıp mecmû‘unu yedimden kabzını ikrâr ve âmme-i de‘âvî ve mutâlebâtdan zimmetimi ibrâ-i âm ile ibrâ ve ıskāt eyledi deyü def‘le mukābele ve def‘-i mezbûrunu nâtık nâib-i mûmâ-ileyhin imzâ ve hasmını [hatmini] hâviye bir kıt‘a hüccet-i şer‘iye ibrâz edicek gıbbe’l-istintâk vekîl-i merkūm mazmûn-ı hücceti inkâr etmeğin merkūm Ali Ağa’dan mazmûn-ı hücceti mübeyyin beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden olup [36b] zeyl-i hüccetde isimleri mastûr ve zât-ı merkūmeyi bi’l-ma‘rifeti’ş-şer‘iye ârifân Ali b. İbrahim ve Mehmed Efendi b. Ahmed Efendi ve Süleyman Çelebi b. Ali nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırûn olup istişhâd olunduklarında fi’l-hakīka müvekkile-i merkūme Âlime Hatun bt. Mustafa bundan akdem vefât eden zevcim Darıca Subaşısı Küçük Mustafa Haseki’nin terekesinden asâlet ve vesâyetim hasebiyle hisselerimizi ahz ve kabza ve bana îsâle tarafımdan işbu Ali Ağa’yı bundan akdem vekîl nasb ve ta‘yîn eylediğimde ol dahi kabûl ve tereke-i müteveffâ-yı merkūmdan bi’l-vekâle ber-mûceb-i defter-i kassâm makbûzunu bana teslîm edip ben dahi yedinden kabz ve teslîm [tesellüm] eylemişidim. Hâlâ hesâbını gördüğümde yedinde yedi yüz akçe zuhûr etmekle meblağ-ı mezbûru dahi asâleten ve vesâyeten kabz ve tesellüm eyledim. Tereke-i müteveffâ-yı merkūmdan yedinde ve zimmetinde bir akçe ve bir habbe bâkī kalmamağla âmme-i de‘âvî ve mutâlebât ve eymân ve muhâsamâtdan mezbûr Ali Ağa’nın zimmetini ibrâ-i âm ile ibrâ ve ıskāt eyledim deyü bin yüz otuz altı senesi Cemâziyelevveli’nin on beşinci günü medîne-i Üsküdar’da Bâb Mahkemesi’nde hilâfeten müvellâ olan Halil Efendi tarafından meb‘ûs Yahya Efendi b. Abdullah’ın akd eylediği meclis-i şer‘de bizim huzûrumuzda ikrâr ve merkūm Ali Ağa’nın zimmetini ibrâ ve ıskāt edip nâib-i mûmâ-ileyh kıbelinden yedine işbu hüccet-i şer‘iye i‘tâ olundu. Mazmûn-ı hüccet-i şer‘iyeye biz bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye ettikde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle vekîl merkūm Osman Çelebi bî-vech-i şer‘î mu‘ârazadan men‘ olunup mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’s-sâdis aşer min-Zilka‘deti’ş-şerîfe li-sene selâse ve erba‘în ve mie ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Kavukçu Mustafa Çelebi b. Ali, Seyyid Molla Mehmed b. Abdülbaki, Seyyid Mehmed b. Mustafa bostânî, Südcü Mustafa Beşe b. Sı[yâ]mî, Hamâyılzâde? Mustafa Beşe b. İsmail Haseki, Mehmed Efendi b. ( ).
|