|
Bab Mahkemesi 151 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1731) cilt: 66, sayfa: 171 Hüküm no: 155 Orijinal metin no: [39b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Fâtıma Hatun’un şehit olan Silahşor Ali Ağa’nın kızı ve vârisi olduğunu ispat ettiği
İsbât-ı verâset.
Husûs-ı âti’l-beyânın mahâllinde istimâ‘ ve tahrîri için bi’l-iltimâs kıbel-i şer‘den irsâl olunan Başkâtibimiz Mevlânâ Mustafa Efendi b. el-merhûm Yunus Efendi mahmiye-i İstanbul’da Davud Paşa mahallesinde sâkin umdetü’l-eşbâh el-Hâc Hasan Ağa b. Abdurrahman’ın menziline varıp zeyl-i sahîfede muharrerü’l-esâmî Müslimîn mahzarlarında akd-i meclis-i şer‘-i şerîf ettikde bundan akdem sefer-i hümâyûnda şehîden vefât eden Silâhşör Ali Ağa b. Musa b. Abdullah’ın sulbiye kebîre kızı ve hasren vâresise olduğunu iddi‘â eden bâ‘isetü hâzihi’l-vesîka Fâtıma bt. Mehmed nâm hatun meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda müteveffâ-yı mezkûrun terekesini veresesine îsâle vasîsi olmağla ber-mûceb-i defter-i kassâm bi’l-vesâye terekesine vâzı‘u’l-yed olan medîne-i Erzurum ahâlîsinden olup mahmiye-i mezbûrede Emîn Sinan mahallesinde müsâfiren sâkin Şahin Ağa b. Abdullah b. Abdurrahman tarafından husûs-ı âti’z-zikre vekîl olduğu Çukadâr İbrahim Çelebi b. Ali ve Ahmed Ağa b. el-Hâc Hüseyin ve el-Hâc Hasan b. Mehmed şehâdetleriyle sâbit ve sübût-i vekâletine hükm-i şer‘î lâhık olan Mehmed Ağa b. Mustafa mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip “ben müteveffâ-yı mezbûr Silâhşör Ali Ağa’nın firâşından hâsıla ve zevce-i menkûhası Ümmühani bt. Mehmed nâm hatundan mütevellide sulbiye kızı ve hasren vârisesi ve maskat-ı re’sim mahalle-i mezbûre olup benden gayri vârisi ve terekesine müstahık âhar olmamağın vekîl-i mezbûra suâl olunup müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden kasr-ı yed ve müvekkil-i mezbûr bana teslîm etmek üzere tenbîh olunması bi’l-verâse matlûbumdur” dedikde gıbbe’s-suâl vekîl-i mezbûr cevâbında fi’l-hakīka müvekkilim mezbûr Erzurumî Şahin Ağa müteveffâ-yı mezbûr Silâhşör Ali Ağa’nın ber-mûceb-i defter-i kassâm terekesine ber-vech-i muharrer bi’l-vesâye vaz‘-ı yedini bi’l-vekâle ikrâr lâkin müdde‘iye-i mezbûre ber-minvâl-i muharrer müteveffâ-yı mezbûrun sulbiye kızı ve hasren vârisesi olduğu müvekkil-i mezbûrun ma‘lûmu değildir deyü bi’l-vekâle inkâr edicek isre talebi’l-beyyine udûl-i Müslimînden ve mahalle-i mezbûre sükkânından Hasan Efendi b. Mustafa ve Solakbaşı fahrü’l-eşbâh mezbûr el-Hâc Hasan ağa b. Abdurrahman ve Mehmed Ağa b. Receb ve Ahmed Efendi b. Mehmed ve Mehmed Çelebi b. Mustafa ve Ahmed Ağa b. Hasan ve Hasan Efendi b. Osman ve Mehmed Ağa b. Hüseyin ve nisâ-i sâlihâtdan Âişe bt. İbrahim ve Ümmühani bt. Receb ve Emetullah bt. Sefer ve Âişe bt. Mustafa nâm hatunlar li-ecli’ş-şehâde meclis-i ma‘kūd-ı mezkûra hâzırûn olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ müdde‘iye-i mezbûre işbu Fâtıma Hatun bundan akdem şehîden vefât eden Silâhşör Ali Ağa b. Musa b. Abdullah’ın firâşından hâsıla ve zevce-i menkûhası Ümmühani bt. Mehmed nâm hatundan mütevellide sulbiye kızı hasren vârisesi ve maskat-ı re’si mahalle-i mezbûredir. Bundan gayri vâris ve terekesine müstahık âhar olduğu ma‘lûmumuz değildir. Biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye ettikde gıbbe’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm ve’t-tenbîh vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde istimâ‘ ve tahrîr ve ma‘an ba‘s olunan İbrahim b. Ahmed ve Mahmud b. Hüseyin ile meclis-i şer‘a gelip her biri alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmeğin kıbel-i şer‘den tenfîz birle mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.
Fi’l-yevmi’l-işrîn min-Zilka‘deti’ş-şerîfe sene 1143.
Şuhûdü’l-hâl: Mustafa Efendi b. Abdülhalim el-imâm, Hüseyin Çelebi b. Mustafa, Hüseyin Çelebi b. Mehmed, Ahmed Çelebi b. Mehmed, Ali Beşe [b.] Hüseyin.
|