Bab Mahkemesi 151 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1731) cilt: 66, sayfa: 186 Hüküm no: 174 Orijinal metin no: [43b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Bursalı Yörük Halil’in vârisleri arasında çıkan anlaşmazlığın sulhla sonuçlandığı Bâ-imzâ-i hazret-i efendi, sulh. Medîne-i Bursa’da Bâzâr-ı esb mahallesi ahâlîsinden iken bundan akdem vefât eden Yörük el-Hâc Halil b. Hasan b. Hızır’ın verâseti zevcesi İhsâne Hatun ile sulbî kebîr oğlu el-Hâc Mustafa’ya ve kebîre kızları Fâtıma ve Hadîce ve Ümmühani’ye münhasıra olduğu şer‘an zâhir ve müte‘ayyin oldukdan sonra zâtları ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan mezbûretân Fâtıma ve Hadîce hatunlardan her biri meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde karındaşları râfi‘u’l-kitâb mezbûr el-Hâc Mustafa mahzarında her biri ikrâr ve takrîr-i kelâm edip babamız müteveffâ-yı mezbûr el-Hâc Halil’in ve vâlidemiz müteveffât Âişe ve kız karındaşımız müteveffât Zeyneb nâm hatunların terekelerinden mecmû‘u bin beş yüz guruş kıymetli on beş aded tancere ve üç incili sîm kuşak ve bir çift altın bilezik ve bir çift incili altın küpe ve kırk gömleklik bez ve kırk aded makrama ve dörder kat cihâz esvâbı ve bağ ve bahçe ve kârhâne ve dolap ve bir re’s câriye ile dört yüz guruş nakd akçesini ketm ve ihfâ eyledi deyü mezbûr el-Hâc Mustafa’yı bâ-fermân-ı âlî Âsitâne-i sa‘âdet’e ihzâr edip hissemizi da‘vâ sadedinde olduğumuzda ol dahi inkâr etmekle beynimizde münâza‘ât-ı kesîre <> vâkı‘a olmuşidi. El-hâletü-hâzihi beynimize muslihûn tavassut edip da‘vâ-yı mezkûremizden merkūm el-Hâc Mustafa ile bizi yüz kırk guruş üzerine inşâ-i akd-i sulh eylediklerinde biz dahi sulh-ı mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûru yedinden tamamen ve kâmilen ahz u kabz edip babamız Halil’in ve vâlidemiz Âişe ve kız karındaşımız Zeyneb’in terekelerine müte‘allika âmme-i de‘âvî ve mutâlebât ve eymân ve muhâsamâtdan mezbûr el-Hâc Mustafa’nın zimmetini ibrâ ve ıskāt eyledik ol dahi bize bedel-i sulh deyü medfû‘u olan yüz kırk guruşa müte‘allika da‘vâdan zimmetimizi ibrâ ve ıskāt etmekle ba‘de’l-yevm her birimizin âhar ile vechen mine’l-vücûh ve sebeben mine’l-esbâb da‘vâ ve nizâ‘ ve husûmetimiz kalmadı dediklerinde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu. Fî 4 min-Zilhicce sene [1]143 Şuhûdü’l-hâl: el-Hâc İbrahim b. Mustafa, Mehmed Ağa b. Veli, es-Seyyid Ahmed b. Mustafa, es-Seyyid Abdurrahman b. Seyyid Şa‘ban, Basmacılar kethudâsı es-Seyyid Mehmed, Yusuf Ağa b. Abdullah, İbrahim b. Yusuf, Mehmed Ağa b. Yusuf, İmâmzâde Ali Ağa, Abdullah Efendi b. el-Hâc Mustafa, el-Hâc Mustafa b. Ali.