.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 151 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1731)
cilt: 66, sayfa: 220
Hüküm no: 212
Orijinal metin no: [53a-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Abdülbaki Çelebi’nin Nalçacı Mehmed’de olan alacağını vârislerinden talep ettiği

Mahmiye-i İstanbul’da Kefeli mahallesinde sâkin Na‘lbur tâifesinden bâ‘isü’l-kitâb Abdülbaki Çelebi b. Abdurrahman nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde Na‘lçacı tâifesinden olup mahmiye-i mezbûrede Eğrikapı dâhilinde el-Hâc İlyas mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Mehmed b. Hüseyin b. Abdullah’ın terekesine vâzı‘u’l-yed olan zevc-i menkûha-i metrûkesi Âişe bt. Abdullah ile vâlidesi diğer Âişe bt. Abdurrahman ve sulbiye kebîre kızları Fâtıma ve Emine nâm hatunlar mahzarında üzerlerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip müteveffâ-yı mezbûr hâl-i hayatında vakıyyesi kırkar akçe olmak üzere yedimden iştirâ ve kabz eylediği dört yüz vakıyye na‘lçe bahâsından on altı bin akçe zimmetinde olan hakkımın bin akçesini yedinden ahz u kabz edip on beş bin akçe hakkım bâkī kalmağın hatta müteveffâ-yı mezbûr hâl-i [hayât] ve kemâl-i sıhhatinde meblağ-ı bâkī-i mezbûr on beş bin akçe zimmetinde bana edâsı lâzım deyni olduğunu lede’ş-şuhûd ikrâr ve işhâd etmeğin verese-i mezkûresine suâl olunup meblağ-ı bâkī-i mezkûru müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden bana edâ ve teslîme tenbîh olunması matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl verese-i mezkûrûn cevâblarında müteveffâ-yı mezbûrun terekesine bi’l-verâse vaz‘-ı yedlerini ikrâr lâkin deyn-i mezkûru inkâr etmeleriyle müdde‘î-yi mezbûrdan müdde‘âsına beyyine taleb olundukda udûl-i ahrâr-ı ricâl-i Müslimînden olup Na‘lçacı tâifesinden Mehmed Çelebi b. Mustafa ve Ahmed Çelebi b. Mustafa nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup isre’l-istişhâd fi’l-vâki‘ müteveffâ-yı mezbûr Na‘lçacı Mehmed b. Hüseyin b. Abdullah hâl-i hayatında ve kemâl-i sıhhatinde işbu müdde‘î-yi mezbûr Abdülbaki Çelebi’ye her vakıyyesi kırkar akçeye olmak üzere yedinden iştirâ ve kabz eylediği dört yüz vakıyye na‘lça bahâsından on altı bin akçe deyni olup meblağ-ı mezbûrdan bin akçesini edâ ve teslîm edip bâkī on beş bin akçe zimmetinde deyni [53b] olduğunu huzûrumuzda ikrâr ve bizi işhâd etmişidi. Hâlâ müdde‘î-yi mezbûr için meblağ-ı mezbûru müteveffâ-yı mezbûrun terekesinden hakk-ı taleb ve ahz vardır. Biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye ettiklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın gıbbe’t-tahlîfi’ş-şer‘î mûcebince ba‘de’l-hükm ve’t-tenbîh mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fî 22 min-Zilhicceti’ş-şerîfe sene [1]143.

Şuhûdü’l-hâl: Mehmed Çelebi b. Mustafa, Ahmed Çelebi b. Mustafa, Mehmed Çelebi b. el-Hâc Yusuf, Mehmed Çelebi b. Abdullah tahtacı.