Bab Mahkemesi 151 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1731) cilt: 66, sayfa: 257 Hüküm no: 258 Orijinal metin no: [63b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Üskübî mahallesinden İbrahim Efendi’nin terekesinin vârisleri arasında taksimi Husûs-ı âti’l-beyânın mahâllinde ketb ve tahrîri için bi’l-iltimâs savb-ı şer‘-i enverden irsâl olunan Mevlânâ Müezzinzâde Mehmed Efendi Dârü’l-hilâfeti’l-aliyye Kostantıniyyeti’l-mahmiye’de vâki‘ Ayasofya-i kebîr kurbünde Üskübî mahallesi ahâlîsinden olup sâbıkā Silâhdâr ocağı kâtibi olan umdetü’l-erbâbü’t-tahrîr ve’l-kalem Ahmed Efendi b. Mehmed’in menziline varıp zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i âlî ettikde bundan akdem vedâ‘-ı âlem-i fânî eden el-Hâc İbrahim Efendi b. Hasan b. Abdurrahman’ın verâseti zevce-i metrûkesi Safiye Hatun ile sulbiye kebîre kızları Ümmügülsüm ve Zeyneb ve Fâtıma ve kız karındaşı Havva ve er karındaşı Halil’e inhisârı tahakkukundan sonra mezbûr Halil Çelebi meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda zâtları ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan zahru’l-muhadderât ve zübdetü’l-muvakkarât sahibâtü hâze’l-kitâbi’l-müstetâb mezbûrât Safiye ve Ümmügülsüm ve Zeyneb ve Fâtıma ve Havva mahzarlarında bi’t-tav‘i’s-sâf ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip karındaşım müteveffâ-yı merkūmun mecmû‘-ı terekesi kıymetlerinden olmak üzere ber-mûceb-i defter-i kassâm yetmiş iki sehimden benim hisseme isâbet eden yirmi yedi bin sekiz yüz elli iki akçeyi bi’t-tamam ve’l-kemâl kabz ve tesellüm ve müteveffâ-yı mezbûrun bi’l-cümle menkūl ve urûz ve nukūd terekesinden hisse-i irsiyemi istifâ edip zimmetlerinde asla hak bâkī kalmadı deyü husûs-ı mirasa müte‘allika âmme-i da‘vâ ve kâffe-i mutâlebâtdan verese-i merkūmânın yedlerinde olan bin yüz otuz sekiz senesi Rebî‘ülâhiri’nin üçüncü günü târihiyle müverraha hüccet-i şer‘iye mantûkunca zimmetlerini ibrâ ve ıskāt etmişidim. Lâkin merkūmân ile ol târihde olan ibrâ ikrâh-ı mu‘teber ile olmuşidi deyü merkūmânın ketm ve ihfâ eyledikleri mecmû‘ dört bin guruş kıymetli terekeden hisse-i irsiyemi da‘vâya şürû‘ eylediğimde onlar dahi sâlifü’z-zikr ibrânın ber-minvâl-i muharrer ikrâh-ı mu‘tebere ile olduğunu inkâr etmeleriyle beynimizde münâza‘ât cereyân etmişidi. El-hâletü-hâzihi beynimize muslihûn tavassut etmekle da‘vâ-yı mezkûremden beni merkūmât ile işbu meclisde mevcûd ve müşâhede yüz yirmi guruş kıymetli bir altın sâ‘at ve elli guruş kıymetli bir çift mücevher kuşak ve nakd iki yüz otuz guruş üzerine inşâ-i akd-i sulh eylediklerinde ben dahi sulh-ı mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan altın sâ‘at ve bir çift mücevher kuşak ve nakd iki yüz otuz guruşu merkūmâtın yedlerinden ahz u kabz edip husûs-ı mezkûra müte‘allika âmme-i de‘âvî ve kâffe-i mutâlebât ve eymân ve muhâsamâtdan mezbûrâtın zimmetlerini ibrâ-i âmm-ı râfi‘u’l-hısâm ile ibrâ ve ıskāt eyledim. Fîmâ-ba‘d merkūmât ile târih-i kitâba gelince vechen mine’l-vücûh ve sebeben mine’l-esbâb da‘vâ ve nizâ‘ ve husûmetimiz kalmamışdır dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahâllinde ketb ve tahrîr ve ba‘dehû ma‘an [64a] ba‘s olunan Çukadâr İbrahim b. Osman ve Muhzır Mustafa b. el-Hâc Mehmed ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihî inhâ etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fî 26 min-Zilhicceti’ş-şerîfe sene [1]143. Şuhûdü’l-hâl: Umdetü’l-vâ‘izîn eş-Şeyh Halil Efendi b. Ali, Fahrü’l-müderrisîni’l-kirâm Osman Efendi b. Hasan Efendi, Mustafa Efendi b. Osman Efendi ser-kayyumân-ı Ayasofya-i kebîr, Fahrü’l-cüyûş Mehmed Ağa b. Ahmed, Mustafa Çelebi b. Hasan, Abdülaziz Çelebi b. Mehmed, Süleyman Çavuş b. Ali, Mahmud Ağa b. Mehmed, Şehrî Mehmed Çelebi-yi Eyyûbî.