Bab Mahkemesi 151 Numaralı Sicil (H. 1143-1144 / M. 1731) cilt: 66, sayfa: 259 Hüküm no: 261 Orijinal metin no: [64b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. İsmail Ağa’nın satın aldığı kölesinin hür olduğu Rıkka inkıyâd-ı sâbıkını mu‘terif olmağla zikri âtî da‘vâya kıbel-i şer‘den me’zûn olan orta boylu çatık kaşlı bıyıklı elâ gözlü râfi‘u’l-vesîka Mehmed nâm şâbb-ı emred meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde kendiye rık olmak üzere vâzı‘u’l-yed olan Dergâh-ı âlî kapcıbaşılarından İsmail Ağa b. Mehmed Ağa b. Abdurrahman tarafından vekîl ve âharı tevkîle me’zûn olduğu Ebûbekir Efendi b. Hasan ve Mustafa b. Ali şehâdetleriyle sâbit olan Mustafa Ağa b. Mehmed Ağa b. Abdurrahman tarafından şâhidân-ı mezbûrân şehâdetleriyle muvâcehe-i hasımda isbât-ı vekâlet eden Süleyman Çavuş b. Mehmed mahzarında üzerine da‘vâ ve takrîr-i kelâm edip ben vilâyet-i Anadolu’da Beyaz kasabasında sâkin Hasan nâm hürrü’l-aslın firâşından hâsıl ve zevcesi Ümmügülsüm nâm hatundan mütevellid hürrü’l-asl olup bana ve ebeveynime kat‘a rık târî olmamış iken müvekkil-i mezbûr İsmail Ağa abd-i memlûkü olmak zu‘muyla bana vaz‘-ı yed edip suâl olunup kasr-ı yedine tenbîh ve sebîlim tahliye olunmak murâdımdır dedikde gıbbe’s-suâl vekîl-i mezbûr cevâbında fi’l-vâki‘ mevsûf-ı müdde‘î-yi mezbûru müvekkil-i mûmâ-ileyh İsmail Ağa gāib ani’l-meclis diğer İsmail Ağa nâm kimesneden abd-i memlûkü olmak üzere yüz yirmi guruş semen-i medfû‘ ve makbûza iştirâ etmekle rık olmak üzere müvekkil-i mezbûr İsmail Ağa’nın vaz‘-ı yedini bi’l-vekâle ikrâr lâkin ber-vech-i meşrûh hürriyeti ma‘lûmum değildir deyü inkâr edicek mevsûf-ı mezbûrdan da‘vâ-yı meşrûhuna mutâbık beyyine taleb olundukda fi’l-asl Tokat ahâlîsinden olup mahmiye-i İstanbul’da müsâfiren sâkin müderrisîn-i kirâmdan Abdullah Efendi b. Mehmed ve es-Seyyid Abdurrahman Efendi b. Abdullah Efendi nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırân olup istişhâd olunduklarında fi’l-vâki‘ işbu mevsûf-ı mezbûr Mehmed vilâyet-i Anadolu’da Beyaz kasabası ahâlîsinden Hasan nâm hürrü’l-aslın firâşından hâsıl ve zevcesi Ümmügülsüm nâm hürretü’l-asl hatundan mütevellid hürrü’l-asl olup mezbûra ve ebeveynine kat‘a rık târî olmamışdır. Biz bu husûsa bu vech üzere şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü her biri edâ-i şehâdet-i şer‘iye ettiklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle olmağın mûcebiyle ba‘de’l-hükm mevsûf-ı mezbûr üzerinden müvekkil-i mezbûr İsmail Ağa’nın yed-i mubtılesinin kasr ve izâlesine tenbîh birle mezbûr Mehmed’in sebîli tahliye olunmağın mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu. Fî 23 min-Zilhicce sene [1]143. Şuhûdü’l-hâl: Fahrü’l-kuzât Musazâde Abdullah Efendi, Fahrü’l-akrân Mustafa Ağa Kethudâ, Mehmed Ağa b. Mehmed kethudâ-yı muhzırân, Salih Çelebi b. Süleyman, Hasan Çelebi b. Ahmed, el-Hâc Bekir Ağa b. Abdullah.