.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1152-1153 / M. 1740)
cilt: 69, sayfa: 173
Hüküm no: 137
Orijinal metin no: [20a-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Hatice Hatun’un torunu Ümmühani’nin nafakası konusunda damadı Ahmed Çelebi ile olan davasına sulh bedeli karşılığı son verildiği

Sulh, ibrâ

Mahrûse-i Edirne mahallâtından Muradiye mahallesi sâkinelerinden olup mahmiye-i İstanbul’da Âşık Paşa mahallesinde müsâfireten sâkine ve zâtı zeyl-i vesîkada muharrerü’l-esâmî Müslimîn ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan Hadîce bt. Muharrem nâm hatun meclis-i şer‘-i hatîr-ı lâzımü’t-tevkīrde sâbık dâmâdı işbu bâ‘isü’l-vesîka Ahmed Çelebi b. Hüseyin nâm kimesne mahzarında ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip mezbûr Ahmed Çelebi’nin firâşından hâsıla ve müteveffiye olan sadriye kızım Fâtıma bt. İsa’dan mütevellide olup bi-hakkı’l-hıdâne hacr ve terbiyemde olan Ümmühani nâm sagīrenin bâ-hüccet-i şer‘iyye nafaka-i mefrûza-i müstedânesinden beş senede mezbûr Ahmed Çelebi zimmetinde müctemi‘ olan yetmiş beş guruşun kırk üç guruşunu bundan akdem mezbûrun yedinden kabz edip otuz iki guruş zimmetinde bâkī kalmağla taleb ederim deyü da‘vâ sadedinde olduğumda beynimizde nizâ‘-ı küllî cereyân etmiş idi, el-hâletü hâzihi vesâtet-i muslihîn ile da‘vâ-yı mezkûremden mezbûr Ahmed Çelebi ile beş guruş üzerine sulh olup ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr beş guruşu mezbûr Ahmed Çelebi yedinden ahz u kabz eylediğimden sonra mâ‘adâ yirmi yedi guruşa müte‘allıka âmme-i da‘vâdan mezbûr Ahmed Çelebi’nin zimmetini ibrâ ve ıskāt eylediğimde mezbûr Ahmed Çelebi dahi sagīre-i mezbûre Ümmühani’yi yedimden nez‘ etmemek üzere müte‘ahhid oldukda ben dahi sagīre-i mezbûreyi kendi mâlımdan hakk-ı hıdânesi sukūtuna değin infâk ve iksâya ta‘ahhüd eyledim dedikde gıbbe’t-tasdîkı’l-mu‘teber mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fî 14 Muharrem sene 1153.

Şuhûdü’l-hâl: el-Hâc Ahmed b. Ömer, Süleyman b. Mehmed, Ali b. Abdullah, Süleyman b. Ahmed, es-Seyyid Mustafa Ruhalı, el-Hâc Mustafa Arabzâde