.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1152-1153 / M. 1740)
cilt: 69, sayfa: 194
Hüküm no: 165
Orijinal metin no: [23b-4]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Rukiye Hanım’ın varisleri Ayşe ve Hatice ile Rukiye Hanım’ın evini aldığını iddia eden Tüfenkçi Hüseyin arasındaki davaya sulh bedeli karşılığı son verildiği

Sulh, 1.000 guruş

Mahmiye-i İstanbul’da Sultan Bayezid Câmi‘-i şerîfi kurbünde Emin Bey mahallesinde sâkin iken bundan akdem vefât eden Rukiye Hanım bt. Mehmed Ağa b. Mehmed’in verâseti zî-rahm cihetinden li-ebeveyn er karındaşı kızları Âişe ve Hadîce nâm hatunlara münhasıra olduğu lede’ş-şer‘i’l-enver zâhir ve mütehakkık oldukdan sonra zâtları bi’l-ma‘rifeti’ş-şer‘iyye ârifân Hasan Ağa b. Ahmed ve Mustafa Ağa b. Ali nâm kimesneler ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan mezbûretân Âişe ve Hadîce meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde mahalle-i mezbûrede sâkin Tüfenkçi el-Hâc Hüseyin Ağa b. Ebubekir nâm kimesne mahzarında her biri ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip mezbûr el-Hâc Hüseyin Ağa müteveffât-ı mezbûre Rukiye Hanım mahalle-i mezbûrede vâki‘ ma‘lûmü’l-hudûd ve’l-müştemilât dâhiliye ve hâriciyeli mülk menzilini elli iki senesi Saferi’l-hayrının on yedinci gününde iki bin guruşa bana bey‘ ve teslîm ben dahi iştirâ ve tesellüm ve def‘-i semen-i mezbûr etmiş idim deyü da‘vâ, bizler dahi müteveffât-ı mezbûre Rukiye Hanım menzil-i mezkûru târîh-i mezbûrdan mukaddem üç bin guruş semen-i makbûza bize bey‘ ve teslîm etmiş idi deyü müdâfa‘a ve bundan mâ‘adâ mezbûr Hüseyin Ağa’dan müteveffâ-yı mezbûrenin vasiyy-i muhtârım deyü terekesinden mecmû‘u dört bin beş yüz guruş kıymetli bir altın kuşak ve bir çift altın bilezik ve bir çift zümrüd küpe ve sâir makbûz olan terekesini bi’l-verâse taleb ve da‘vâ eylediğimizde beynimizde münâza‘ât-ı kesîre ve muhâsamât-ı şedîde cereyân etmiş idi, el-hâletü hâzihi beynimizde muslihûn tavassut edip da‘vâ-yı mezkûremden bizi mezbûr el-Hâc Hüseyin Ağa ile bin guruş üzerine sulh eylediklerinde biz dahi ber-vech-i muharrer sulh-ı mezkûru kabûl sulh-ı merkūm bin guruşu mezbûr el-Hâc Hüseyin Ağa’nın yedinden bi’t-tamâm ahz u kabz ve bi’l-münâsafe beynimizde iktisâm edip gerek menzil-i mezkûra ve tereke-i müteveffâ-yı mezbûreye ve sâir târîh-i vesîkaya gelince beynimizde cereyân eden cemî‘ ahz u i‘tâ ve mu‘âmelât-ı şettâ ve hukūk-ı ma‘lûme ve mechûleye müte‘allıka âmme-i de‘âvî ve kâffe-i mutâlebât ve muhâsamâtdan mezbûr el-Hâc Hüseyin Ağa’nın zimmetini ibrâ-i âmm-ı katı‘u’n-nizâ‘la ibrâ ve ıskāt eyledik min-ba‘d merkūm el-Hâc Hüseyin Ağa ile vechen mine’l-vücûh ve sebeben mine’l-esbâb aslâ ve kat‘â da‘vâ ve nizâ‘ ve husûmetimiz yokdur dediklerinde merkūm el-Hâc Hüseyin Ağa dahi mezbûretânı kelimât-ı meşrûhasında vicâhen ve şifâhen tasdîk ve ber-vech-i muharrer medfû‘u olan bedel-i sulh-ı mezkûr bin guruşa ve gayra müte‘allıka kezâlik âmme-i da‘vâdan mezbûretân Âişe ve Hadîce’nin zimmetlerini ibrâ-i âm ile ibrâ ve ıskāt etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.

Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ aşer min-Muharremi’l-harâm sene 1153.

Şuhûdü’l-hâl: Ebezâde el-Hâc Ahmed Ağa, İmâm el-Hâc Mehmed Efendi, Mühürdâr Ali Efendizâde Ali Ağa, Paşakızızâde Ali Ağa, Bayburdlu Hüseyin Usta, Pîrîzâde Osman Ağa, Süleyman Çavuş b. Abdullah, Serdengeçdi Ağası Mehmed Ağa, Esirci Hasan Ağa, el-Hâc Hasan b. Ali, Berber Mehmed Çelebi b. Ali, Samsunî İsmail Beşe b. (°), Çukadâr Abdullah Ağa, Molla Ali b. (°), Berber Mustafa alemdârbaşı, Bakikulu İsmail Ağa, Kahvecibaşı Çukadârı İbrahim Ağa, Paşakızızâde Ali Ağa, Solakzâde Hasan Ağa b. Halil, Salih Çelebi b. Süleyman