|
Bab Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1152-1153 / M. 1740) cilt: 69, sayfa: 236 Hüküm no: 217 Orijinal metin no: [30b-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Kerime bt. Mustafa’nın sahibi olduğu vakıf ev ve dükkânlardaki yarı hissesini Ayşe Hatun’a sattığı
Keşf
Husûs-ı âti’z-zikrin mahallinde ketb ü tahrîri iltimâs olunmağla savb-ı şer‘-i enverden keşif nâibimiz Mevlânâ Hıfzı el-Hâc Mehmed Efendi irsâl olunup ol dahi mahmiye-i İstanbul’da Molla Kestel mahallesinde vâki‘ zikri âtî menzile varıp zeyl-i kitâbda muharrerü’l-esâmî Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i Nebevî ettikde zâtı İmâm Mahmud Efendi b. İshak ve Ali Çelebi b. Mehmed nâm kimesne ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan Kerime bt. Mustafa nâm hatun meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda zâtı yine mu‘arrifân-ı mezbûrân ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan bâ‘isetü hâzihi’l-vesîka Âişe bt. Mehmed nâm hatun mahzarında ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip merhûm Molla Kestel Evkāfı’ndan olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan Ali Çelebi menzili ve üç tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd iki bâb vakıf menzil ve tahtında bir bâb berber dükkânı ve bir bâb mikrâscı dükkânının rub‘una ben ve selâse-i erbâ‘ına mezbûre Âişe Hatun bi’l-icâreteyn mutasarrıfe olup bundan akdem menzileyn-i mezkûreyn ile dekâkîn-i mezbûrede olan hisselerimizi kıbel-i şer‘den keşf ü mesâha ve takdîm ve her birimizin hisselerimizi ifrâz ve ta‘yîn ve alâmât-ı fâsıla vaz‘ıyla temyîz ve tebyîn olunup yedime işbu keşif hücceti i‘tâ olunmuşdu, hâlâ menzileyn-i mezkûreyn ile dekâkîn-i merkūmede olan rub‘ hissemi mezbûre Âişe Hatun’a iki yüz kırk altı guruş bedel mukābelesinde bâ-ma‘rifet-i mütevellî ferâğ ve tefvîz eylediğimde ol dahi ber-minvâl-i meşrûh tefevvüz ve kabûl eylediğinden sonra bedel-i merkūmun elli bir guruşunu mezbûre Âişe Hatun’a mukaddemâ zimmetimde deynim olan elli bir guruşa takas eylediğimde ol dahi ber-vech-i muharrer mukāssa ve kabûl edip mâ‘adâsı olan yüz doksan beş guruşu mezbûre Âişe Hatun yedinden tamâmen ahz u kabz edip husûs-ı mezkûra ve sâir târîh-i kitâba gelince beynimizde cârî âmme-i de‘âvî ve kâffe-i mutâlebâtdan mezbûre Âişe Hatun’un zimmetini ibrâ-i âmm-ı râfi‘ü’l-hısâm ile ibrâ ve ıskāt eylediğimde ol dahi menzil-i mahdûd-ı mezkûrun istîfâsına ve târîh-i kitâba gelince kezâlik âmme-i de‘âvî ve kâffe-i mutâlebât ve eymân ve muhâsamâtdan benim zimmetimi ibrâ-i âmm-ı katı‘u’n-nizâ‘la ibrâ ve ıskāt eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahallinde ketb ü tahrîr ve ma‘an ba‘s olunan Çukadâr Mehmed b. Ahmed ve Muhzır Mustafa b. Mehmed ile meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihi inhâ ve takrîr etmeğin mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî-gurreti Saferi’l-hayr sene 1153.
Şuhûdü’l-hâl: İmâm Mahmud Efendi b. İshak bi-mahalle-i mezbûre, el-Hâc Mustafa b. el-müezzin, el-Hâc Abdullah b. Hüseyin, Ahmed Efendi imâm-ı Kemâl Paşa, Abdi Efendi el-müezzin, el-Hâc Hüseyin b. Abdullah, Ali Çelebi b. Hasan, el-Hâc Osman b. Mehmed, Hâfız Mehmed Efendi b. (…)
|