.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1152-1153 / M. 1740)
cilt: 69, sayfa: 242
Hüküm no: 223
Orijinal metin no: [31b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Nazlı bt. Şahin’in Kuyumcu Mihail’e borcunu ödediği

İbrâ

Husûs-ı âti’l-beyânı mahallinde ketb ü tahrîr için cânib-i şer‘-i şerîf-i enverden irsâl olunan Mevlânâ Ömer Efendi b. Nurullah Efendi vezîr-i ekrem müşîr-i efham müşeyyid-i umûr-ı ümem bi’r-re’yi’s-sâib ve’l-kalem devletlü sa‘âdetlü Tevkī‘î el-Hâc Ahmed Paşa -yesserahullâhu te‘âlâ hayra’l-umûr- alâ mâ yeşâ’ü hazretlerinin mahmiye-i İstanbul’da Şehzâde Câmi‘-i şerîfi civârında vâki‘ saray-ı âlîlerinde hâlâ hazînedârlıkları hizmet-i aliyyeleriyle şeref-yâbı mefharü’l-emâsil ve’l-akrân el-Hâc Mehmed Ağa hazretlerine mahsûs odaya varıp zeyl-i kitâb-ı müstetâbda muharrerü’l-esâmî a‘yân-ı kirâm-ı Müslimîn huzûrlarında akd-i meclis-i şer‘-i âlî eyledikde mahmiye-i mezbûrede Koska kurbünde Musli mahallesinde Edirneli Kuyumcu Mihail v. Agiya nâm zimmî meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda yine mahmiye-i mezbûrede Davudpaşa Câmi‘-i şerîfi civârında Sancakdâr Hayreddin mahallesinde mütemekkine şahsı Molla Ali b. Ebubekir ve Ali b. Ahmed ta‘rîfleriyle mu‘arrefe olan râfi‘atü hâze’s-sifr Nazlı bt. Şahin nâm Nasrâniye muvâcehesinde ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip bundan akdem mesfûre Nazlı yedinde mülk ve hakkı olup mahrûse-i Galata’ya tâbi‘ Beyoğlu kurbünde Tomtom mahallesinde vâki‘ bir tarafdan ba‘zan Soğancıbaşı el-Hâc Ahmed Ağa veresesi mülkü ve ba‘zan Yahûdihâne ve iki tarafdan saray ağası mülkü ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd ve ma‘lûmü’l-müştemilât mülk menzilini yedimden makbûzu olan iki bin beş yüz yirmi üç guruşa bey‘-i bi’l-vefâ ile bana bey‘ ve teslîm ben dahi ber-vech-i muharrer iştirâ ve tesellüm ve kabûl etmiş idim, lâkin meblağ-ı mezbûr hakīkatde rehin ve semen-i mezkûr mesfûr Nazlı’nın zimmetinde cihet-i karzdan edâsı lâzım olan bana deyni olmağla mesfûre Nazlı meblağ-ı mezbûr iki bin beş yüz yirmi üç guruş ve mukaddemâ dahi vasf ve nev‘ ve mikdârı beynimizde ma‘lûm yedinden müşterâ ve makbûz bir kesme ve eşyâ-i mütenevvi‘a semenlerinden bin üç yüz yirmi yedi guruş ki min-haysü’l-mecmû‘ üç bin sekiz yüz elli guruşu nakden ve eşyâen tamâmen bana def‘ ü teslîm ben dahi yedinden ahz u kabz eylediğimden sonra menzil-i mahdûd-ı mezkûru rehinden fekk ü ihrâc ve mezbûre Nazlı’ya red ve teslîm eyledim fîmâ-ba‘d menzil-i mezkûre icâresinde ve târîh-i kitâba gelince beynimizde câriye ahz u i‘tâya müte‘allıka âmme-i da‘vâdan her birimiz âharın zimmetini ibrâ-i âmm-ı katı‘u’n-nizâ‘la ibrâ ve ıskāt eyledik dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vâki‘ hâli mevlânâ-yı mezbûr mahallinde ketb ü tahrîr ba‘dehû ma‘an ba‘s olunan ümenâ-i şer‘le meclis-i şer‘a gelip alâ-vukū‘ihi inhâ ve takrîr etmeğin mâ hüve’l-vâki‘ bi’t-taleb ketb olundu.

Fî-gurreti Saferi’l-hayr sene 1153.

Şuhûdü’l-hâl: Mustafa Çelebi b. Abdullah, Mustafa Çelebi b. Osman, Çukadâr Hasan Ağa b. Ali, fahrü’l-eşbâh el-Hâc Mehmed Ağa b. Abdullah, fahrü’l-eşbâh Hüseyin Ağa b. Celaleddin, fahrü’l-emâsil el-Hâc Mehmed Ağa b. Abdurrahim, Musa Çelebi b. Halil