.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Bab Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1152-1153 / M. 1740)
cilt: 69, sayfa: 253
Hüküm no: 236
Orijinal metin no: [33b-1]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Rabi ve Asiy hatunların evlerini vakfettikleri

Hasbiyallâhu lâ ilâhe sivâhu mâ-yetezammenü hâzihi’l-vakfiyetü’ş-şer‘iyye sahha indî ve ve yesihhu beyne yedeyye ve innî hakemtü bi-sıhhatihî ve lüzûmihî fî-umûmihî ve husûsihî âlimen bi’l-hilâfi’l-vâki‘ beyne’l-eimmeti’l-eşrâf ve ene’l-fakīr ilâ-afvi Rabbihi’l-kadîr Mehmed b. Mehmed el-müvellâ hilâfeten bi-Dârü’s-saltanati Kostantıniyye el-mahmiye -gufira lehümâ-

Elhamdülillâhi el-vâkıfi alâ-küllî hâl el-münezzeh ani’t-tegayyür ve’l-intikāl ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ-rasûlihî Muhammedi’l-mevsûfi bi-mekârimi’l-ahlâki ve mahâsini’l-hısâli ve alâ-âlihi’l-ebrâr ve ashâbihi’l-ahyâr ilâ-yevmi’l-ba‘si ve’s-suâl ve alâ-men-tebi‘ahüm bi-ihsânin mine’n-nisâi ve’r-ricâl ammâ ba‘d işbu kitâb-ı sıhhat-nisâbın ketb ü tahrîrine bâ‘is ü bâdî ve bu hitâb-ı müşkîn-nikābın tastîrine sebeb ve dâ‘î oldur ki, mahmiye-i İstanbul’da Defterdâr Ahmed Çelebi mahallesi sâkinelerinden zâtları ma‘rifet-i şer‘iyye ile ârifân İbrahim Çelebi b. Hasan ve Hüseyin Çelebi b. Mehmed nâm kimesneler ta‘rîfleriyle mu‘arrefetân sâhibeta’l-hayrât ve’l-hasenât ve râgıbeta’s-sadakāt ve’l-meberrât Râbia Hatun ve Asiye Hatun ibnetâ Ömer b. Abdulkadir ve meclis-i şer‘-i hatîr-ı lâzımü’t-tevkīrde vakf-ı âti’z-zikre li-ecli’t-tescîl mütevellî nasb olunan el-Hâc Mehmed b. el-Hâc Mustafa mahzarında her biri ikrâr-ı sahîh-i şer‘î ve i‘tirâf-ı sarîh-i mer‘î edip vakf-ı âti’z-zikrin sudûruna değin ber-vech-i işritâki’s-seviyy yedimizde mülk ve hakkımız olup mahalle-i mezbûrede vâki‘ bir tarafdan beylik yoğurtçu kârhânesi ve iki tarafdan Sultan Selim Hân Medresesi ve bir tarafdan tarîk-i âm ile mahdûd fevkānî üç bâb oda ve bir tahta-pûş ve tahtânî iki bâb oda ve bir kenîf ve bir bi’r-i mâ ve bir mikdâr havluyu hâvî mülk menzilimizi bi-cümleti’t-tevâbi‘ ve’l-levâhık ve kâffeti’l-hukūk ve’l-merâfık hasbeten lillâhi te‘âlâ ve taleben li-merzâti’l-Rabbi’l-aliyyi’l-a‘lâ vakf-ı sahîh-i müebbed ve habs-i sarîh-i muhalled ile vakf ve habs edip şöyle şart ve ta‘yîn eyledik ki, mâdâm libâs-ı hayâtı lâbisetân olduğumuzda menzil-i mezbûrun tevliyet ve gallesi bizim tasarrufumuzda ola ve bi-emrillâhi te‘âlâ bizim birimiz fevt oldukda evlâdı, anaları hisselerine hayâtda kalanımız ile ma‘an mutasarrıflar olalar ve fevt olanımızın evlâdı kalmaz ise hissesinin cümlesine hayâtda olanımız mutasarrıfa ola ve ikimiz dahi fevt olduğumuzda vakf-ı mezbûrumuzun tevliyet ve gallesine batnen ba‘de batnin evlâdımız ve evlâd-ı evlâdımız ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdımız zükûr ve inâsı ale’s-seviye mutasarrıflar olalar ve iyâzen billâhi te‘âlâ evlâdlarımız münkarizler oldukda Mehmed Efendi b. Süleyman vakf-ı mezkûrumuza mütevellî olup gallesine mutasarrıf ola ve ba‘de vefâtihî kezâlik batnen ba‘de batnin evlâdı ve evlâd-ı evlâdı ve evlâd-ı evlâd-ı evlâdı zükûr ve inâsı ale’s-seviye mutasarrıflar olalar ve ba‘de’l-inkırâz vakf-ı mezbûra hâkimü’ş-şer‘i’ş-şerîf re’yiyle muhtâcînden bir recül-i sâlih ve âlim mütevellî olup dilerse bi-nefsihî kendi sâkin ola ve dilerse âhara îcâr edip gallesine mutasarrıf olup beher yevm üçer İhlâs-ı şerîf tilâvet edip sevâbını ruhlarımıza hîbe eyleye deyü ta‘yîn-i kuyûd ve tebyîn-i şurût ile menzil-i mahdûd-ı mezkûru fârigan ani’ş-şevâgil vakf ve mülkümüzden ihrâc ve mütevellî-yi mezbûr el-Hâc Mehmed’e teslîm ol dahi vech-i sahîh-i şer‘î ve nehc-i mu‘teber-i mer‘î üzere tesellüm ve kabz eyledi dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î vâkıfetân-ı mezbûretân vakf-ı akārın ihtilâfına vâkıfetân ve semt-i nizâ‘ı bi’l-külliye ârifetân olmağla mütevellî-yi mezbûr el-Hâc Mehmed mahzarında her biri takrîr-i da‘vâ ve tasvîr-i müdde‘â edip vakf-ı akār eimme-i kibârdan hazret-i İmâm-ı A‘zam ve hümâm-ı akdem yanlarında sahîh lâkin gayr-ı lâzım olup ve imâm-ı sâlis Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî yanında vâkıf menâfi‘-i vakfı kendüye şart etmekle vakfı sahîh olmamağın vakf-ı mezkûrumuzdan bizim için rücû‘ meşrû‘ olmağın menzil-i mahdûd-ı mezkûrun vakfiyetinden rücû‘ eyledik, mütevellî-yi mezbûra menzil-i mezkûreden kasr-ı yed ile ke’l-evvel mülkümüz olmak üzere bizlere redd ü teslîme tenbîh olunması murâdlarımızdır dediklerinde mütevellî-yi merkūm el-Hâc Mehmed dahi cevâb-ı bâ-savâb ve hitâb-ı müstetâba şürû‘ edip fi’l-hakīka hazret-i İmâm Ebû Hanîfe ve İmâm Muhammed rahmetullâhi aleyhimâ hazretleri yanlarında hâl bast olunan minvâl üzeredir, ammâ hazret-i imâm-ı sânî Ebû Yusuf -aleyhi rahmetü’l-bârî- yanlarında vâkıf mücerred vakaftü demekle ve hazret-i imâm-ı sâlis Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî katında teslîm-i ile’l-mütevellî olmağla lüzûm ârız olur ve müşârün-ileyh imâm-ı sânî katında şart-ı mezkûr dahi sahîh olmağın imâm-ı hümâmeyn re’y-i şerîfleri üzere vakf-ı mezbûrdan rücû‘ vâkıfetân-ı merkūmetân için gayr-ı meşrû‘dur deyü redden imtinâ‘ ile husûmet ve nizâ‘ eyledikde hâkim-i muvakkı‘-ı sadr-ı kitâb tûbâ-lehû ve hüsnü-meâb hazretleri âlimen bi’l-hilâfi ve mürâ‘iyen limâ yecibu ri‘âyetühû fi’l-hükmi bi’l-evkāf evvelâ sıhhat-i vakf ve sâniyen re’y-i imâmeyn-i hümâmeyn üzere lüzûm-ı vakf-ı mezbûra hükm-i sahîh-i şer‘î ve kazâ-i sarîh-i mer‘î edip min-ba‘d vakf-ı mezkûr sahîh ve lâzım ve habs-i sarîh-i mütehattim olup nakz ü tahvîline ve tağyîr ü tebdîline imkân adîmü’l-ihtimâl oldu. Fe-men beddelehû ba‘demâ semi‘ahû fe-innemâ ismuhû ale’llezîne yübeddilûnehû innallâhe basîrün bi’l-ibâd.

Hurrire ve cerâ zâlike fi’l-yevmi’l-hâmis min-Saferi’l-hayr sene 1153.

Şuhûdü’l-hâl: Feyzullah Efendi b. Ebubekir, Mehmed Efendi b. Ebubekir, Ömer Efendi b. Nurullah Efendi, el-Hâc Mustafa Efendi b. Mehmed Burusî, Mustafa Efendi b. Rif‘atî Ali Efendi, es-Seyyid Ömer Efendi b. Halil Efendi, İbrahim Efendi b. Mustafa Efendi, İbrahim Efendi b. Ali, Mehmed Odabaşı b. Mustafa, İbrahim Çelebi b. Hasan, Hüseyin Çelebi b. Mehmed, es-Seyyid Mustafa Çelebi b. es-Seyyid Hasan, Teberdâr Abdülkerim Çelebi b. Abdullah, Hüseyin Çelebi b. Hacı Mehmed, Tahtacı Mehmed Ağa ve gayruhum