|
Bab Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1152-1153 / M. 1740) cilt: 69, sayfa: 326 Hüküm no: 324 Orijinal metin no: [47b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Ali Çelebi’nin Hüseyin Çelebi’deki alacağı konusunda sulh bedeli karşılığı anlaşma sağlandığı
İbrâ
Mahmiye-i İstanbul’da Müftî Hanı’nda müsâfiren sâkin es-Seyyid Ali Çelebi b. Mustafa nâm kimesne meclis-i şer‘-i şerîf-i enverde işbu râfi‘ü’l-vesîka Hüseyin Çelebi b. Mustafa nâm kimesne muvâcehesinde ikrâr-ı tâm ve takrîr-i kelâm edip bundan akdem mezbûr Hüseyin Çelebi zimmetinde cihet-i karz-ı şer‘îden bâ-temessük bin iki yüz elli guruş hakkımın sekiz yüz guruşunu yedinden ahz u kabz eyleyip dört yüz elli guruşu zimmetinde bâkī kalmağla meblağ-ı bâkī-yi mezbûr dört yüz elli guruşu mezbûr Hüseyin Çelebi’den taleb ve da‘vâ eylediğimde ol dahi bi’l-külliye inkâr etmekle beynimizde nizâ‘-ı küllî cereyân etmiş idi, el-hâletü hâzihi muslihûn tavassut edip da‘vâ-yı mezkûremden beni mezbûr Hüseyin Çelebi ile iki yüz altmış bir guruşa an-inkâr sulh eylediklerinde ben dahi ber-vech-i mübeyyen sulh-ı mezbûru kabûl ve bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr iki yüz altmış bir guruşu mezbûr Hüseyin Çelebi yedinden tamâmen ahz u kabz eylediğimden sonra mâ‘adâsına beynimizde ma‘lûm Terkos mukāta‘ası mâlına ve mukāta‘a-i mezbûrun zarâr ve fâizine ve sâir târîh-i vesîkaya gelince beynimizde cereyân eden ahz u i‘tâ ve mu‘âmelât-ı şettâ ve hukūk-ı ma‘lûme ve mechûleye müte‘allıka kalîl ü kesîr, celîl ü hakīr âmme-i de‘âvî ve muhâsamât ve kâffe-i mutâlebât ve eymândan mezbûr Hüseyin Çelebi’nin zimmetini ibrâ-i âmm-ı katı‘u’n-nizâ‘ ve râfi‘ü’l-hısâm ile ibrâ ve ıskāt eylediğimde ol dahi ba‘de’l-kabûl bedel-i sulh olan meblağ-ı mezbûr iki yüz altmış guruşa ve mukāta‘a-i mezbûrun mâlına ve zarâr ve fâizine ve sâir târîh-i vesîkaya gelince beynimizde cereyân eden ahz u i‘tâ ve mu‘âmelât-ı şettâ ve hukūk-ı ma‘lûme ve mechûleye müte‘allıka kalîl ü kesîr, celîl ü hakīr âmme-i de‘âvî ve muhâsamât ve kâffe-i mutâlebât ve eymândan benim zimmetimi ibrâ-i âmm-ı katı‘u’n-nizâ‘la ve râfi‘ü’l-hisâm ile ibrâ ve ıskāt eyledi ba‘de’l-yevm birbirimiz[le] kat‘an da‘vâ ve nizâ‘ ve husûmetimiz yokdur dedikde gıbbe’t-tasdîkı’ş-şer‘î mâ-vaka‘a bi’t-taleb ketb olundu.
Fî 28 S 1153.
Şuhûdü’l-hâl: es-Seyyid Mustafa Çelebi Ruhalı, Du‘âcı Molla Hüseyin b. Hacı Mehmed, el-Hâc Mustafa b. Hacı Mehmed, Mehmed Çelebi b. Abdullah, Abdullah Efendi, Camcı Ahmed Ağa, Gurâbiyeci Hüseyin Çelebi, Hasan Bey, Süleyman Ağa, İbrahim Efendi
|