|
Bab Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1152-1153 / M. 1740) cilt: 69, sayfa: 354 Hüküm no: 357 Orijinal metin no: [53b-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Basmacıların kendilerine mahsûs kârhaneden başka yerde çalışmamalarına dair ferman kaydı
Basmacılar fermânıdır
A‘lemü’l-ulemâi’l-mütebahhirîn efdalü’l-fudalâi’l-müteverri‘în yenbû‘ü’l-fezâil keşşâfü’l-müşkilâti’d-dîniyye hallâlü’l-mu‘dilâti’l-yakīniye mukaddimu künûzi’l-hakāyık misbâhu rumûzi’d-dekāyık el-mahfûfu bi-sınûfi avâtıfi’l-meliki’l-a‘lâ Anadolu kādı‘askerliği pâyesiyle hâlâ İstanbul kādısı olan Mevlânâ Mehmed Kırımî -edâmallâhu te‘âlâ fezâilehû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki basmacı tâifesi kalfaları Südde-i sa‘âdet’ime arzuhâl edip Kitâbhâne Vakfı müsakkafâtından olup İstanbul’da Fazlı Paşa Sarayı’nda vâki‘ basmacılara mahsûs kârhânede san‘atların yüz nefer işleyip içlerinden biri fevt oldukda atîk kalfalardan müstahıkkına yeri verilmek üzere bâ-fermân-ı âlî nizâm verilmiş iken ba‘zıları mugāyir-i emr-i âlî peydâ eyledikleri hüccet ibrâzıyla nizâm-ı kadîmlerine mugāyir te‘addîden hâlî olmadıkların bildirip ol bâbda hükm-i hümâyûnum ve taraf-ı şer‘den irsâl olunan Mevlânâ Ahmed Saray-ı cedîdin Yalıköşkü kurbünde köşk bekçilerine mahsûs odaya varıp isimleri cerîdede mastûr Müslimîn huzûrlarında akd-i mechlis-i şer‘de mezkûr basmacı tâifesi kalfalarından olup Bevvâb Halil ve Mehmed Haseki mübâşeretleriyle meclis-i ma‘kūd-ı mezbûra ihzâr olunan Kirkor v. Kristo ve Karabet v. Avanes ve Zakar v. Bedros ve Vartan v. Avanes ve Andon v. Mihail ve Avanes v. Agiya ve Avanes v. Ködor ve Melkon v. Avanes ve Çaçok v. Kristosfor nâm zimmîler meclis-i ma‘kūd-ı mezbûrda tâife-i mezbûre kethüdâları Mehmed ve yiğitbaşıları Ahmed ve sâir ustalalardan Hâfız Mehmed ve İbrahim ve Abdullah ve Abdi ve İbrahim mahzarlarında Dârüssa‘âdetim ağası nezâretinde olan evkāfdan hüdavendigâr-ı sâbık ammim merhûm ve mağfûrun-leh Sultan Ahmed Hân -tâbe serâhû- nun saray-ı behişt-âsâda binâ eylediği Kitâbhâne Vakfı müsakkafâtından olup İstanbul’da Fazlı Paşa Sarayı’nda vâki‘ basmacılara mahsûs kârhâneden gayrı mahallerde san‘atları kat‘an işlenmemek üzere sâdır olan fermân-ı âlîye mugāyir nizâmlarına muhâlif vaz u hareket ve âhar mahallerde bizler san‘at-ı mezkûreyi işlemeye tasaddî etmiş idik, ba‘de’l-yevm her birimiz kârhâne-i mezkûrede bâ-fermân-ı âlî ta‘yîn olunan yüz nefer ustalarımızın hizmetlerinde olup fermân-ı âlîye mugāyir ve nizâma muhal ve kethüdâlarımız ve ustalarımız ve ustalarımızın rızâlarına muhâlif vaz‘ u hareket etmeyiz deyü her biri bi’t-tav‘i’s-sâf ikrâr ve i‘tirâf eylediklerinden sonra kethüdâ-yı merkūme ve yiğitbaşı ve sâir ustalar dahi mesfûrûnu ücret-i ma‘lûmeleriyle hizmetlerinde istihdâm ba‘de’t-ta‘ahhüd bâ-fermân-ı âlî ta‘yîn olunan yüz nefer ustalardan biri fevt olup yeri mahlûl oldukda kalfalardan her kim atîk bulunup ustalığa müstahık ise cümle ustalar ve kalfalar ma‘rifetleriyle müstahık olan kimesneyi usta ta‘yîn edip müstahık olmayanı usta etmemek üzere kavl ve ittifâk ve bu vech üzere beyinleri tevfîk olunduğun kâtib-i mezbûr mahallinde ba‘de’t-tahrîr ve’l-inhâ i‘lâm eylediğin müfettiş-i sâbık Mevlânâ Ahmed -zîde ilmühû- nun sicill-i mahfûzunda mastûr ve mukayyeddir deyü kıdvetü’l-ulemâi’l-muhakkıkīn Harameyn-i şerîfeyn müfettişi Mevlânâ Mustafa -zîde ilmühû- i‘lâm eylediği ecilden mukaddemâ düstûrü’l-amel tutulmak üzere nizâm verilip Harameyn-i şerîfeyn muhâsebesine ve müfettiş sicillâtına kayd olunan şurût-ı mukarrere mûcebince amel olunup hilâfına harekete tasaddî edenler men‘ ü def‘ olunmak emrim olmuşdur, buyurdum ki vusûl buldukda bu bâbda sâdır olan fermân-ı celîlü’l-kadrim ve şurût-ı mezkûre mûcebince amel olunup hilâfına harekete tasaddî edenleri men‘ ü def‘ ve emr-i şerîfimin münîfi ile âmil olasın şöyle bilesin alâmet-i şerîfime i‘timâd kılasın.
Tahrîren fî-evâhiri Saferi’l-hayr sene selâse ve hamsîn ve mi’e ve elf.
Kostantıniyye el-mahmiye
|