|
Bab Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1152-1153 / M. 1740) cilt: 69, sayfa: 365 Hüküm no: 366 Orijinal metin no: [56a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Karadeniz tarafından gelen kerestenin Mısır ve kefere gemilerine verilmeyip Çöplük İskelesi’ne indirilerek buradan satışının sağlanmasına dair ferman kaydı
Kereste fermânıdır
Akzâ kuzâti’l-Müslimîn evlâ vülâti’l-muvahhidîn ma‘denü’l-fazli ve’l-yakīn râfi‘ü a‘lâmi’ş-şerî‘ati ve’d-dîn vârisü ulûmi’l-enbiyâi ve’l-mürselîn el-muhtassu bi-mezîdi inâyeti’l-meliki’l-mu‘în mevlânâ İstanbul kādısı -zîdet fezâiluhû- ve kıdvetü’l-emâcid ve’l-a‘yân İstanbul Gümrük Emîni Seyyid İshak ve Hâssa Mimârbaşısı el-Hâc Mehmed -zîde mecdühümâ- ve kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân yeniçeriler kethüdâsı (°) -zîde kadruhû- tevkī‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki, Bahr-i siyâh tarafında vâki‘ Bartın ve Varna ve İnebolu ve sâir mahallerden Âsitâne-i sa‘âdetime gelen kereste sefîneleri kadîmü’l-eyyâmdan beri Çöplük İskelesi demekle ma‘rûf iskeleye yanaşıp metâ‘ları olan ecnâs-ı kereste, keresteciler kethüdâsı ve ustaları ma‘rifetleriyle mu‘âyene ve ser-mimârân-ı hâssam ma‘rifetiyle fiyatı vaz‘ ve vaz‘ olunan fiyat mûcebince esnafa ve sâir ibâdullaha fürûht olunup kerestenin kılletine bâ‘is olmamak için Mısır-ı Kāhire ve kefere sefîneleri ve muhtekir tâifesi mahzenlerine kereste verilmeyip mezâd yeri olan Çöplük İskelesi’nden gayrı mahalle kereste sefînesi yanaşmamak üzere bundan akdem nizâm verilip ve bu nizâm düstûrü’l-amel kılınmak üzere emr-i âlîşânım dahi verilmiş iken zamân-ı kalîlde nizâm-ı mezkûre mürâ‘at olunmadığından nâşi keresteci esnafından ba‘zı sefîne sâhibleri tama‘-ı hâm sevdâsıyla etrâf mahallerde mahzenlerine ve Mısr-ı Kāhire ve kefere sefînelerine boşaldıp ol vechile kerestenin kılletine ve ibâdullahın muzâyakasına bâ‘is olmağla fîmâ-ba‘d gerek muhtekir tâifesi ve gerek keresteci esnafından mahzen sâhibleri ve gerek sâirleri her kim olur ise olsun Bahr-i siyâh tarafından gelen kereste sefîneleri mahzenlerine ve Mısr-ı Kāhire ve Kefere sefînelerine yanaşdırmayıp mezâd yeri olan Çöplük İskelesi’ne boşaldıp ecnâs-ı keresteyi ser-mimârân-ı hâssam ve keresteciler kethüdâsı ve ustaları ma‘rifetiyle mu‘âyene ve değer-i bahâsı üzere fîleri vaz‘ ve ibâdullaha fürûht ettirilip mugāyir-i nizâm Çöplük İskelesi’nden gayrı mahallere ve mahzenlere ve Mısr-ı Kāhire ve kefere sefînelerine boşaldılmamak üzere tenbîhi lâzım gelenlere muhkem tenbîh ve te’kîd ve fîmâ-ba‘d mütenebbih olmayanların zâbitleri ma‘rifetleriyle haklarından gelinmek için i‘lâm olunmak üzere başmuhâsebeye kayd ve mukaddemâ sâdır olan emr-i âlîşânım mûcebince tekrâr emr-i şerîfim verilmek bâbında keresteci esnafı arzuhâl ve istid‘â-yı inâyet edip bildirdikleri ecilden Hazîne-i âmiremde mahfûz olan başmuhâsebe defterlerine nazar olundukda Bahr-i siyâh tarafından Bartın ve İnebolu ve Varna ve sâirden ecnâs-ı kereste ile gelen sefâin mezâd yeri olan mârrü’z-zikr Çöplük İskelesi’ne yanaşıp mu‘âyene ve değer-i bahâsı olan fîleri vaz‘ ve ibâdullaha tevzî‘ ve taksîm olunup kerestenin kılletine bâ‘is olduğu için kefere ve Mısır sefînelerine kereste verilmeyip nizâmı düstûrü’l-amel tutulmak üzere bin yüz kırk altı senesinde emr-i şerîfim verildiği derkenâr olundukda vech-i meşrûh üzere mahalline kayd ve emr-i şerîfim verilmek ricâsına ser-mimârân-ı hâssam mûmâ-ileyh el-Hâc Mehmed -zîde mecdühû- dahi i‘lâm etmekle i‘lâmı mûcebince amel olunmak bâbında fermân-ı âlîşânım sâdır olmuşdur buyurdum ki, hükm-i şerîfim vardıkda bu bâbda sâdır olan emrim üzere amel edip dahi Bahr-i siyâh tarafından Bartın ve İnebolu ve Varna ve sâir ecnâs-ı kereste ile gelen sefâin sen ki ser-mimâr-ı mûmâ-ileyhsin ma‘rifet-i şer‘le ve cümle esnaf ma‘rifetleriyle mezâd yeri olan mârrü’z-zikr Çöplük İskelesi’ne yanaşdırdıkdan sonra gereği gibi mu‘âyene ve her birinin değer-i bahâsı takdîr ve takvîm ve fîlerin hakk-ı adl üzere vaz‘ ve lâzım olan ibâdullaha fürûht ve tevzî‘ ve taksîm eyleyip hilâf-ı nizâm kefere ve Mısır sefînesine kereste verilmekle kerestenin kılletine bâ‘is olur hâlâtdan tevakkī ve mücânebet eyleyesin, şöyle bilesin, alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasın.
Tahrîren fi’l-yevmi’s-sâbi‘ aşer Zilhiccetü’ş-şerîfe li-sene isnâ ve hamsîn ve mi’e ve elf.
Be-makām-ı Kostantıniyye
|