Ahi Çelebi Mahkemesi 1 Numaralı Sicil (H. 1063-1064 / M. 1652-1653) cilt: 49, sayfa: 342 Hüküm no: 499 Orijinal metin no: [74a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Karamürsel’in Halıdere köyünde bulunan bağ vakıf malı olduğundan İbrahim b. Ali’nin bağ üzerinde hak iddia edemeyeceği
Üsküda[r] kazâsı muzâfâtından Karamürsel nâhiyesine tâbi‘ Halıdere nâm karyede sâkin İbrahim b. Ali nâm kimesne mahfil-i kazâda kürûm-ı âti’l-beyâna vâzı‘u’l-yed olan işbu bâ‘isü’l-kitâb el-Hâc Hasan Beşe b. Abdullah mahzarında üzerine da‘vâ eyleyip karye-i mezbûre sınırında vâki‘ cevânib-i erba‘ası cibâl [ve] tarîk-i âm ile mahdûd ortasından su cârî olan bir kıt‘a bağı târîh-i kitâbdan on iki sene mukaddem ammim ve mûrisim Yatkın Memi nâm kimesne mâlikâne mutasarrıf iken fevt olup sülüsânı kızları İsmihan ve Neslihan nâm hatunlara ve sülüs-i şâyi‘i bana intikāl eylemiş iken mezbûr el-Hâc Hasan Beşe fuzûlen tasarruf eder suâl olunup bana isâbet eden sülüs-i şâyi‘imden kasr-ı yed ile tenbîh matlûbumdur dedikde gıbbe’s-suâl mezbûr el-Hâc Hasan Beşe cevâbında hudûd-ı mezkûr ile mahdûd olan bağ merhûm Hasan Beşe b. Mustafa Bey Vakfı olup mezbûr Yatkın Memi dahi vakf-ı mezbûrdan olmak üzere mutasarrıf olup fevt oldukdan sonra mutasarrıfı sulbiye kızları mezbûrân İsmihan ve Neslihan’a intikāl edip lâkin harâbe müşrif olmağla mezbûrân İsmihan ve Neslihan rağbet etmeyip hâlî kalmağla vâkıf-ı mezbûrun evlâdından olup meşrûtiyet üzere mütevellîsi olan işbu hâzır bi’l-meclis Mustafa Çelebi b. Mehmed Bey elli dört senesi Muharrem-i harâmında cânib-i vakfa her sene yüzer akçe vermek üzere müsâkāt tarîkı ile ol [ba]ğın tasarrufunu bana tefvîz edip ben dahi tefevvüz ve kabûl ve imâret [ve] meremmet eyleyip ile’l-ân vakfiyet üzere tasarruf ederim deyicek gıbbe’l-istintak ve akībe’l-inkâr mezkûr el-Hâc Hasan Beşe’den beyyine taleb olundukda udûl-i Müslimînden ve sikāt-ı muvahhidînden Halil Çelebi b. Hüdaverdi ve Mehmed Çelebi b. Ahmed nâm kimesneler li-ecli’ş-şehâde meclis-i şer‘a hâzırîn olup istişhâd olunduklarında fi’l-vâki‘ hudûd-ı mezkûr ile mahdûd olan bağı vâkıf-ı mezbûr Hasan Beşe’nin vakfıdır ...? mezbûr Yatkın Memi dahi vakf-ı mezbûrdan olmak üzere tasarruf ederdi vefât eyledikde sulbiye kızları merkūmetân İsmihan ve Neslihan’a intikāl edip lâkin harâbe müşrif olmağla mezbûretân İsmihan ve Neslihan rağbet etmeyip hâlî kalmağla mütevellî-i mezbûr Mustafa Çelebi bin elli dört senesi Muharremi’l-harâmında cânib-i vakfa her sene yüzer akçe vermek üzere müsâkāt tarîkiyle ol bağın tasarrufunu mezbûr el-Hâc Hasan Beşe’ye tefvîz edip ol dahi tefevvüz [ve] kabûl ve imâret [ve] meremmet eyleyip ile’l-ân vakfiyet üzere tasarruf eder el-ân vakıfdır, biz bu husûsa şâhidleriz şehâdet dahi ederiz deyü herbiri edâ-yı şehâdet-i şer‘iyye eylediklerinde ba‘de’t-ta‘dîl ve’t-tezkiye şehâdetleri makbûle oldukdan sonra mütevellî-i mezbûr dahi vakfiye-i ma‘mûlün-bihâ ibrâz edip bi’l-muvâcehe nazar olundukda fi’l-hakīka hudûd-ı mezkûr ile mahdûd olan bağı mezbûr Hasan Beşe b. Mustafa vakf-ı sahîh-i şer‘î ile vakfeylediği mastûr ve musarrah olmağın mûcebince müdde‘î-i mezbûr İbrahim bî-vech ta‘arruzdan men‘ olunup mâ-hüve’l-v[âki‘] bi’t-taleb ketb ü sebt olundu.
Fi’l-yevmi’s-sâdis aşer min-Zilka‘de li-sene erba‘a ve sittin ve elf.
Şuhûdü’l-hâl: Mustafa Çelebi b. Abdullah, ve Mustafa Çelebi b. Veli, Hüseyin Çelebi b. Ali, Mustafa Çelebi b. Mehmed el-müezzin, Ömer Çelebi b. Mehmed, Veli Çelebi el-kâtib, Kadri Çelebi el-kâtib.
|