|
Bab Mahkemesi 172 Numaralı Sicil (H. 1152-1153 / M. 1740) cilt: 69, sayfa: 519 Hüküm no: 693 Orijinal metin no: [80a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Yağlıkçı ve dülbendci kethüdalarının birbirlerinin işlerine karışmayacaklarına dair anlaştıkları
Bâ-mühr-i efendi
Ma‘rûz
Mahmiye-i İstanbul’da Bezzâzistân-ı cedîd kurbünde vâki‘ yağlıkçı tâifesinin ruûs-ı hümâyûn ile kethüdâları sâhib-i arzuhâl el-Hâc Mustafa’nın yedinde olan tuğrâ-i garrâ-i sultânî ile mu‘anven ve muhallâ emr-i âlîşâna nazar olundukda tâife-i mezbûrenin umûru kadîmü’l-eyyâmdan berü kethüdâları ma‘rifetiyle görülüp âhardan dahl îcâb etmez iken hâlâ dülbendciler kethüdâsı el-Hâc Mustafa nâm kimesne Bezzâzistân-ı atîk kurbünde Du‘â Meydanı demekle ma‘rûf mahalde vâki‘ hâlâ yağlıkçılar sâkini olduğu dekâkînde mukaddemâ dülbendciler sâkinler imiş ona binâen meydan-ı mezbûrda olan yağlıkçı tâifesinin umûrunu ben görürüm deyü ta‘arruz etmekle beynlerinde münâza‘at-ı kesîre ve muhâsamât-ı ekîde vukū‘undan sonra tavassut-ı muslihîn ile fîmâ-ba‘d yağlıkçı tâifesi umûrları kethüdâları ma‘rifetiyle ve dülbendci hırfetinin umûrları kezâlik kethüdâları ma‘rifetiyle görülüp ahadühümâ âharın umûruna kat‘an müdâhale ve mu‘âraza etmemek üzere beynlerinde ahd ü mîsâk ve kavl ü ittifâk edip bu vechile kat‘-ı nizâ‘ eyledikleri huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 28 S sene 1153.
|