|
Bab Mahkemesi 197 Numaralı Sicil (H. 1162-1163 / M. 1749-1750) cilt: 73, sayfa: 175 Hüküm no: 132 Orijinal metin no: [19a-5] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Sultan Bâyezid Vakfı’ndan Löküncü Bostanı’nın mutasarrıfı Müderris Çalkandızade Ârif Mustafa Efendi’nin, vakfın dükkânlarını zapt ettikleri iddiasıyla löküncü ustaları Çalıkoğlu Dimo, Sava ve Yogo’ya açtığı davada; ustaların su yolları tamiri hizmetlerine mukabil dükkânların kendilerine tahsis edildiğini beyan ettikleri
Bâ-mühr-i hazret-i efendi
Ma‘rûz
Fermân-ı âlîlerine imtisâlen zikri âtî husûsun mahâllinde ketb ü tahrîri için kıbel-i şer‘den irsâl olunan keşif nâibimiz müderrisîn-i kirâmdan Ruhi Mustafa Efendi dâ‘îleri mahmiye-i İstanbul’da Edirnekapısı dâhilinde Keçeci Pîrî mahallesinde vâki‘ ma‘lûmü’l-hudûd üç bâb löküncü kârhânelerine varıp cerîdede mazbûtü’l-esâmî Müslimîn huzûrunda akd-i meclis-i şer‘-i nebevî eylediğinde mârrü’z-zikr löküncü kârhânelerine muttasıl merhûm ve mağfûrun-leh Sultan Bâyezid Han tâbe serâhu vakfı müstagallâtından olan löküncü bostanı demekle ma‘rûf bostana bi’l-icâreteyn mutasarrıf olan müderrisîn-i kirâmdan Çalkandızâde Ârif Mustafa Efendi meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda löküncü ustalarından olup kârhâne-i mezkûrelere vâzı‘u’l-yed oldukları mütehakkık olan Çalıkoğlu Dimo ve Sava v. Esper ve Yugo v. Andreya nâm zimmîler muvâcehelerinde vakf-ı mezbûr mütevellîsi eşrâf-ı kuzât-ı kirâm-ı zevi’l-ihtirâmdan el-Hâc Abdullah Efendi’nin vekîlleri el-Hâc Mustafa Efendi hazır olduğu hâlde [19b] işbu yedimde olan mütevellî temessüğü mantûkunca mu‘âyene olunan bostan-ı mezkûra muttasıl üç bâb löküncü kârhâneleri dahi vakf-ı mezbûr müstagallâtından olup bostan ile ma‘an taraf-ı vâkıfdan bi’l-icâreteyn bana îcâr olunmuş yedimde hakk-ı müfevvazım olup hatta târih-i i‘lâma gelince mezkûr üç bâb kârhâneyi mesfûrûn benim bostan-ı mezkûrda müste’cirim olanlardan senevî iki bin yüz akçe icâre ile istîcâr edip bi’l-istîcâr mutasarrıf olurlar iken hâlâ vakfiyetini inkâr ile mülkleri olmak üzere bi-gayr-ı hakkın vaz‘-ı yed ederler suâl olunup kasr-ı yedlerine ve bana vakf-ı mezbûr müstagallâtından olmak üzere teslîmlerine tenbîh olunmak matlûbumdur deyü min-külli’l-vücûh takrîr-i meşrûhuna mutâbık bir kıt‘a mütevellî temessüğü ibrâz ile ba‘de’d-da‘vâ ve’s-suâl mezbûrûn zikrolunan üç bâb kârhâne kadîm su yolları ta‘mîri hizmetinde bulundukları mukābili taraf-ı bâhirü’ş-şeref-i şehin-şâhîden löküncü tâifesine ta‘yîn ve tahsîs olunup her vakitde löküncü tâifesinden hizmet-i mezkûrda bulunan kimesnelere ta‘yîn-i mezkûre binâen mutasarrıf olurlar binâenaleyh biz dahi vaz‘-ı yed ederiz ve senevî bostan-ı mezkûr müste’cirlerine verdiğimiz iki bin yüz akçe bostan-ı mezkûrdan kârhânelerimize muttasıl olan mahâlden bazı levâzımımız için tûlen ve arzen bi-hesâb-ı terbî‘î iki yüz yirmi beş zirâ‘ arsa istîcâr olunagelmekle arsa-i mezkûrenin icâresidir deyip mûmâ-ileyh Ârif Mustafa Efendi’nin müdde‘âsını bi’l-külliye inkâr ve meclis-i ma‘kūd-ı mezkûrda hâzırûn olan Su nâzırı <> Halil Ağa ve Suyolcular kethudâsı Mehmed Ağa ve sâir hulefâ ve bölükbaşılar ve ahâlî-i mahalle ve etrâfdan cem‘-i gafîr ve cem‘-i kesîr mârrü’z-zikr kârhânelerde ez-kadîm löküncü tâifesi sâkin olagelmişdir deyü ihbâr eylediklerini mevlânâ-yı mûmâ-ileyh mahâllinde ketb ü tahrîr ve ma‘an ba‘s olunan ümenâ-i şer‘le gelip alâ-vukū‘ihî inhâ ve takrîr etmekle tarafeynin ber-vech-i meşrûh kelimâtları zabt ve tahrîr olunduğu huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 10 min-Cumâdelûlâ sene 1162
|