Anadolu Sadareti Mahkemesi 1 Numaralı Sicil (H. 1247-1250/ M. 1831-1834) cilt: 93, sayfa: 42 Hüküm no: 5 Orijinal metin no: [2a-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Devrekâni kazasındaki Şeyh Badi zâviyedarlığının Seyyid Ali’nin oğlu Osman’a tevcihi Ma‘rûz, Devrekâni kazâsında vâki‘ merhûm Şeyh Badi Zâviyesi’nin evlâdiyet ve meşrûtiyet üzere zâviyedârlık hissesine ber-vech-i iştirâk mutasarrıflar olan es-Seyyid Ali ve ammisi es-Seyyid Mehmed fevt olduklarında mahlûllerinden mezbûr es-Seyyid Mehmed’in oğulları es-Seyyid Salih ve es-Seyyid Hüseyin nâm karındaşlara bin yüz doksan dört senesi Şa‘bân’ında iştirâken tevcîh olunup el-yevm üzerlerinde olduğu askerî rûznâmçesinden derkenâr olunmağla meâl-i arz ve derkenâra nazaran bi’t-tahkīk keyfiyet ve iktizâsı i‘lâm olunmak bâbında sâdır olan fermân-ı âlîşâna imtisâlen kazâ-i mezbûr ahâlîsinden Der-aliyye’de bulunan bî-garaz erbâb-ı vukūfdan Suhteoğlu es-Seyyid İbrahim b. Mustafa ve Dalfesoğlu es-Seyyid Mehmed b. Memiş ve Yolasığmazoğlu Hüseyin b. Memiş nâm kimesneler meclis-i şer‘a celb ile keyfiyeti gereği gibi etrâfıyla suâl olundukda zâviye-i mezkûre mutlaka evlâd-ı evlâda meşrût vakıf olmak üzere te‘âmül-i kadîm cârî olageldiğine nazaran mezbûrân es-Seyyid Ali ve es-Seyyid Mehmed fevt olduklarında merkūm es-Seyyid Ali’nin dahi bir nefer sulbî sahîh oğlu Osman mevcûd olduğundan hisse-i mezkûre merkūm es-Seyyid Mehmed oğulları merkūmân es-Seyyid Salih ve es-Seyyid Hüseyin ile merkūm es-Seyyid Ali’nin oğlu merkūm Osman’a iştirâken tevcîh olunmak muktezâ-yı amel-i kadîm iken mezbûr Osman ol târihde sagīr bulunduğundan ketb ü ihfâ olunarak yalnız mezbûrân es-Seyyid Salih ve es-Seyyid Hüseyin’e tevcîh olunmuş ve bu def‘a mezbûr Ali’nin hissesi oğlu merkūm Osman’a tevcîhi arz ve istid‘â kılınmış ise de arz-ı mezkûr südde-i sa‘âdete vârid olmaksızın mezbûrân es-Seyyid Hüseyin ve es-Seyyid Salih dahi müte‘âkiben bilâ-veled fevt ve ol vechile hissedârlık-ı mezkûr ber-mûceb-i şart-ı [2b] vâkıf ve ber-muktezâ-yı amel-i kadîm mezbûr Osman’a münhasır olup bundan gayri müstahıkk-ı âharı olduğu ma‘lûmumuz değildir deyü herbiri alâ-tarîkı’ş-şehâde ihbâr etmeleriyle bu sûretle ber-mûceb-i ihbâr hissedârlık-ı mezkûr müteveffiyân-ı mezbûrânın mahlûllerinden amel-i kadîme nazaran meşrûtun-lehi olan merkūm Osman’a tevcîh olunmak bâbında emr [ü] fermân. Fî 25 Z sene [12]47