Anadolu Sadareti Mahkemesi 1 Numaralı Sicil (H. 1247-1250/ M. 1831-1834) cilt: 93, sayfa: 46 Hüküm no: 7 Orijinal metin no: [3a-1] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Konya’nın Larende nâhiyesi Foti karyesinin tasarrufunun Sofuoğlu Seyyid Ali’ye ait olduğu
Ma‘rûz,
Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen işbu arzuhâl ve derkenârlar harf-be-harf etrâfıyla mütâla‘a olundukda Konya sancağında Larende nâhiyesinde vâki‘ Foti karyesi âl-i Selçuk’dan Kılıç Arslan Paşa b. Gıyaseddin Keyhüsrev b. Sultân Alâaddin Keykubat’dan altı yüz altmış altı târihinde verilen mülknâme mûcebince Mirahur Yusuf oğlu Mehmed’in oğlu Ali’nin mülk-i mevrûsu olduğu defter-i atîkde mukayyed ve cennet mekân Sultân Bâyezid Han -tâbe serâhu- hazretleri unvân-ı şerîfiyle mu‘anven mukarrernâme ihsân olunduğuna binâen defter-i cedîde ba‘de’l-kayd merhûm Sultân Selim Hân-ı kadîm aleyhi rahmetü Rabbi’r-rahîm hazretleri dahi takrîr ve tuğrâ-yı garrâ ile mu‘anven dokuz yüz yirmi iki târihinde mukarrernâme i‘tâ buyurmalarıyla senedât-ı merkūmeden yüz doksan altı târihiyle müverreha vakfiye ve altı yüz altmış altı târihinde mülknâme tebyîz olunup reisülküttâb-ı esbak i‘lâmıyla bin yüz elli dokuz senesi sâdır olan ruûs-ı hümâyûn mûcebince müceddeden Anadolu muhâsebesine kayd ile karye-i mezkûrenin ber-mûceb-i vak[fi]yye evlâdiyet ve meşrûtiyet üzere vakıf olarak mâlikâne ve dîvânîsine mutasarrıf olan evlâddan Mehmed b. Süleyman’a tevcîh ve yedine berat-ı âlîşân i‘tâ buyurulup ba‘dehû tedâvül-i eyâdî zabt ve tasarruf olunarak ber-vech-i meşrûh karye-i mezkûrenin vâ[â]kıf mâlikâne dîvânîsine bi’l-meşrûta mutasarrıf olan Ali b. Mehmed fevt oldukda mahlûlünden iki yüz otuz dokuz senesi Şevval’inde [3b] Larende kādısı arzıyla oğlu es-Seyyid Mehmed’e tevcîh olunup ba‘dehû evlâd-ı vâkıfdan Sofuoğlu es-Seyyid Ali bundan akdem südde-i sa‘âdete arzuhâl sunup karye-i mezkûrenin ber-vech-i muharrer vakıf mâlikâne ve dîvânîsine meşrûtiyet üzere mutasarrıf iken ecânibden ve ashâb-ı ağrâzdan es-Seyyid Mehmed nâm kimesne otuz dokuz târihinde Larende kādısından hilâf-ı vâki‘ aldığı bir kıt‘a arzla Der-aliyye’ye gelip onun dahi babasının ismi Ali olduğundan ve kendinin şöhret ve siyâdeti kaydında meşrûh olmadığından babam Ali fevt oldu, ben sulbî oğluyum diyerek bir takrîb üzerine tevcîh ve berat ettirmiş ise de el-ân hayatda olduğundan mâ‘adâ asla evlâdı olmayıp sinni dahi doksanı mütecâviz ve alîl ve ihtiyâr ve rükûb ü nüzûle adîmü’l-iktidâr olup şâyeste-i inâyet olduğu beyânıyla ref‘inden kemâ-kân ibkā buyurulmak bâbında istid‘â-yı inâyet etmekle husûs-ı mezkûrun muktezâsı sâbıkā Anadolu kādıaskeri olup hâlâ Rumeli sadâreti pâyesiyle imâm-ı evvel-i hazret-i tâc-dârî fazîletlü semâhatlü atûfetlü es-Seyyid el-Hâc Zeynelabidin Efendi hazretlerinden isti‘lâm olundukda mezbûrun istid‘âsı vâkı‘a mutâbık ve nefsü’l-emre muvâfık olup karye-i mevkūfe-i mezkûrenin evlâdiyet ve meşrûtiyet üzere mutasarrıfı olan Ali sahib-i arzuhâl mezbûr Sofuoğlu es-Seyyid Ali olup ancak şöhret ve siyâdeti kaydında meşrûh olmadığından ve merkūm es-Seyyid Mehmed’in dahi babası ismi Ali olarak isim isme muvâfık olduğundan bir takrîb hîle ile üzerine tevcîh ettirmiş ise de sahib-i arzuhâl-i merkūm karye-i mezkûreye mutasarrıf olan Ali’dir ve el-yevm hayatdadır ve vâfir seneden berü cihet-i mezkûrenin mutasarrıfı ve sahib-i evveli olduğu ve asla evlâdı olmadığı dahi ma‘lûmumuzdur, ol vechile fevti gayr-ı vâki‘ ve merkūma tevcîhi kizb-i sarîha mebnî olarak mağdûr olmuş idiği indimizde zâhirdir deyü kazâ-i mezbûr ahâlîsinden Der-aliyye’de bulunan erbâb-ı vukūfdan ve kilim tüccârından Değirmencioğlu es-Seyyid Hasan Ağa b. Hüseyin ve asâkir-i hâssadan Onbaşı el-Hâc Bekiroğlu Mehmed b. Mustafa ve kezâlik asâkir-i hâssadan Kel Karaoğlu Halil b. Mehmed ve neferât-ı merkūmeden Kör Oğlanoğlu Mehmed b. İsa nâm kimesneler meclis-i şer‘îde alâ-tarîkı’ş-şehâde ihbâr etmeleriyle karye-i mezkûre mâlikâne ve dîvânîsi hilâf-ı vâki‘ inhâya mebnî üzerine berat ettiren merkūm es-Seyyid Mehmed’in ref‘inden sahib-i evveli ve hayatda olup mağdûr oldu[ğu] ihbâr olunan merkūm es-Seyyid Ali’ye ibkāen tevcîh olunmak iktizâ eyledikde kādıasker-i müşârün-ileyh hazretleri i‘lâm etmeleriyle i‘lâmları mûcebince sâdır olan ruûs-ı hümâyûn ile ref‘inden merkūma tevcîh ve ibkāen beratı i‘tâ olunduğu Anadolu Muhâsebesi derkenârından müstefâd olup el-hâletü hâzihî merkūm es-Seyyid Mehmed’in Dîvân-ı hümâyûna takdîm eylediği arzuhâl mefhûmunda karye-i mezkûreye mutasarrıf olan Ali merkūm Sofuoğlu es-Seyyid Ali olmayıp kendi babası olan Ali olduğundan ve ol vechile mezbûr Sofuoğlu es-Seyyid Ali evlâd-ı vâkıfdan olmadığından bahisle karye-i mezkûreyi mezbûrun ref‘inden kendüye ibkā olunmasını istid‘â eder. Lâkin bu mertebe ile şer‘an ref‘ îcâb etmediğinden mâ‘adâ bundan akdem mezbûr Ali evlâd-ı vâkıfdan ve karye-i mezkûre mutasarrıf olduğu kādıasker-i müşârün-ileyh hazretleri huzûrlarında cemm-i gafîr Müslimînin tevâtür rütbesinde alâ-tarîkı’ş-şehâde ihbârlarıyla zâhir olmuş olup ancak hasmı muvâcehesinde haber verilmiş olmadığından bi’l-muvâcehe mürâfa‘aya muhtâc ise de merkūm es-Seyyid Ali mukaddem ihbâr olunduğu üzere evlâdiyetini ve bu vech üzere te‘âmül-i kadîmî hasmı muvâcehesinde dahi ber-nehc-i şer‘î isbât edip mûcebiyle nesebine hükmolunduğu takdîrce müdde‘î-i mezbûr Mehmed’in merkūm es-Seyyid Ali evlâddan değildir demesi mahz-ı nefyi şâmil olduğundan mesmû‘a olmayacağı ve nefye şehâdet dahi makbûle olmadığı ma‘lûm-ı devletleri buyruldukda tarafeyn mahâllinden meclis-i şer‘-i şerîfde müfti ve ulemâ-i belde ve vücûh-ı ahâlî hazır oldukları hâlde kadr ü himâye ve tesâhüb ü vikāyeden ârî hak ve âdil üzere bi’l-muvâcehe ber-nehc-i şer‘î mürâfa‘a olunup zımnında tevcîhiyle hükm-i şer‘î lâhık olur ise ona göre iktizâsına bakılmak için keyfiyet mürâfa‘a ve sûret-i hükm-i şer‘î alâ-vechi’s-sah der-bâr-ı şevket-karâra arz ve i‘lâma mübâderet eylemesi bâbında Larende nâibine hitâben emr-i âlîşân ısdârı muvâfık-ı irâde-i seniyyeleri olur ise ol bâbda ve her hâlde emr ü fermân.
[Fî] selhi Z sene [12]47
|