Bab Mahkemesi 197 Numaralı Sicil (H. 1162-1163 / M. 1749-1750) cilt: 73, sayfa: 482 Hüküm no: 647 Orijinal metin no: [83b-4] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Ayşe Hatun bt. Osman Efendi’nin, vefat eden kocası Mustafa Efendi b. Ali’nin İsak’ın çocukları Aslan ve Kabil kardeşlere olan borcuna karşılık rehin verdiği çeşitli mücevherlerin bir kısmını borcuna mahsup ettikten sonra birbirleriyle zimmet ibrası yaptıkları Ma‘rûz Mahmiye-i İstanbul’da Unkapanı hâricinde mütemekkin arzuhâl eden Aslan ve li-ebeveyn karındaşı ve şerîki Kabil veledey İsak nâm Yahûdiler Bâb Mahkemesi’nde derûn-ı arzuhâlde mezkûreti’l-ism olup zâtı ta‘rîf-i şer‘î ile mu‘arrefe olan Âişe Hatun bt. Osman Efendi mahzarında işbu yedimize i‘tâ olunan bir kıt‘a musâlaha i‘lâmı nâtık olduğu üzere merkūme Âişe Hatun zevci sahib-i ayâr-ı sâbık müteveffâ Mustafa Efendi b. Ali’nin zimmetinde cihet-i karzdan ve ber-müşterâ samur kürk bahâsında müctemi‘ olan iki bin sekiz yüz yetmiş beş guruş hakkımın [hakkımızın] edâsına kefâlet-i sahîha-i şer‘iye ile kefîl ve dâmine olup ve deyn-i mezkûr mukābelesinde eşyâ-i memlûkesinden bir başlı bir elmas kuşak ve bir inci kolan ve iki zencir üzerine verilmiş yüz on aded kebîr boyun altını ve iki altın bâzûbendini yedimize irhân ve teslîm eyledikden sonra meblağ-ı mezkûru merkūme Âişe Hatun ile iki bin yüz guruş üzerine ba‘de akdi’l-musâlaha ve’l-kabûl bedel-i sulh-ı mezkûr iki bin yüz guruşdan mâ‘adâ bi’l-cümle hukūk-ı şer‘iyeye ve mâ‘adâ müdde‘âmıza müte‘allika âmme-i da‘vâdan müteveffâ-yı mezbûr Mustafa Efendi ile merkūme Âişe Hatun’un verese-i sâiresinden beherinin zimmetlerini ibrâ-i âm ile ibrâ ve ıskāt eyleyip bedel-i sulh-ı mezkûr iki bin yüz guruşu merkūme Âişe Hatun’dan mutâlebe eylediğimizde meblağ-ı mezbûrun edâsıyla ilzâm olundukdan sonra merkūme Âişe Hatun bin yüz altmış bir senesi Zilka‘de’sinde edâsıyla ilzâm olunan meblağ-ı [84a] mezkûrdan altı yüz kırk altı guruşunu nakden bize teslîm ve altmış guruşunu dahi atlas üzerine işleme iki yüz yasdığını bey‘ ve takās eyleyip rihân-ı mezkûrundan bir dizi yüz kırk dirhem kebîr boyun altınını yedimizden ahz u kabz etmişidi meblağ-ı mezkûrdan merkūme Âişe Hatun zimmetinde bin üç yüz doksan üç guruş hakkımız bâkī kalmağla meblağ-ı bâkī-i mezkûru merkūme Âişe Hatun’dan taleb ve da‘vâ sadedinde iken beynimize muslihûn tavassutuyla merkūme Âişe Hatun bir dizi yüz yirmi bir dirhem kebîr boyun altını ile iki altın bâzûbendlerini dört yüz elli guruşa hâlâ bize bey‘ ve semenini deynine takās ve nakid altı yüz elli guruş dahi meclis-i şer‘de bize def‘ ve teslîm eyledikde biz dahi vech-i muharrer üzere yedinden iştirâ ve mukāssa ve ahz u kabz eyleyip rihân-ı mezkûrdan yedimizde bir başlı bir elmas kuşak ve bir inci kolanını dahi kendiye işbu meclis-i şer‘de def‘ ve teslîm ol dahi yedimizden ahz u kabz etmekle mâ‘adâ iki yüz doksan dört guruşa ve târih-i i‘lâma gelince hukūk-ı sâireye müte‘allika âmme-i de‘âvî ve kâffe-i mutâlebât ve eymân ve muhâsamâtdan merkūme Âişe Hatun’un ve gāib ani’l-meclis sadrî oğlu Selim ve sadriye kızı Hibetullah’ın zimmetlerini ibrâ-i âm ile ibrâ ve ıskāt eylediğimizde ol dahi rihân-ı mezkûreye ve hukūk-ı sâire müte‘allika âmme-i de‘âvî ve kâffe-i mutâlebât ve eymân ve muhâsamâtdan bizim zimmetimizi ibrâ-i âm ile ibrâ ve ıskāt eyledikde herbirimiz vech-i muharrer üzere âharın ibrâsını kabûl ile kat‘-ı nizâ‘ eyledik deyü olan ikrârlarını merkūme Âişe Hatun dahi bi’l-cümle tasdîk eylediği mübâşirleri Halil Çavuş kulları ile huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. Fî 3 min-şehri Rebî‘ülâhir sene 1163