Anadolu Sadâreti Mahkemesi 2 Numaralı Sicil (H. 1251-1257/ M. 1835-1841) cilt: 94, sayfa: 50 Hüküm no: 10 Orijinal metin no: [2b-3] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır. Burdur Mahkemesi Kâtibi Ahmed Efendi’nin azledilerek yerine Hüseyin Efendi’nin tayini Ma‘rûz-ı dâ‘îleridir ki, Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen işbu arzuhâl ve hâmişinde mastûr muktezâ ve derkenâra nazar olundukda beş sene mukaddem bâ-berât-ı âlîşân Burdur Mahkemesi’nde kitâbet cihetine mutasarrıf olan Ahmed Efendi kendi hüsn-i rızâsıyla lede’ş-şuhûd huzûr-ı hâkimde bu kullarına ferâğ ve kasr-ı yedi mûcebince bâ-i‘lâm bu kullarına tevcîh ve berât-ı âlîşân ihsân olunmağla dört beş seneden beri edâ-i hizmet üzere iken sekiz dokuz mâh mukaddem bir takrîb berâtımı gasben ahz ve ref‘ etdirdi deyü hilâf-ı inhâ ile üzerimden ref‘ ve kendi üzerine tevcîh etdirmiş olmağla cihet-i mezkûrun kaydı kaleminden derkenâr ve vâki‘-i hâl kazâ-i mezkûrun ashâb-ı vukūfundan tahkīk olunması için isti‘lâm buyurulması husûsuna istid‘â-yı inâyet eylediği meâl-i arzuhâl-i mezkûrdan müstefâd ve kitâbet-i mezkûre bin iki yüz kırk altı senesi Şa‘bânı’nın sekizinci günü merkūm Ahmed’in kasr-ı yedinden merkūm Hüseyin Efendi’ye tevcîh olunup üzerinde olduğu ve sene-i mezbûrede kazâ-i mezbûrda voyvoda bulunan Ârif Ağa mezbûr Ahmed’i tazyîken ve cebren berâtını alıp kazâ-i mezbûr nâibi bulunan Kādızâde Mustafa Raşid Efendi’ye hilâf-ı vâki‘ arz etdirmiş olduğunu kazâ-i mezbûr ahâlîsinden Dersa‘âdet’de müsâfireten sâkinûn Hüseyin b. Ali ve İsmail b. İbrahim ve Ahmed b. Mustafa nâm kimesneler alâ-tarîkı’ş-şehâde ihbârları mûcebince kitâbet-i mezkûre mezbûr Hüseyin Efendi’nin ref‘inden sâhib-i evveli merkūm Ahmed Efendi’ye bin iki yüz elli bir senesi Cemeâziye’l-âhirin yirminci günü tevcîh ve berât-ı âlîşân i‘tâ buyurulmuş olduğu sûret-i rûznâmçe meâlinden müstebân ve mezbûr Ahmed Efendi’nin ilm-i kitâbetde behresi olmadığından mâ‘adâ câsir-i ifsâd-ı belde idüğü cemm-i gafîr kimesnelerin huzûr-ı şer‘de ihbâr ve şehâdet eyledikleri merbût olan i‘lâmdan nümûdâr olmağın bu takdîrce kitâbet-i mezkûre ref‘inden cümlenin merzâ ve muhtârı olan mûmâ-ileyh efendiye kemâ-kân ibkā buyurulması derkenârda mukayyed mefhûm-ı muktezâdan münfehim olmağla bu sûretde işbu arzuhâlde merbût hâlâ Burdur Kādısı Ahmed Rıza Efendi dâ‘îlerinin mührü mutâbık arz mefhûmunca cemm-i gafîr olan kimesnelerin ihbâr ve şehâdetlerine nazaran merkūm Ahmed Efendi’nin [ref‘ ve] cümlenin muhtârı olan mezbûr Hüseyin Efendi dâ‘îlerine kemâ-kân ibkā ve yedine müceddeden berât-ı âlîşân sadaka ve ihsân buyurulmak iktizâ eylediği huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. Fî 19 M sene [1]252.