Anadolu Sadâreti Mahkemesi 2 Numaralı Sicil (H. 1251-1257/ M. 1835-1841) cilt: 94, sayfa: 52 Hüküm no: 13 Orijinal metin no: [3a-2] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Mehmed b. Abdülkerim ile Eskiahmedoğlu Ahmed’in nikâh husundaki davalarının Alaiye sancağında görülmesi
Ma‘rûz-ı dâ‘îleridir ki,
Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen işbu arzuhâl ve hâmişinde mastûr derkenâra nazar olundukda Nevâhî-i Alâiye’de Sarıhallar karyesi ahâlîsinden li-ebeveyn er karındaşım el-Hâc Feyzullah Ağa sulbiye kızı Âişe nâm bikr-i mürâhıkayı oğlum Abdülkerim’e bi’l-velâye akd-i nikâh edip zevce-i menkûhası olmuş iken karye-i mezbûre ahâlîsinden Eskiahmedoğlu Ahmed nâm kimesne işbu târîhden bir sene mukaddem mezbûre Âişe’yi babası mezbûr el-Hâc Feyzullah Ağa’dan kendi nefsi için nikâhla almağa tâlib oldukda vech-i meşrûh üzere oğlum mezbûra nikâhla verip menkûhası olduğunu ifâde edince dört sene mukaddem bana nikâh olunmuşdur deyü hilâf-ı vâki‘ da‘vâya tasaddî ve murâhika-i mezbûreyi mütegallibeye istinâd ile cebren hânesine gönderip ba‘dehu merkūm bir sene mukaddem mezbûre Âişe’yi istinkâh eylediği kazâ-i mezbûr nâibi huzûrunda vech-i şer‘î üzere sâbit olmağın merkūm Ahmed mezbûre Âişe’yi muahharen nikâh ile almağa tâlib olmuş iken mukaddemâ menkûham idi demesi şer‘an mesmû‘a olmayıp ba‘dehu kemâl-i diyânetsizliğinden merkūm, merkūme Âişe’yi boğup kuyuya atmış, gadr-ı azîme cesâret etmekle husûs-ı mezkûr livâ-i mezbûr mütesellimi huzûrunda şer‘le mürâfa‘a ve ihkāk-ı hak olunmak bâbında bir kıt‘a fermân-ı âlîşân sudûru istid‘âsında olduğu meâl-i arzuhâlden müstefâd ve bu husûsa dâir Dîvân-ı Hümâyûn tarafından emr-i âlî verildiğinin kaydı bulunmadığı meâl-i derkenârdan müstebân olmağla bu sûretde sâhib-i arzuhâl es-Seyyid Mehmed’in ber-vech-i meşrûh sulbî oğlu sagīr-i mezbûr Abdülkerim’in velîsi olduğu üzere hasmı merkūm Eskiahmedoğlu Ahmed ile mahâllinde şer‘an mürâfa‘a ve ihkāk-ı hak olunmasını âmir Alâiye sancağı mütesellimiyle nâibine hitâben bir kıt‘a fermân-ı âlîşân ısdârı muvâfık-ı şer‘-i şerîf idüğü huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu.
Fî 5 R sene [1]252.
|