Anadolu Sadâreti Mahkemesi 2 Numaralı Sicil (H. 1251-1257/ M. 1835-1841) cilt: 94, sayfa: 85 Hüküm no: 55 Orijinal metin no: [10a-4] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Sarraf Kirhor’un, Kürkçübaşı Yani’ye emanet ettiği ve firari Tahmisoğlu tarafından gasb olunan eşyasının iadesi
Ma‘rûz-ı dâ‘î-i Devlet-i aliyyeleridir ki,
Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen işbu arzuhâl ve derkenâr olan fermân-ı âlî kaydına nazar olundukda arzuhâl eden Kirhor zimmî Kastamonu mütesellimi esbakın mütesellimliği hengâmında sarrâflığı hizmetinde iken kazâ-i mezbûrda Kürkçübaşı Yani zimmîye emâneten vaz‘ ve teslîm eylediği bâ-defter-i müfredât on altı bin altı yüz otuz iki guruş kıymetli eşyâ memlû iki çift hurçlarını tuğyân eden firârî Tahmisoğlu nâm şahıs mesfûr Yani zimmîden bi-gayr-ı hakkın cebren ve kerhen gasb etmiş olduğundan sâlifü’z-zikr hurçlar firârî-i merkūmun evlâd ü iyâli yedlerinde kalmağla aynen istirdâd ve mümkün olmadığı hâlde kıymetleri firârî-i merkūmun emvâl ve eşyâ ve emlâkinden bi’t-tahsîl mesfûra i‘tâ olunması bâbında elli bir târîhiyle emr-i âlî-i mezkûr sudûrunu istid‘â ve husûs-ı mezkûr ol târîhde Anadolu kādıaskeri bulunan devletlü Abdulkadir Beyefendi hazretlerine bi’l-havâle Tahmîs-i merkūm gāib ve mefkūd olduğundan mersûm Kirhor zimmî gāib-i merkūmun evlâd ü iyâlinden eşyâ-i mezkûre da‘vâsı meşrû‘a olmayıp ancak eşyâ-i mağsûbe-i mezkûre mevcûd ve gāib-i merkūm yâhud vekîl-i şer‘îsi hâzır ise muvâcehesinde mersûm Yani huzûrunda aynen da‘vâ ve müstehleke ise kıymet-i mezkûresini mesfûr Yani zimmînin huzûru lâzım olmayarak gāib-i merkūm yâhud vekîl-i şer‘îsinden mutâlebe etmek ve gāib-i merkūm yâhud vekîl-i şer‘îsi mevcûd olmayıp gāib-i mezbûrun hakīkat-i mevti sâbit oldukdan sonra veresesinden da‘vâ meşrû‘a olduğu i‘lâm etmeleriyle mûcebince sudûr eden emr-i âlî-i mezkûr mahâlline lede’l-vusûl Tahmis-i merkūm es-yevm mefkūd ve vekîl-i şer‘îsi dahi nâ-mevcûd olmağla firârî-i merkūmun zevcesi eşyâ-i mağsûbe-i mezkûre indinde mevcûd olduğunu mukırra ve mu‘terife olduğundan bahisle eşyâ-i mezkûreyi zevcesi mezbûreden ikrârı mûcebince istirdâdı bâbında fermân-ı âlî sudûrunu istirhâm eylediği meâl-i istid‘âdan müstebân olmağla bu sûretde husûs-ı mezkûr şer‘le rü’yet olunacağı mevâddan olup mefkūd-ı mezbûrun zevcesi mezbûre ile mahâllinde terâfu‘ ve ihkāk-ı hak olunmak bâbında nâibine hitâben bir kıt‘a emr-i âlî sudûru menût-ı re’y-i âlîleri idüğü huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. Bâkī emr hazret-i men-lehü’l-emrindir.
Fi’l-yevmi’s-sâbi‘ min-Zilka‘deti’ş-şerîfe li-sene erba‘a ve hamsîn ve mi’eteyn ve elf.
Fî 7 Z sene [1]254.
|