.:: İstanbul Kadı Sicilleri ::.


Anadolu Sadâreti Mahkemesi 2 Numaralı Sicil (H. 1251-1257/ M. 1835-1841)
cilt: 94, sayfa: 86
Hüküm no: 57
Orijinal metin no: [10b-2]
Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.


Ömer ve eşi Fâtıma’nın Süleyman Ağa aleyhindeki tarla davalarının meşru olmadığı

Ma‘rûz-ı dâ‘î-i Devlet-i aliyyeleridir ki,

Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen işbu arzuhâl ve derkenârlara nazar olundukda Anadolu’da Göynük kazâsında Yenice mahallesinde sâkin iken bundan akdem birbirini müte‘âkiben vefât eden Yusuf b. Mustafa ve ammizâdesi Hüseyin b. Mehmed Ali hâl-i hayatlarında ale’l-iştirâk bâ-tapu mutasarrıflar oldukları kazâ-i mezkûra tâbi‘ Gölübaşı karyesi hudûdunda Arunık? tımarı dâhilinde yüz altmış keyl tohum istî‘âb eder on bir kıt‘a tarlalarını iki yüz on yedi senesi hilâlinde hüsn ü rızâlarıyla kazâ-i mezkûr voyvodası Süleyman Ağa b. Ahmed Bey’in yedi yüz guruş bedel-i medfû‘ ve makbûza izn-i sâhib-i arzla ferâğ ve tefvîz eylediklerinde, ol dahi tefevvüz ve kabûl ve târîh-i mezkûrdan on bir sene müddet arazi-i mezkûreye mutasarrıf iken müteveffâ-yı merkūm Yusuf’un sulbî oğlu es-Seyyid Ömer nâm kimesne babam müteveffâ-yı merkūm Yusuf fevt oldukda sâlifü’z-zikr tarlalar hasbe’l-kānûn meccânen bana intikāl etmiş iken ben sagīr bulunduğumdan mezbûr Süleyman Ağa sâlifü’z-zikr tarlaları bi-gayr-ı hakkın zabt etmekle alıverilmesi murâdımdır deyü zikr olunan tarlaları babası müteveffâ-yı mezbûrun hayatında ber-vech-i muharrer ferâğını inkâr ile otuz dört senesi hilâlinde ısdâr etdirdiği fermân-ı âlîşân mantûkunca merkūm Süleyman Ağa’dan mahâllinde huzûr-ı şer‘de da‘vâ etdikde mezbûr Süleyman Ağa dahi müteveffiyân-ı mezbûrân Yusuf ve Hüseyin zikr olunan tarlaları hayatlarında rızâlarıyla kendüye bâ-ma‘rifet-i sâhib-i arz bedel-i medfû‘ ve makbûza ferâğ ve tefvîz eylediklerini şâhideyn-i mu‘addileyn şehâdetleriyle bi’l-muvâcehe huzûr-ı şer‘de vech-i şer‘î üzere ba‘de’l-isbât ve’l-hükm sâlifü’z-zikr tarlaların zabt ü tasarrufu için merkūm Süleyman yedine hüccet-i şer‘iyye i‘tâ kılınmış, ba‘dehu merkūm es-Seyyid Ömer işbu sene-i mübâreke şehr-i Rebî‘ülâhiri evâili târîhiyle müverrah Hüdâvendigâr sancağı mütesellimi ile Göynük nâibine hitâben ısdâr etdirdiği bir kıt‘a fermân-ı âlîşân mûcebince hüccet-i mezkûreyi inkâr ile zikr olunan tarlaları mahâllinde huzûr-ı şer‘le yine merkūm Süleyman Ağa’dan da‘vâ ve mezbûr Süleyman Ağa dahi mazmûn-ı hüccet-i mezkûreyi kezâlik şâhideyn-i mu‘addileyn şehâdetleriyle bi’l-muvâcehe vech-i şer‘î üzere isbât edip ol vechile sâlifü’z-zikr on bir kıt‘a tarlaların merkūm Süleyman Ağa’nın kemâ-kân zabt ve tasarrufu iktizâ eylediklerini nâtık Göynük Nâibi es-Seyyid Derviş Abdurrahman Efendi’nin vârid olan i‘lâmın mazmûnu ve ahâlînin arz mahzarları kaleminde emr-i âlî-yi mezkûrun kaydı bâlâsına şerh verilip bu vechile şer‘an fasl [ü] hasm olunmuş olduğu derkenârdan ve merkūm es-Seyyid Ömer’in zevcesi işbu sâhibe-i arzuhâl Fâtıma Hatun bu def‘a yine zikr olunan tarlaları merkūm Süleyman Ağa’dan da‘vâ zımnında mezbûr Süleyman Ağa’yı Der-aliyye’ye ihzârı bâbında fermân-ı âlîşân sudûru niyâzında olduğu meâl-i istid‘âdan müstebân olmağın bu sûretde husûs-ı mezkûr mukaddemâ şer‘le rü’yet olunarak fasl [ü] hasm olunmuş ve bir def‘a şer‘le fasl [ü] hasm ve rü’yet olunan da‘vânın tekrâr istimâ‘ı şer‘an memnû‘ olmağla sâhibe-i arzuhâl mezbûre Fâtıma Hatun zikr olunan tarlaları merkūm Süleyman Ağa’dan tekrâr mutâlebesi meşrû‘a olmadığı huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. El-emru li-men-lehü’l-emr.

Fî 5 Zilka‘de sene [1]254.