Anadolu Sadâreti Mahkemesi 2 Numaralı Sicil (H. 1251-1257/ M. 1835-1841) cilt: 94, sayfa: 88 Hüküm no: 59 Orijinal metin no: [10b-4] Bu defter İBB Kültür A.Ş. ve Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi ortaklığı ile hazırlanmıştır.
Derviş Mustafa Ağa’dan intikal eden ev ve dükkândan mirasçılarının hisse talebleri
Ma‘rûz-ı dâ‘î-i Devlet-i aliyyeleridir ki,
Sâdır olan fermân-ı âlîlerine imtisâlen işbu i‘lâm ve derkenâra nazar olundukda fi’l-asl medîne-i Trabzon sûkunda vâki‘ ma‘lûmü’l-hudûd ve’l-cîrân iki kepenkli bir aded mülk dükkân ile medîne-i mezkûre mahâllâtından Câmi‘-i kebîr mahallesinde kâin büyût-ı adîdeyi müştemil bir bâb mülk menzil mahalle-i mezbûre ahâlîsinden İnanîzâde Derviş Mustafa Ağa b. Hüseyin nâm kimesnenin yedinde iken bundan akdem fevt [olup], dükkân ve menzil-i mezkûr sulbî kebîr oğlu Ârif Ağa ve sulbiye kebîre iki nefer kızları Fâtıma ve Havva’ya mevrûs olup ba‘dehu merkūme Havva dahi bundan akdem vefât edip dükkân ve menzil-i mezkûrda olan hissesi sulbî üç nefer evlâdı olup ol târîhde sagīrler ve hâlâ kebîrler olan Mehmed Şakir Ağa ve Münevvere ve Emine’ye mevrûs olup lâkin merkūm Mehmed Ârif Ağa işbu târîhden otuz sene mukaddem dükkân-ı mezkûru medîne-i mezbûre ahâlîsinden Pir Selimzâde Mehmed Efendi’ye ve merkūm Ârif Ağa’nın oğlu Zaim nâm kimesne dahi menzil-i merkūmu on yedi sene mukaddem Buğdaycıoğlu Mehmed Efendi’ye fuzûlî bey‘ ve teslîm etmişler ise de merkūme Fâtıma Hatun hîn-i bey‘den bu âna gelince müddet-i sefer-ba‘îd olan Gümüşhane kazâsında bulunmuş ve merkūmûn Mehmed Şakir ve Münevvere ve Emine dahi ol târîhde sagīr ve sagīre bulunduklarından emlâk-ı mezkûrdan hisse-i irsiyeleri olduğunu olmadığını el-ân bilemediklerinden ve bey‘-i mezkûru dahi mücîz olmadıklarından dükkân ve menzil-i mezkûrdan hisse-i irsiyelerini merkūmûn Fâtıma ve kız karındaşı evlâdı Mehmed Şakir Ağa ve Münevvere ve Emine’den her biri mahâllinde vâzı‘u’l-yed olanlardan taleb ve da‘vâ etmek üzere bir kıt‘a emr-i âlî sudûrunu istid‘â eyledikleri meâl-i i‘lâmdan müstebân olmağla fi’l-hakīka on beş sene bilâ-özr terk olunan da‘vânın istimâ‘ı memnû‘ ise de işbu tarafeyn bir beldede sâkinler olarak minvâl-i muharrer üzere özr-i şer‘îsi var mıdır yok mudur tarafeyn bi’l-muvâcehe mahâllinde terâfu‘a muhtâc olan mevâddan olmağla bu sûretde emlâk-ı mezkûreye vâzı‘u’l-yed olanlar ile mezbûrûn mahâllinde bi’l-muvâcehe terâfu‘-i şer‘-i şerîf birle ihkāk-ı hakk olunmak bâbında kazâ-i mezbûr nâibine hitâben bir kıt‘a emr-i âlî sudûru menût-ı re’y-i âlîleri idüğü huzûr-ı âlîlerine i‘lâm olundu. Bâkī el-emrü li-veliyyi’l-emr.
Fi’l-yevmi’s-sâlis mine’l-muharremi’l-harâm li-sene hamse ve hamsîn ve mi’eteyn ve elf.
|